E.MEHMET YILMAZ (İHA) - Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr. Mevlüt Özben, Soma kömür madeninde meydana gelen faciada sorumluluğu bulunan herkes cezalandırılsa Türkiye’nin öcünün alınacağını söyledi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr. Mevlüt Özben, Manisa’nın Soma İlçesi'nde meydana gelen faciayı 'Erken çöken karanlık: Ortada bir günah var ve bu günah ödenecek' başlıklı yazısında sosyolojik olarak ele aldı. Yaşanan acının sorumlularının mutlaka cezalandırılması gerektiğin belirten Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr. Mevlüt Özben, kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti.” Ölüm her halükarda kötüdür kötü olmasına, ama içinde her zamankinden daha fazla masumiyet ve çaresizlik varsa daha kötüdür, daha katlanılmazdır. Soma’da yitirdiğimiz işçi kardeşlerimiz ölümün soğuk yüzünü bile kızartacak, ölümün kendisini bile utandıracak kadar masum ve çaresizlerdi. Bu yüzden çok büyük ve katlanılmaz bir acı bıraktılar geride. Şimdi Türkiye bu acıyla baş etmek ve en önemlisi de bu katlanılması zor acının sorumlularını cezalandırmak, mutlaka cezalandırmak durumunda. Ölümün çaresizliğinden geri çağrılmayı bekleyen cansız bedenler karşısında asıl çaresizliği Türkiye yaşıyor aslında. Türkiye ölümü ansızın gömülü olarak buldu ve bu ölümler karşısında başını bir yerlere gömemez. Şayet bu ölümleri hafife alır ve geçiştirirse, yani bu ölümler karşısında da başını kuma gömerse, orada tüm masumiyetleriyle yatan işçilerimizle yüz yüze gelecektir. Biz ülke olarak bu kadar yüzsüz olamayız, olmamalıyız. Utanmadan, sıkılmadan birbirimizin yüzüne bakabiliyoruz tamam, ancak bunu ölülerimize yapamayız, yapmamalıyız. Kim ne derse desin ortada büyük bir günah var ve bu günah ödenecek. Durkheim cezanın, öyle ya da böyle, karşılık ödetmeye dayalı olduğundan bir “öç alma” eylemi olduğunda ısrarcıdır. Buradan hareket edersek, Soma’daki facianın sorumlularına verilecek cezanın da, Türkiye’nin öcünü alacağını” söyleyebiliriz. Günahını ödeme kavramının temelinde toplumu memnun etme düşüncesi vardır. Soma’daki facia nedeniyle yüreği yanan Türkiye için de yapılabilecek tek şey onun yüreğine su serpmektir. Ölen canlarımızı geri getirmek mümkün değil artık, ancak ölüm onları alırken onların yaşadığı çaresizlik Türkiye’nin kaderi olmamalıdır. Türkiye’nin öcünü alacak olanlar bellidir ve bu öç ancak sorumluluğu bulunan herkes cezalandırılırsa alınacaktır. Müşavirler, genel müdürler, kısacası kimler varsa mutlaka günahı ödetilmelidir. Bu facia, iş kazaları ile ilgili literatürle açıklanacak ya da başka ülkelerde de oluyor şeklindeki ifadelerle izah edilebilecek bir şey değildir.”