SAMET ÖZÜNAL(GHA) - Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Başaran Gençdoğan, okul öncesi eğitimin önemini anlattı.
//GENÇDOĞAN VELİLERİ UYARIYOR
Ülkelerin geleceklerini oluşturacak olan çocukların; beden, zeka ve ruhsal gelişme süreci sonunda erişkin olmanın tüm fonksiyonlarını kazandıklarını kaydeden Gençdoğan, “Çocuklar sürekli büyüyen ve gelişen organizmalardır. Çocuk gelişiminde okul öncesi eğitimin önemi büyüktür.” dedi. Çocukların sağlık durumlarını olumsuz etkileyen her türlü etkenin, büyüme ve gelişme süreçlerini yavaşlatabileceğini ifade eden Gençdoğan, “0 ile 1 yaş döneminde büyüme hızının belirgin olarak yüksek oluşu nedeniyle, maruz kalınan etkenler büyüme ve gelişme sürecinde daha ağır ve kalıcı değişiklikler meydana getirir. Yapısal ve çevresel faktörler arasındaki etkileşim, çocuğun işlevlerini değiştirebilir. Anaokulu, çocuğun yaşamındaki ilk gerçek sosyal deneyimdir. Çocuklar okul öncesi eğitim sürecinde kendi ihtiyaçlarını karşılamayı ve düzene uymayı öğrenerek sosyalleşir ve deneyerek öğrenme fırsatını elde ederler. Kendi yaşıtlarıyla beraber daha çok oyun oynayarak uyumu öğrenirler. Unutulmamalıdır ki, 0 ile 6 yaş zihinsel ve kişilik gelişimimizin yüzde 80’inin oluştuğu yaş dönemidir.” diye konuştu.
Okul öncesi eğitimin birey üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu dile getiren Gençdoğan, okul öncesi eğitim alan bir çocuğun, kendisiyle ve başkalarıyla ilişkilerinde mutlaka başarı elde edeceğini söyledi.
//OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ETKİLERİ…
Okul öncesi eğitim almış bir çocukta, bedensel, bilişsel, duygusal, sosyal, kültürel, dil ve hareket gelişimlerinin artacağını anlatan Gençdoğan, “Çocuk Türkçeyi doğru ve güzel konuşur. Kendini ifade etmekte zorlanmaz. Yeterli ve dengeli beslenmenin önemini kavrar. Uyku saatleri düzene girer, öz bakım becerilerinin yanında doğru ve sağlıklı temel alışkanlıklar kazanır. Sevgi, saygı, işbirliği, katılımcılık, sorumluluk ve yardımlaşma ve paylaşma duyguları gelişir. Öz güveni artar. Yapılan araştırmalar okul öncesi eğitimin üniversite başarısını artırdığını ortaya koymuştur. Tüm bu sebeplerle biz eğitimciler, anne ve babalara mutlaka okul öncesi eğitim konusunda titiz davranmalarını tavsiye ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Geleceğini garanti altına almak isteyen anne ve babaların, harcadıkları zaman ve enerji kadar bir kısım zaman ve enerjilerini de, çocuklarının yetiştirilmesine harcamaları gerektiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Başaran Gençdoğan, başka yönlere harcanan emeklerin heba olsa bile, çocuklar için sarf edilen emeklerin ve harcanan zamanın kazanç olarak mutlaka geri dönüşümünün olacağını kaydetti.
//“ÇOCUKLARINIZA HERŞEYİ HAZIR OLARAK VERMEYİN”
Yrd. Doç. Dr. Gençdoğan, anne ve babalara yönelik tavsiyelerini şöyle sürdürdü: “Çocuğunuza her şeyi hazır olarak vermeyin, yoksa sürekli yardım bekleyen, kendi beceri ve yeteneklerine güvenmeyen bir insan haline gelir. Gerçek sevgi çocuğun her şeyini kolaylaştırmak değil, çabalarına saygı göstererek gelişmesine, kendine güvenmesine imkân sağlamaktır. Anne baba olmanın belki de en zor yanı bir şeyin nasıl doğru yapılacağını bildiği halde, kendi çocuğunda yanlış yapılmasına müsamaha göstermektir.”