Çeçenya’da geçen acı günlerin anlatıldığı kitapta dünya üzerinde yaşanan acıların anlatıldığını ifade eden Yazar Cahit Okçu, “Bugün Filistin’de, Eritre’de, Kerkük’te acılar yaşanıyor. Bu acıların en yoğun hissedildiği yer Anadolu. Kitabımızda Çeçenya’yı anlatarak yaşanan dramları ele almak istedik.”dedi.
ESERİN İÇERİĞİ
Devlet Su İşleri (DSİ) Erzurum eski Bölge Müdürü Cahit Okçu, Birey Yayınları’ndan çıkan Su Dağları - Çeçenya ah Çeçenya kitabını anlattı.
Gazeteci-Yazar Selahattin Şener’in yönettiği söyleşiye, Kafkaslar üzerine kısa bir değerlendirme yapan Cahit Okçu “Çeçenya dediğimizde, aslında bir yanını Anadolu’ya yaslamış olan halkı görüyoruz. Bu kitapsa, Çeçenya üzerinde sembolleşmiş bir halkın öyküsü vardır. Her Kenan ilinde bulunan bir Yusuf olduğu gibi, aslında bu kitapta da İslam coğrafyasında yaşayan her halkın yaşadıkları vardır. Aslında bir yanıyla Filistin, bir yanıyla Irak, bir yanıyla Afganistan’dır bu kitap.” dedi.
OKÇU’NUN YAZARLIK SERÜVENİ
Romanın daha hür, daha özgür bir saha olduğunu vurgulayan Okçu, “Ben yazarlık serüvenime romanla başladım, çünkü böyle bir teşebbüs hür iradenin göstergesidir. Ben herkese tavsiye ederim, herkes bu özgürlük alanına girebilir. Bu roman; ellerden işaret parmaklarına, çatık kaşlardan tebessüme kadar, yol bulmuşların romanıdır. Zarı ince olan yüreklerin kanadığı yıllara ait hem de. Dünyadaki birkaç ülkeden birisidir, Çeçenya” diye konuştu.
‘ÇEÇENYA AH ÇEÇENYA’NIN VURGUSU
Çok sayıda kitap dostunun bir araya geldiği söyleşide Cahit Okçu, kitabından şu aktarımlarda bulundu: “Bu ülke öyle bir denizdi ki, balıktan çok olta atılmıştı içine. Emperyalistler, şaraplı dudaklarını onların haritalarıyla siliyordu. Azizler üzüm topluyor, şeytanlar şarap yapıyordu. Ama herkesin bir hesabı vardı şüphesiz. Sisin arkasında yaşanan bir soykırım. Böyle bir dünyada umut ne yapsın, kim ad versin bu yazıklara? Ne çaydanlıklara çamur sıvadı namlu tutan eller... Ne camların gerisinde beklediler, nede aç günler geçireceklerdi artık... Kenger kurusundan un yapmakta yoktu, hani!.. Taşlara yaslanmakta!.. Neydi o yetim başlı tasalar, al işte!..Bardağın taşa çalınışı gibi gönlüde çoktan yüreğe çarpmışlardı”
Söyleşiye katılanların sorularına da cevap veren Okçu, daha sonra kitabını imzaladı.