Van, Hakkari, Muş ve Bitlis illerinin katıldığı Seçim Güvenliği Bölge Toplantısı, İçişleri Bakanı Selami Altınok’un başkanlığında gerçekleşti.
Van Valiliğinde düzenlenen İçişleri Bakanı Selami Altınok’un başkanlık yaptığı toplantıya Van, Hakkari, Muş ve Bitlis illerinin valileri, emniyet müdürleri ve jandarma komutanları katıldı. Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Selami Altınok, seçim sürecinin 31 Ağustos tarihi itibarıyla başladığını belirterek, bu sürecin demokratik bir olgunluk içerisinde geçmesi için her türlü güvenlik tedbirini aldıklarını söyledi. Bugüne kadar üç ilde seçim güvenliği bölge toplantılarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Altınok, “Büyük fayda ve katkı beklediğimiz toplantılarımızın dördüncüsünü bugün dört ilimizin (Van, Hakkâri, Bitlis, Muş) katılımıyla yapıyoruz. Yapacağımız bu toplantının faydalı ve verimli olmasını temenni ediyorum” dedi.
ALTINOK’UN KONUŞMASI
Türkiye’nin dünyanın en zor ve en stratejik coğrafyalarından birinde yer aldığını vurgulayan Altınok, bu nedenle bölgedeki istikrarsızlıkların Türkiye’yi de etkilediğini dile getirdi. Türkiye’nin yanı başında savaşların olduğuna dikkat çeken İçişleri Bakanı Altınok, “Milyonlarca insan evini, yurdunu geride bırakarak ülkemize sığınıyor. Bu insanlar Türkiye’yi bir istikrar adası, sığınılacak güvenli bir liman olarak görüyor. Bu zor coğrafyada sağlam durabilmek için, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Millet olarak, sınır ülkelerinde yaşanılan sıkıntıları görüp, her türlü hile ve tuzağın farkında olmalıyız” diye konuştu.
Terör örgütü ve onun destekçilerinin, Türkiye’nin huzur ve güvenliğini hedef aldığını ve düzenledikleri saldırılarla milletin namus ve şerefini korumak için görev yapan asker ve polisi şehit ettiklerini belirten Altınok, şunları söyledi: “Binaları, araçları ve iş makinelerini yakıp yağmalıyor, milli servetimize zarar veriyorlar. Eli kalem tutacak çocukların ellerine silah veren bu vahşet şebekeleri, sokaklara hendekler kazıyor, patlayıcı düzenekleri kuruyor, tehditle ve baskıyla bölgede yaşayan insanların hayatlarını yaşanmaz hale getiriyor. Bu aziz milleti; yıldırmaya, bölmeye, ateş çemberinin içine çekmeye çalışıyorlar.”
HUZUR VE KARDEŞLİKTEN RAHATSIZ OLDULAR
Bütün bu saldırılar karşısında Türkiye’de güven ve istikrar ortamının devam etmesi için her türlü tedbiri aldıklarını dile getiren Altınok, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülke olarak, huzur ve kardeşlikten rahatsız olanlar karşısında cesur ve kararlı bir duruş sergiledik, sergilemeye devam edeceğiz. Güvenlik güçlerimiz, ülkeyi kargaşa ve şiddet sarmalına çekmeye çalışan terör örgütü ve yandaşlarına karşı büyük bir fedakârlık ve özveriyle gerek sınır ötesinde, gerek sınırlarımızın içinde kahramanca mücadele veriyor. Buradan, bütün güvenlik güçlerimizi bu üstün gayret ve başarılı çalışmalarından ötürü kutluyor, bu uğurda şehadet şerbetini içen askerlerimize, polislerimize, korucularımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”
TAVİZ YOK
Milletin canı ve malını ne pahasına olursa olsun koruyacaklarını vurgulayan Altınok, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, vatanımızı ve milletimizi korumak için şehadet şerbetini içen, 34 ülkede 78 şehitliği olan bir ecdadın torunlarıyız. Son kalemiz olan bu mübarek toprakları namerde çiğnetmeyiz. İnancımız, düşüncemiz, yaşam biçimimiz ve etnik kökenlerimiz ne olursa olsun, unutmayalım ki millet olarak kaderimiz birdir. Ortak geçmişimiz ve ortak geleceğimiz vardır. Bizim toprağımızda, suyumuzda, havamızda dostluk, kardeşlik vardır, ayrılık gayrılık yoktur, olmamıştır. Hiçbir güç, birlik ve beraberliğimizi bozamayacak, bizleri birbirimizden ayıramayacaktır. Bu millet hazırlanan tuzaklara düşmeyecek, birbirine daha çok bağlanacaktır. Hep birlikte, ülkemize ve insanımıza oynanan oyunları bozacak, bu oyunları oynayanları tarihin karanlıklarına gömeceğiz.”
Terörle mücadelenin, hukukun çizdiği sınırlar içerisinde ve demokratik yöntemle yapılacağını ifade eden Altınok, hiçbir şekilde demokratik kazanımlardan, hak ve özgürlüklerden taviz verilmeyeceğini söyledi.
MEŞRUİYET VURGUSU
Devletin, terörle mücadelede meşruiyet zeminini asla kaybetmeyeceğini ifade eden Altınok, sözlerini şöyle sürdürdü: “Huzur, güven ve istikrarın olmadığı bir yerde gelişme, kalkınma ve refah olmaz. Huzur ve güvenliğin, adalet ve esenliğin sağlanamadığı toplumlarda birlik ve beraberlikten, yarınlara umutla bakmaktan söz etmek de mümkün değildir. Devletin en önemli ve öncelikli görevi huzur ve güvenliği sağlamak ve asayişi temin etmektir. Bu bakımdan, 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak seçimlerin güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Halkımızın iradesinin hiçbir baskı ve etki altında kalmadan hür bir şekilde sandığa yansıması için çalışmalarımızı büyük bir titizlikle devam ettiriyor, her türlü güvenlik tedbirini alıyoruz. Seçim sürecini, demokrasimize yaraşır bir şekilde, tartışmasız, nizasız ve huzur içinde geçirmek, siyasi partilerin ve adayların hür ve demokratik bir ortamda, kanunlar çerçevesinde propaganda ve benzeri seçim çalışmalarını yapmalarını temin etmek, seçmenlerin ise oylarını hiçbir baskı altında kalmadan serbestçe kullanmalarını sağlamak, şüphesiz bakanlık olarak en önemli önceliğimizdir.”
Altınok, Bakanlık olarak, seçim sürecinin tam bir tarafsızlık ve güven içerisinde yürütülmesini sağlamak ve ülke genelinde yaklaşık 54 milyon 75 bin 851 seçmenin hiçbir baskı ve yönlendirmeye maruz kalmadan hür iradesini sandığa yansıtabilmesi için çalıştıklarını vurguladı.
Altınok, bu çerçevede 26. dönem milletvekili seçimlerinde alınacak emniyet tedbirleri konulu genelge ve emirler yayımlayıp 81 il valiliğine gönderdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanlığımız merkez ve taşra birimlerinin görev alanına giren hususlarda koordinasyon sağlanması amacıyla seçimlerle ilgili temel mevzuat, genelge ve yüksek seçim kurulu kararlarından bazılarını içeren seçim güvenliği rehberi hazırlanarak dağıtımı yapılmıştır. Seçim döneminde güvenlikle ilgili konuların takibi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Bakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinde seçim harekât merkezleri oluşturulmuştur. Bu kapsamda 1 Kasım’da gerçekleştirilecek seçimlerin huzur ve güven ortamında geçirilmesini, milletimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum.”