AK Parti Gençlik Kolları tarafından gerçekleştirilen ‘Medya Sahasındaki Değişimler ve Teknolojik Fırsatları’ başlıklı online söyleşinin konuğu olan AK Parti Erzurum Milletvekili Aydemir, gençlerle sosyal medya gerçeğini irdeledi, bu alanda kaydedilen gelişmeleri ele aldı ve tespitlerini paylaştı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ŞÜKRAN
Bini aşkın gencin katıldığı online söyleşiye vurgulu bir tespitle giriş yapan Milletvekili Aydemir, ‘Türkiye’de özellikle bilişim alanında kaydedilen teknolojik atılımlar, fikir, inanç ve teşebbüs özgürlüğünü hakim hale getirerek, soylu, asil ve bize ait terbiyeye yönelik bir insani yatırımı gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımız ve onun yol arkadaşlarının eseridir.’ dedi.
RAHMET NİYAZI
Sunumuna, corona-19 afeti dolayısıyla yaşamını yitirenlere rahmet niyazıyla giriş yapan Milletvekili Aydemir, ‘ Küresel bir afet halinde, yaşamı belli şartlara iten, inisiyatifleri mecburiyetler kaydına alan, kişisel ve sosyal özgürlükleri sınırlayan corona-19 musibetinin defi, insanlığın felaha ve hastaların şifaya kavuşması niyazıyla..Selam ile..Dua ile..’ paylaşımını yaptı.
FİKİR, İNANÇ VE TEŞEBBÜS ÖZGÜRLÜĞÜ
Milletvekili Aydemir, söyleşide ‘Türkiye’de fikir, inanç ve teşebbüs özgürlüğünü hakim hale getirerek, soylu, asil ve bize ait terbiyeye yönelik bir insani yatırımı gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun yol arkadaşlarına minnettarlığımı kaydetmek isterim. Bugün "Medya Sahasındaki Değişimler Ve Teknolojik Fırsatları konuşabiliyorsak, hatta özgürlüğün dahasını istiyorsak, bunu hürriyetler önündeki engelleri kaldıran engin bir hoşgörü timsali, Sayın Cumhurbaşkanımıza, onun lideri bulunduğu AK Dava’ya ve onların ufuk çizgilerine borçluyuz. Bu kaydı düşmeyi milli bir vazife telakki ediyoruz. ‘ ifadesine yer verdi.
DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY: DEĞİŞİM
Türkiye’de iletişim ve bilişim alanında yaşanan gelişmelere ve hayata geçirilen devasa yatırımlara işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘20 yıl öncesine kadar bile bir rüya dönemi yaşıyoruz. Artık uzaklar bir internet bağlantısı kadar yakın. Süratli ve değiştirilmesi mümkün görünmeyen bir değişim yaşıyoruz. Sınırsız bir ifade ortamı. Görüntülü konuşmalar, dünyayı avucunuzun içine taşıyan bir iletişim süreci. Nerede duracağı veya nereye varacağı meçhul bir süreç. Ancak, Bu hızlı seyir dünyayı yeni bir başlanıgıca mı sürükleyecek, ya da silbaştan dönemine döneceğiz suali, bu değişim manzarası karşısında zihnimizi kurcalıyor. Yeniden mi? ‘ sualini yöneltti.
HZ. SÜLEYMAN KISSASI
Dünyanın asırlar öncesinde iletişim ve bilişim alanında yaşadığı bir gerçeği Hz. Süleyman Kıssası dayanağıyla paylaşan Milletvekili Aydemir, ‘ İnanç sahipleri, Kuranı bilenlerin malumudur.Dünya henüz Hz. Süleyman’ın Yemen’den Kudüs’e bir göç açıp kapatma süresi içinde Belkıs’ın tahtını getirecek teknolojiye erişmedi.Yani binlerce yıl öncesinin gerisindeyiz. Ne ki sualimiz şudur? Süleyman döneminde sahip olunan iletişim kudreti, Onun sonrasında yok. Aynı dönemde Maya, İnka, Aztek, Babil medeniyetlerinde kaydedilen eserlerin muammasının sırrına henüz erişebilmiş değiliz. Hatta binlerce tonluk kayaların içinde hiç taş olmayan sahralarda birer piramit gibi yükselmesinin sırrını insanlık henüz çözemedi. Dahası.. Dahası var. Belli ki bugünkünden çok yüksek bir teknolojik devri yaşamış insanlık.. Sonrası asla dönüş. Ve tekrar terakki.. O halde bu söyleşide yoğunlaşmamız gereken esas bu. Nereye geldik ve nereye gidiyoruz? Ve nereye kadar gideceğiz? ‘ dedi.
AYDEMİR’DEN SOSYAL MEDYA TARİFİ
Bugün ilgi ve revaç bulan sosyal medyaya özgün bir tarif getiren Milletvekili Aydemir, ‘Eskilerin tarifi tarif için kullandığı bir tarif vardır: Efradını cami, ağyarını mani. Yani Kendisine ait olanları toplayan, olmayanları dışarda bırakan. Bu söz sosyal medyayı tasvir edecek bir tarif aslında. Üzerinde ittifak edilen görüşe göre; Sosyal medya; kullanan kişilerin paylaşım yapmalarına imkan sağlayan, kişisel veya kurumsal sayfalar aracılığıyla dijital içerik oluşturup, fikrinizi, olaylara bakış açınızı, düşüncelerinizi, günlük yaşamanızı, nerede olduğunuzu, fotoğraflarınızı, reklamlarınızı veya yaşadığınız önemli bir olayı çevrenizdeki insanlara ulaştırabilen online bir ağ. Temelinde paylaşım var. Size ait olanı paylaşmak. Görüşünüz, yaşam üslubunuz, tespitleriniz, toplumsal olguları teşhisleriniz. Ya da bağlısı olduğunuz gruplara ait kayıtlar. Tecessüsü gideren, cahili olunan durum ve konumlara erişimi sağlayan bir ortam. Bu ortama bakılırken altı çizilecek vurgu paylaşımdır.’ değerlendirmesini yaptı.
SOSYAL MEDYA’NIN KIRMIZI ÇİZGİSİ NEDİR?
Sosyal Medya’nın kırmızı çizgisi nedir ya da ne olmalıdır? sualine cevap veren Milletvekili Aydemir, ‘ Ve elbette sual: Neyi ve nereye kadar? Kırmızı çizgisi olacak mıdır? Bizim yine eskilerin ifadesiyle bu ortamın mahremi ve namahremi nedir? Görünen şudur ki, Sosyal medya sınırsız olduğu gibi esefle bir kayıt: sorumsuzdur.. İşte sosyal medya bu noktada önemlidir..
Yani sorumluluğunu üstlendiğimiz değerler, kıymet hükümleri, vicdani duraklar bazında bir sorumluluk. O halde sosyal medya, hitap ettiği sosyeteye karşı, yine hitap ettiği zeminde saygı, sevgi ve pozitifliği taşıma noktasında önemlidir. ‘ dedi.
SOSYAL MEDYA BEYİN FIRTINASIDIR ANCAK..
Sosyal medyanın karşıtları vuruşturan değil, karşıtlıkları zenginlik kaydederek uzlaştıran bir zemin olması, beyin fırtınası olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Milletvekili Aydemir, ’Bizim burada bir ehemmiyete değinmemiz gerekiyor. O da şudur; Bizde pehlivanları takdim eden, onlara güreşirken hırs kazandıran ve güreşi yönetenlere malumdur ki cazgır denilir. Bu kelimenin toplumsal lisanda birde karşıtları vuruşturan, aralarında uzlaşma köprülerini yok eden, tartıştırma kılıfı ile dövüştüren kimse olarak da ayrı bir takdimi vardır. Sosyal medyanın en önemli işlevi bize göre, cazgır olmamaktır. Yani uzlaşmacı, yani bütünleştirici, yani değerler kaydında buluşturucu olmalıdır.’ kaydını düştü.
SOSYAL MEDYA VE HASSASİYET NOKTALARI
Milletvekili aydemir, ‘Sosyal medya ile sağlanan çok seslilik, şamata, yaygara ve gürültüye dönüştürülmemeli, fikri bildirimler patavatsızlık, eleştiriler edepsizlik eksenine sokulmamalıdır.
Bizim merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler, diye bir sözümüz vardır.
Uğursuzluğu meslek edinmiş adam kendini överken hırsızlığını anlatır manasınadır.
Sosyal medya işte kesinlikle bu halde olmamalı, kırmızı çizgiye sahip bulunmalıdır.’ diye konuştu.
AYDEMİR YAZILI BASININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Gençlerin yeni gazetecilik ve tv radyo anlayışı ne olmalıdır sualini cevaplandıran ve sanal ya da sosyal medyaya yönelim yapılırken yazılı basının yeri ve öneminin asla ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Milletvekili Aydemir, ‘Söz uçar, yazı kalır’ gerçeğini hatırlattı.
GAZETECİLİK VE KIRMIZI ÇİZGİSİ
Milletvekili Aydemir, ‘Bu suale cevap verirken, yine bize ait bir deyimi hatırlatmak, paylaşmak isterim.
‘Şuniden key bud, manendi diden’ Manası malumdur, hiç görmek işitmek gibi olur mu? Yazılı basın geleneğinden gelen biri olarak, elle dizime şahit olmuş, puntoyu katratı tanıyan biri olarak, elbette sanal gazetecilik basılı dönemin önemine kavuşmayacaktır. Zira söz uçar, yazı kalır. Bu hakikattir. Eceli bir elektrik kesintisine, internet erişiminin sonlanmasına, ya da uydunun bozulmasına bağlı sanallık, elbette yazılı basının, gazetenin, derginin, kitabın yerini alamayacaktır. Ancak bu, eldeki imkanın kullanılmaması manasına değildir. Birine erişirken diğerini ötekileştirmemek gerektir, diyoruz sadece.
İkinci husus kimin gazeteci olduğudur ki.. Bizde hala Şinasi’den beri tarife muhtaçtır. Gazetecilik bir heves midir, hobi midir, yoksa meslek midir? Bize göre meslektir ve tahsil ve terbiye gerektiren bir meslektir. Muhbirlikle muhabirliğin, tetikçilikle ikazın farkını fark edenlerin mesleğidir.’ dedi.