HAYAL GİRİŞİM-FERHAT KAYA
ISPARTA (İHA) - Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP ile kol kola giren, birlikte siyaset yapan birisinin, Said Nursi'nin izinden nasıl gidebileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Isparta Hükümet Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Isparta’nın AK Parti’ye kurulduğu günden bu yana sahip çıktığını dile getiren Erdoğan, “Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Isparta Gül şehri. Güllerin şehri. Gül kokulu şehir Isparta. Seyrinde bir şehre vardım gördüm sarayı güldür gül. Sultanın tacı tahtı bağı duvarı güldür gül. Gül alırlar gül satarlar gülden terazi tutarlar. Gülü gül ile tartarlar. Çarşı pazar güldür gül. Toprağı güldür taşı gül kurusu güldür yaşı gül. Has bahçenin içinde selvi çınarı güldür gül. Türkiye'nin gül bahçesi gül kokulu şehir Isparta'yı ve kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Isparta bugün bir başka güzel. Bir başka coşkulu. Siz bu kardeşinize bu partiye bu harekete en başından itibaren sahip çıktınız. AK Parti'ye oylarınızla sahip çıktınız. Bu kadroya desteğinizle sahip çıktınız. Bu davaya hayır dualarınızla sahip çıktınız. Rabbim kardeşliğimizi birliğimizi dirliğimizi yol arkadaşlığımızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri inşallah Isparta ve Türkiye için hayırlara vesile olsun. Demokrasi tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlanıyoruz. Yeni Türkiye hedeflerine güç verecek bir seçime giriyoruz. 30 Mart seçimlerinde sadece belediye başkanı seçilmeyecek bu seçimin bir başka özelliği var. Sadece meclis üyelerini seçmeyeceksiniz, sadece muhtarları seçmeyeceksiniz... Sandığa gidecek Eski Türkiye ile Yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. 30 Mart'ta sandığa gidecek yeniden İstiklal mücadelemize destek vereceksiniz” dedi.
CHP ve MHP’nin sandıkta AK Parti karşısında hezimete uğradığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Bu CHP ve MHP 12 yıldır sandıkta AK Parti karşısında ağır hezimete uğruyor. 12 yılda 3 genel 2 yerel seçimde 2 halk oylamasında hiçbir varlık gösteremediler. Kendilerini yenileyemediler. Eğer bit pazarının bereketi olsa rahmet yağardı. Yağmaz oraya. Değişmediler değişmek istemediler. Milletin dilini kullanmadılar. Aynı istikamete bakmadılar. Milletin kutsallarına saldırdılar. Milletle kucaklaşmadılar. Sandıkta AK Parti'yle başa çıkamadılar şimdi başka yollarla başka çirkin bazı usullerle yıpratmaya çalışıyorlar” dedi.
“Bu CHP ve MHP genel başkanları ruh ikizidir. Kafa kafaya verdiler sandıkta alt edemedikleri AK Parti'yi iftira montaj ve çirkin ithamlarla yıpratacaklarını zannediyorlar” diyen Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP genel başkanı hangi sandıkta oy atacağını bile bilmiyor. Geçen yerel seçimlerde Kağıthane yerine Kağıttepe dedi. O seçimlerde kendine bile oy kullanamadı. Ya bunların eline üç beş koyun verseniz kaybedip öyle gelirler. İşte ne olacak kasetle geldi partiye genel başkan oldu. Kasetle gelenler kasetle giderler. Milletle gelenler milletle giderler. Onlar kasetle biz milletle geldik. Bizim yolumuzu halk çizdi. Hak'ka tabi olarak bu yoldayız biz. MHP genel başkanı zaten ne olduğunun farkında değil. Milliyetçi mi ulusalcı mı ergenekoncu mu?. Ne olduğuna karar veremedi. Ispartalıların güzel bir sözü var. Bilmediğin yola girme düşersin bilmediğin aşı yeme davul olur şişersin. Şaşkın şaşkın suratını aşma düz yol varken çamura basma. İşte bu ruh ikizleri düz yol varken sandık varken başka yollara girdiler. Boğazlarına kadar da çamura battılar. Kasetle ses kaydıyla montajla, hükümeti düşüreceklerini zannediyorlar. Onlar müfteri biz rakamlarla konuşuyoruz eserlerle konuşuyoruz icraatlarımızla konuşuyoruz. Bunlarda takiyye yalan iftira var. Bini bir para. Bu denli bunlar iftirayı seviyorlar” dedi.
Bediüzzaman Said Nursi’nin, ülkesinden kaçmadığını, Isparta Barla’da uzun yıllar sürgünde yaşadığını hatırlatan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: “Isparta'da Barla'da merhum Saidi Nursi Hazretleri uzun yıllar sürgünde yaşadı. Eserlerinin önemli kısmını Barla'da yazdı. Onun için Barla önemli bir merkez. Tek partinin yani CHP'nin zulmünü burada çekti. Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Isparta'da tarihten çok mühim bir hadiseyi size anlatacağım. Merhum Bediüzzaman Said Nursi'ye neden Adnan Menderes'i ve DP'yi desteklediğini soruyorlar. Verdiği cevap manidar. Eğer DP Düşerse ya Halk veya Millet Partisi iktidara gelecek. Dolayısıyla sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike oluşturur. Dolayısıyla bu partinin yani CHP'nin iktidara gelmemesi için DP'yi Kur'an vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum diyor. Said Nursi CHP zulmünü ağır şekilde yaşadı. Sürgünden sürgüne hapisten hapise gönderildi. Zehirlenmek ve öldürülmek istedi ama asla boyun eğmedi. CHP karşısında asla diz çökmedi. CHP ile işbirliği yapmadı. Ülkesinden kaçıp başka ülkelere sığınmayı ve ülkesini karıştırmayı aklından bile geçirmedi. İstese kaçabilirdi ama kaçmadı. Rusya'ya esir düşmüşken Sibirya'dan kaçtı kendi topraklarına geldi. İşin ucunda hapishane de olsa vatanım dedi. Şu ifadeyi kullandı: 'Zalimler için yaşasın cehennem'. Şimdi Pensilvanya'daki zat ağzına hiçbir zaman Bediüzzaman ifadesini almamıştır. Güya Bediüzzaman'ın yolunda gidiyor. Yalan. CHP ile şu anda kol kola giren birlikte hareket eden birlikte kaset siyaseti yapan biri nasıl Said Nursi'nin izinden gidebilir. 12 Eylül'de darbecilere şirin mektuplar yazmıştır ha. Papa ile de el ele kol kola resimleri var. Biz siyasetçiyiz her insanla beraber oluruz. Ama sen siyasetçi değil sorulduğu zaman din adamısın. Neyi nasıl yapıyorsun bunu anlamakta zorlanıyorum. CHP ile kol kola darbeye yeltenen biri nasıl merhum Bediüzzaman'ın izinde olabilir. Şimdi ben söylüyorum. 2 yıl önce de söyledim. Dön Türkiye'ye gel dedim. Gel... Gelmedi... Şimdi yine sesleniyorum dürüst isen samimi isen bu ülkeyi karıştırmayı bırak burası senin ülkense dön buraya gel diyorum”
“Hz. Cebrail parti kursa desteklemem” diyen Fethullah Gülen’in CHP’yi desteklediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Oraya gönül veren çok temiz saf kardeşlerime sesleniyorum. Paralarını verdiler yıllarca imkanlarını verdiler. Arazilerini arsalarını verdiler. Okullar yurtlar yaptılar bunlara verdiler biliyorum. İnanın ben de samimiymişim ama safmışım. Ben de her türlü desteği verdim. Bana gönderdiği kitaplarında öyle methiyeler düzüyordu ki diyordum ki herhalde samimi. Bana da tespihler gönderdi. Sadece ananas göndermedi... Amma son Türkçe olimpiyatlarında Peygamberimizin orada olduğunu söyleyince şaşırdım. Bunu nasıl bir tespit diye şaşırdım. Bazı hocalarımla görüştüm. Hepsi çok şaşırdıklarını bunun bir itikadi mesele olduğunu söylediler. Değil mi bunlar kendi TV'lerinde sevgili Peygamberimizi Miraçtan indirip kamyonete bindiren bunlar değil mi? Böyle gayri ahlaki gayri İslami gayri itikadi bir şeyi nasıl söyleyebilirsiniz. Ama bunlarda yüz yok. Bunlarda yalanın bini bir para. Herşeyi söylerler. Bu kardeşlerime sesleniyorum. Lütfen başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün. Nerede Barla'daki merhum Said Nursi nerede bu Pensilvanya'daki zat. Zaten hayatında bir kere rahle-i tedrisinde bulunmamış ama öyle yutturmuş. Biri vatanın Müslümanların hakkı için ömrünü zindanlarda geçiriyor diğeri Müslümanları rencide ediyor ve diyor ki Cebrail parti kursa desteklemem diyecek kadar kibir içine giriyor. 1995 yılında Savaş Ay ile yaptığı bir röportajda bunu söylüyor. Ondan sonra başlıyorlar tevile. Bedduasını izlemediniz mi... Bir hoca efendiye böyle beddualar yakışır mı? Biz gazap için gelmedik biz rahmet için geldik. Çünkü biz bir rahmet Peygamberinin mensuplarıyız. Bizde gazap olmaz biz rahmetle mükellefiz. Bu Pensilvanya’daki zat CHP'ye tüm gücüyle destek veriyor. Hazreti Cebrail'e destek vermem diyor CHP'ye destek veriyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. İnşallah 30 Mart akşamı Isparta'da evet AK belediyecilik iktidar olacak... Hiç endişeniz olmasın. Allah'ın izniyle 30 Mart akşamı Türkiye'de göreceksiniz milletimiz AK Parti ile yola devam diyecek. Bütün kamuoyu araştırmalarında da bunu görüyoruz hamdolsun. İnanıyoruz çalışıyoruz ve üstünüz. Hiç endişeniz olmasın. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. 11 yıl hep bu aşkla çalıştık. Bununla da çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“ÇIKMIŞ DİYOR Kİ 'SANA BAŞBAKAN DEMEYECEĞİM'. SEN ZATEN BANA BAŞBAKAN DERSEN BU BENİM İÇİN ZÜL OLUR. SENİN SEVİYEN ÇOK AŞAĞILARDA. BANA MİLLETİMİN BAŞBAKAN DEMESİ YETER”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine milletin Başbakan demesinin yeteceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Isparta’da gerçekleşen parti mitingindeki konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Sana Başbakan demeyeceğim’ sözlerini eleştirerek, “Çıkmış diyor ki 'sana Başbakan demeyeceğim'. Sen zaten bana Başbakan dersen bu benim için zül olur. Senin seviyen çok aşağılarda. Bana milletimin Başbakan demesi yeter. Sayın demeyin diyor. Desen ne olur demesen ne olur. Bak ben adını anıyor muyum? Ne bunun ne diğerlerinin adını anmıyorum. Sadece sıfatlarını söylüyorum. Mesela genel müdür... Çünkü genel müdürlükten çıkamadı... SSK'nin genel müdürü” dedi.
İNLERİNDEN ÇIKARIP MİLLETE REZİL EDECEĞİZ
Telekulak çetesinin, inlerinden çıkarıp millete rezil edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Bu telekulak çetesinin üzerine gideceğiz gidiyoruz. Bunları inlerinden çıkarıp millete rezil edeceğiz. Topladıkları haraçları gizli oyunlarını tek tek ortaya döküp anlatacağız. Bu yapıyı yılanın deliğine de girseler bulacak çıkaracak ve yargıya teslim edeceğiz. 30 Mart'ta içerdeki hainlere ve dışarıdaki Türkiye hasımlarına çok gür bir cevap vereceksiniz. İstiklalinizi bir kez daha dünyaya duyuracaksınız. Paralel yapının kuklası ve oyuncağı olmuş CHP ve MHP'ye değil AK Parti'ye mühür basmaya hazır mısınız? Sandıkta bir kez daha destan yazacağınıza gönülden inanıyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir gün hastayım hastanede iki tane başörtülü genç kız geldi. Sandım ziyarete gelmişler. Doktorum dedi ki bunlar başörtü zulmüne uğrayan kızlar. O diyordu ki füruattır füruat. Başörtüsü için füruattır diyor. Nasıl füruatsa. Çünkü öyle bir derdi yok onun. Olmadı öyle bir derdi. Elimizde kendisinin vaaz kasetleri var. O füruattan önceki dönemde bunun itikadi olduğunu söylüyor. Başrötüsünü çıkaramazsın bu bir emirdir diyordu. Ama 28 şubatta emirler geldi yelkenler indi. Bunlar yanar döner ya yanar döner... Şimdi benim başörtülü yavrularım iki tane kızım ne çileler çektiler. Üniversiteye gidemediler. Gidemeyince yurt dışına gönderdim. Bu CHP'nin genel müdürü benim evladıma hayatında haram lokmanın geçmediği evladıma bir edepsizlik terbiyesizlik yapıyor. Önce sen aynaya bak. Ben İstanbul belediye başkanlığını CHP belediyesinden aldım. O zaman İSKİ genel müdürünün yolsuzluğunu bilirsiniz. Sen de malum kurumun genel müdürüyken yolsuzlukla bilinirdin. Rahşan affıyla kurtuldun. 2 milyar dolar borçla devraldım belediyeyi 1,2 milyar dolar borçla bıraktım. Pınarhisar cezaevine gittim. Şiir okuduğum için gittim. Bu şiir MEB'in tavsiye ettiği ve MEB kitaplarında olan Zİya Gökalp'in şiiri... Bunu okudum diye... Ama şimdi fikre düşünceye böyle şeyler var mı yok.. Verdiler gittik yattık. Ne oldu ama kaybetmedik. Elhamdulillah orası bizim için medrese-i yusufiye oldu. Orada çalıştık ve AK Parti'nin düşünce temellerini attık. İnşallah daha iyi olacak. Oralardan geçmenin fazileti başka..
Bunların dershanelerini okullarına çocuklarınızı göndermeyin. Varsa çekip alın çocuklarınızı. Devletin okulları bize yeter. Zayıf kalanlar olursa takviye derslerini biz devlet olarak ücretsiz vereceğiz. Dershaneler yasası meclisten geçti. Takviye kurslarını hafta sonlarında vereceğiz. Artık bunların sülük gibi vatandaşımı emmelerine izin vermeyeceğiz. Ama bu sözüm sülüğe hakaret olur ha. Sülük zararlı kanı emer faydalı kanı emmez. Onu da bilin. Onlar bir milyar dolarlık yıllık rantı kaybediyorlar. Ondan çıldırdılar bunlar”.
Başbakan Erdoğan, konuşmasından sonra Ispartalılara, AK Parti Isparta adaylarını tanıttı. Başbakan’ın Isparta mitinginde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Isparta Milletvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç ve Recep Özen, Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl, Isparta Belediye Başkan Adayı Nuri Uzaktaş, Ak Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Zafer Çubukçu hazır bulundu.