AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1990'lı yıllara, şiddete, nefrete dönmeyi özleyenlere bu milletin, bu ülkenin asla fırsat vermeyeceğini belirterek, "Biz her türlü ırkçılığı, her türlü kavmiyetçiliği, her türlü mezhepçiliği, ayrımcılığı ayaklarımızın altına aldık" dedi.
Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kimsesizlere kimse olmak için, millete, garibe, gurebaya, herkese kucak açmak için yola çıktıklarını anlatarak, meselelerinin şahsi ve bir parti meselesi olmadığını, memleket meselesi olduğunu söyledi.
Vatandaşlara "İlk günkü aşkla haydi Bismillah diyerek, memleket meselesi için 1 Kasım'da tek başına, iş başına diyor muyuz? İnşallah hep beraber bunu gerçekleştireceğiz" diye seslenen Davutoğlu, vatandaşların faydasına olan her şeyin yok edilmeye çalışıldığını kaydetti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:"Yüksekova'ya havalimanı yapıyoruz, silahlarla, bombalarla saldırıyorlar. Ne zararı var havalimanının sizlere? Çünkü onlar Hakkarili kardeşimin dünyasını karartmak istiyor. Çünkü onlar, Yüksekova'dan İstanbul'a köprü olmasın istiyorlar. Çünkü onlar Doğu'yu, Güneydoğu'yu hep karanlık dönemlerde kalsın istiyorlar. Şemdinli'deki devlet hastanesini bombaladılar. Bir devlet hastanesini bombalayanlar, Allah aşkına bir barıştan, çözümden bahsedebilirler mi? Orada şifa dağıtan devlet hastanesini bombalayıp, doktorlarımıza, hemşirelere saldıranlar, ülkeye deva olabilirler mi? İşte bunların yaşamayla, yaşatmayla sorunları var. Bunlar gencecik çocukları dağa çıkarıp ölümle tanıştırıyorlar. Kendilerinden olmayana, yaşam hakkı tanımıyorlar. Bu toprakların zenginliğini, farklılığını, gücünü hazmedemiyorlar. 90'lı yıllara, şiddete, nefrete dönmeyi özleyenlere, bu millet, bu ülke ve en önemlisi sizler aziz vatandaşlarım, asla fırsat vermeyeceksiniz. Biz her türlü ırkçılığı, her türlü kavmiyetçiliği, her türlü mezhepçiliği, ayrımcılığı ayaklarımızın altına aldık. Kavmiyetçiliği reddettik."
"TERÖRE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Mitingde Grup Tillo'nun şarkılarını seslendirdiğini, Diyarbakır'dan çıkan sesin Rumeli'ye ve Trakya'ya ulaştığında birlik ve beraberlik tam tahkim edildiğinde kimsenin, kendilerini durduramayacağını dile getiren Davutoğlu, alandakilere "Aziz İstanbullular şöyle ellerinizi bir göreyim. O Türk ellerinizi, o Kürt ellerinizi, Zaza ellerinizi, Rumeli, Anadolu ellerinizi bir göreyim. O ellerle 1 Kasım'a inşallah mührü, tarihe sandığa vurmaya hazır mıyız? Elleriniz ak, gönülleriniz ak, alnımız ak, geleceğimiz ak, partimiz ak, Türkiyemiz ak. Ak geleceğe yürümeye hazır mısınız? Ak geleceği inşa etmeye hazır mısınız?" diye seslendi.
Vatandaşların "evet" karşılığı üzerine Davutoğlu, esen güzel rüzgara şükrettiklerini, esen rüzgar gibi, tarihin içinde bir rüzgar gibi eseceklerini söyledi.
Davutoğlu, karşılarına gelenleri bir rüzgar gibi esip geçeceklerini anlatarak, "Herkes emin olsun, bu ülkenin her insanının canı da hukuku da bize emanettir. Teröre asla izin vermeyeceğiz. Silahlar gömülünceye, terör sona erinceye, bütün dağlarımız, ovalarımız, vadilerimiz temizleninceye kadar, kararlı şekilde mücadele edeceğiz. Onlar '7 Haziran'dan sonra ülkede kaos ortamı çıkartırız' zannettiler. Allah aşkına biz bunlara meydanı bırakır mıyız?" değerlendirmesinde bulundu.
Üç aydır terörle mücadeleyi sürdürdüklerini vurgulayan Davutoğlu, bunu demokrasiden vazgeçmeden, vicdanları birleştirerek sürdürdüklerini kaydetti.
"MİLLETLE BULUŞAN DEVLETİMİZİ AZİZ KILACAĞIZ"
Davutoğlu, milletin canına, birliğine, dirliğine, kardeşliğine kastedenleri mutlaka adalete teslim edeceklerini aktararak, demokrasiden, hukuktan, adaletten ve hep beraber insanca ve onurlu şekilde yaşamaktan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
"Bilin ki birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize kastedenler mutlaka kaybedecek. 1 Kasım'da inanıyorum ki Türkiye kazanacak. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz, bacılarımız, yiğitlerimiz, gençlerimiz, yaşlılarımız kazanacak. 1 Kasım'da İstanbul kazanacak" diyen Davutoğlu, hep beraber Osmanlı'nın vicdanını bütün dünyaya götüreceklerini dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, "Cumhuriyetimizi dünyada küresel güç kılacağız. Milletle buluşan devletimizi aziz kılacağız" dedi.
Diyarbakır Ulu Cami'de, Kurban Bayramı namazını kıldığında genç ve yaşlı Diyarbakırlıların kulağına eğilerek, "Başbakanım bizi bu hainlerden kurtarın. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Biz Türkiye'ye, biz size aşığız" dediklerini anlatan Davutoğlu, kardeşliği öne çıkaran, dostluğu, birliği sağlayan derin vicdanın bu olduğunu ifade etti.
"ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAKTA HİÇ TEREDDÜT ETTİK Mİ?"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de 7 Haziran'dan sonra 4 siyasi yolun kendini gösterdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:"Dört siyasi parti, yaklaşım kendini ortaya koydu. Biz AK parti olarak 'birlik siyaseti, uzlaşma siyaseti' dedik. Hepiniz şahitsiniz. Daha ilk gece, 7 Haziran'da AK Parti balkonundan seslendim. 'Aziz milletim merak etme. Sen ne dersen başımızın üzerindedir' dedim. 'Bir an dahi ülkeyi sahipsiz bırakmayız, bir an dahi kimseye oyun oynama fırsatı vermeyiz' dedim. 'Yine senin emrin üzerine bu hükümeti kuracağız. Birlik, uzlaşma' dedik. Ama sizler şahit oldunuz. Biz 7 Haziran'dan bu yana bir saniye dahi bu ülkede boşluk olmasına izin verdik mi? Ülkeyi yönetimsiz bıraktık mı? Elimizi taşın altına koymakta hiç tereddüt ettik mi? Bütün partilere uzlaşma çağrısında bulunduk."
CHP'nin, "Biz bir blokuz", "AK Parti'yi dışlayacağız" dediğini ifade eden Davutoğlu, yüzde 41 oyu alan partiyi dışlamanın, AK Partisiz bir Türkiye siyasetinin mümkün olmadığını dile getirdi.
Meclis Başkanlığı'nda dimdik duran 258 kardeşinin onlara blok siyaseti olamayacağını gösterdiğini belirten Davutoğlu, "258 civanmert kardeşime, bacıma teşekkür ediyorum. Tek bir fire vermediler. AK Parti fire vermez. Gönülleri birleştirir. Kimsenin fire vermesine izin vermez. Bu yolla kararlılıkla birlik siyasetine devam ettik. Tüm iyi niyetimizle kendilerine gittik. Hükümet formülü üzerinde CHP öyle bir anlayışla geldi ki. Şunu dedi. '13 yıl bir yıkım dönemiydi, şimdi biz bunu tamir hükümeti kuracağız'. Dedik ki 'ya senin ne haddine'. 13 yıl Türkiye'nin altın devriydi. 13 yılda Türkiye'yi borç alan bir ülke durumundan, IMF'ye dahi borç veren bir ülke durumuna geldiğine şahitlik eder misiniz?" diye konuştu.
"BAHÇELİ 'HAYIR' DEDİ, BAŞKA BİR ŞEY DEMEDİ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de "hayır" siyaseti yürüttüğüne vurgu yapan Davutoğlu, Bahçeli'nin ağzından "evet" çıkmadığını, Ankara'dakimitinglerinde bunu örtmek için kitlelere "evet" dedirtmeye çalıştığını aktardı.
Davutoğlu, Bahçeli'nin, götürdükleri tekliflere "hayır" dediğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki ne yapar Bahçeli? Köşesinde oturur, 'terörle mücadele et' diye başkalarına görev verir. Benim bildiğim MHP'liler ülkelerine hizmetten asla kaçmayacak, sorumluluk sahibi insanlardır. MHP tabanından biz o dönemde çok olumlu mesajlar aldık. Ama Bahçeli 'hayır' dedi, başka bir şey demedi. Ona birinin 'evet' demeyi öğretmesi lazım da hangi dilde öğreteceğiz bilemiyorum. Milletin dilini kaybeden, milletin lügatını unutan 'evet' diyebilir mi millete. Bu tutumdan en fazla samimi MHP'li kardeşlerim rahatsız oldu. Çünkü siyasi parti demek, sorumluluk almak demek. Sorumluluk almadı, korktu, çekindi. Türkiye terörle mücadele ediyormuş hiç umurunda değil. Söze gelince kimse ondan daha fazla bağıramıyor. Bağıracağı zaman maşallah sesini yükseltiyor. Ağzından hakaretler, küfürler hiç eksik olmuyor. Siyasi nezaketten nasibini almamış. Bayramlık ağzını her açtığında öfke kusuyor. Sürekli kızgın, öfkeli. Habire birilerini suçluyor. Bir kere de tebessüm et. Bir kere de şöyle halk senin mütebessim yüzünü görsün. Yok. Sürekli öfkeli, kızgın. Herkesi suçluyor. Vatan hainliğiyle, terörist olmakla, bölücülükle suçluyor."
"SEN DEĞİL MİYDİN PARALEL YAPI'YA SELAM DURAN?"
Bahçeli'ye hitaben "Sen değil miydin daha 4 yıl önce en yakın arkadaşlarına kumpas kurup partine ameliyat yapmak isteyen Paralel Yapı'ya selam duran?" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "Şimdi çıkmış, 'tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet' diyerek ülkede ayak basmadık yer bırakmayan Cumhurbaşkanımıza, bizlere hakaret ediyor" dedi.
Milletin Cumhurbaşkanını bağrına bastığını anlatan Davutoğlu, Bahçeli'nin koalisyon hükümeti kurulmamasından kendilerini sorumlu tutmasını eleştirdi.