Uluslararası otoriteler tarafından dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin ömrünün dolmasına birkaç yıl kala, Ermenistan santralin ömrünü uzatma kararı aldı. Türkiye’nin hemen 16 km uzağında bulunan santral, 12 yıl daha korkulu rüya olmaya devam edecek.
Hazar World Dergisi'nde yayınlanan makalede, Ağrı Dağı’nın gölgesindeki bir bölgeye yerleşmiş olan Metzamor Nükleer Santrali'ni saatli bir bombaya dönüştüren en büyük nedenin Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunması gösteriliyor.
Matzamor Santrali Ermenistan’ın elektrik ihtiyacının yüzde 40’ını karşılıyor. Çevre ülkelerle iyi ilişkileri olmayan Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan sınırları kapalı olduğu için ülke enerji ihtiyacı için kendi üretimini gerçekleştirmek durumunda. Ermenistan elektriksiz yıllarla 25 bin kişinin hayatını kaybettiği 500 bin kişinin ise evsiz kaldığı 1988 depreminde tanıştı. Metzamor Nükleer Santrali her ne kadar yetkililer zarar görmediğini iddia etseler de depremin verdiği endişe ile birlikte 1995 yılına kadar 7 yıl boyunca tedbir amaçlı kapatıldı. Elektriksiz kalan halk soğukla da mücadele etmek zorunda kaldı. Şimdilerde ise o dönemlere geri dönmek istemeyen Ermenistan halkı kendisini tehlikeye bile bile katlanmak zorunda hissediyor.
2004 yılında Avrupa Birliği, Metzamor Nükleer Santralinin “tüm bölge için tehlike” arz ettiğini söyleyerek Ermenistan’a kapatılması için 200 milyon euro kredi vermeyi teklif etse de Ermenistan teklifi geri çevirdi.
Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) ve AB verileri de Metzamor Nükleer Santrali’nin dünyadaki en tehlikeli nükleer santral olduğunu ortaya koyuyor. Bu gibi uluslararası baskıların artmasıyla Ermenistan yıllar içerisinde çeşitli sözler de verdi. Eylül 1999 yılında Brüksel’de Ermenistan Hükümeti ve AB arasında santralin 2004 yılında kapatılması için bir anlaşma yapıldı. Ancak bu taahhüde uygun çalışmalar yapmayan Ermenistan tam aksine ömrü bitmekte olan ve üretime başlamasının ardından 150’den fazla kaza geçiren Metzamor’u daha da ayakta tutmanın yollarını arıyor.
Makalede, yakında ömrü tükenecek olan Metzamor Nükleer Santrali’nin ömrünün uzatılmaya çalışılması tam bir felaket senaryosu gibi algılandığı belirtildi. Tehlike arz eden benzer bir santrali Litvanya’nın ömründen önce kapattığı bir dönemde Ermenistan, Metzamor Santrali’nin ömrünün ötesine geçmeye çalışıyor. Ömür uzatmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı bilinmezken 1988-1995 yılları arasında kapalı kalan santralin yeniden aktif olması bile tartışma konusu. Metzamor bir süre kapatıldıktan sonra yeniden kullanıma açılan dünyadaki ilk santral konumunda. Böyle bir durumda da santralin ne kadar dayanıklı olabileceği bilinmiyor.
Türkiye’ye bu kadar yakın konumda olan santralin kapatılması için Türkiye de destek veriyor ve Ermenistan ile bu konuyu görüşmeye hazır olduğunu zaman zaman dile getiriyor. Sinop ve Akkuyu’ya kurulacak nükleer santraller nedeniyle konuya ve teknolojiye daha da hâkim olmaya başlayan Türkiye, tehlikenin biran evvel giderilmesi perspektifiyle hareket ediyor.
Greenwich Üniversitesi Enerji Politikası Profesörü ve Araştırma Direktörü Steve Thomas, "Bu tesis, Basınçlı Su Reaktörünün Rus eşdeğeri olan WWER reaktörünün ilk tasarım jenerasyonuna aittir. Bu jenerasyona ait diğer tüm reaktörler, tasarımda güvenliğe ilişkin, örneğin depolama ile ilgili eksikliklerin tespit edilmesi sebebiyle kapatılmıştır (Rusya, Bulgaristan, Slovakya). Ermenistan’da yaşanan depremin ardından 5 yıl kapalı kalmış ve bu süre içinde tesiste bazı iyileştirmeler yapılmıştır. Ancak tesisteki mevcut şartların güvenlik endişelerini ne kadar karşıladığı ve tesisin depremlere karşı ne kadar dayanıklı hale getirildiği konusunda bir şey söyleyemeyeceğim. Yük faktörüne göre değerlendirildiğinde, tesisin güvenilirliği 1995 yılından bu yana nispeten düşüktür. Bunun şebeke ve tesis sorunlarıyla ne kadar ilişkili olduğunu bilmem mümkün değil. Bana göre tesisin tasarımı kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmalı, normal işletim ömründen çok daha uzun bir süre çalışabilmesi için gereken tasarım standartlarını yeterli düzeyde karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra işletim ömrü uzatılmalıdır" dedi.