Ermenistan’da bulunan Metsamor Nükleer Santrali’nin doğuracağı tehlikeleri ele alan çevrimiçi toplantı birçok akademisyenin katılımıyla gerçekleştirildi.
Türkiye’nin Iğdır il sınırına 16 kilometre uzaklıkta yer alan ve Ermenistan’ın Metsamor ilçesinde bulunan Mestamor Nükleer Santralini’nin yol açabileceği tehlikeleri ele alan ‘Metsamor Nükleer Santrali: Kapımızdaki Tehdit’ konulu çevrimiçi toplantı yapıldı. 1977 yılında Çernobil Nükleer Santrali ile aynı dönemde yapılan ve 1988 yılında meydana gelen Ermenistan depremi nedeniyle kapatılan santralin, 1993 yılından bu yana faaliyetlerine yeniden devam etmeye başlaması bölge halkını tehdit etmeye devam ediyor. Bu tehdidin ortadan kalkması için bir araya gelen birçok akademisyen, siyasetçi, sağlıkçı ve gazeteci, Metsamor Nükleer Santrali’nin bir an önce kapatılması için tek ses oldular. Metsamor Nükleer Santrali’nin kapatılmamasının yeni bir ‘Çernobil Faciası’na yol açabileceğine dikkat çekilen toplantıda dünya ülkelerinin santralin kapatılması için en kısa sürede çalışmalara başlaması gerektiğine vurgu yapıldı. Özellikle Metsamor Nükleer Santrali’nden Aras Nehri’ne dökülen kimyasal atıkların zehir saçtığını belirten katılımcılar Ermenistan’a, santralin faaliyetlerini bir an önce durdurması için çağrıda bulundular.
Ayrıca Moderatör Belen Burçak Kılıç’ın öncülüğünde gerçekleştirilen çevrimiçi toplantıya Nükleer Fizik Profesörü Pof. Dr. Hayrettin Kılıç, Kars eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Iğdır Aile Sağlığı Hekimi Mehmet Kum, Iğdır İl Dernek Başkanı Av. Öztürk Altuntaş ve Gazeteci-Yazar Serdar Ünsal’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve aktivist katılım sağladı. Toplantının sonunda katılımcılar Metsamor Nükleer Santrali’nin basite alınmayacak kadar önemli bir konu olduğunu hatırlatarak toplantıyı noktaladılar.