ESMA KURTULUŞ (İHA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, BDP ile ilgili olarak, "Milletimiz, hukuki, siyasi ve fiili geçerliliği olmayacak özerklik iradesini ilan etme gafletine düşenlerden, 'terör örgütü PKK'dan özerk olduklarını' ilan etmesini beklemektedir'' dedi.
Memur- Sen 4. Dönem 1. İl Temsilcileri Toplantısı, ülkenin dört bir yanından gelen Memur-Sen il başkanları ve temsilcilerinin katılımı ile Van'daki Devlet Su İşleri (DSİ) Sosyal Tesisleri'nde başladı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, deniz olarak nitelendirdiği Van Gölü'nün kenarında bugüne kadar yaptıklarını ve yapacaklarını bu toplantıyla somut bir biçimde ortaya koyacaklarını belirtti. Gündoğdu, şu ana kadar yaptıklarının bir zafer olarak söylenebileceğini aktararak, üye sayılarının 515 bin 378'e çıkmasının bu zaferlerden biri olduğunu söyledi. Türkiye'nin en büyük emek örgütü olma sıfatını perçinlediklerini dile getiren Gündoğdu, buna ek olarak Eğitim-Bir-Sen ve Bayındır Memur-Sen'in de hizmet kollarında yetkili olmasıyla 11 hizmet kolunun yedisinde kendilerinin yetkili olduğu bilgisini verdi.
GÜNDOĞDU’NUN SUNUMU
En önemli zaferlerinin ise toplu görüşmeler olduğunu ifade eden Gündoğdu, toplu görüşme masasına kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak talepler ve çözüm önerileriyle oturduklarını kaydetti. ''Zamanı geldiğinde toplu sözleşme hakkı verilmezse masaya oturmayacağız dedik'' diyen Gündoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İş güvencesini tartışmaya açan mutabakat metnine imza atmak için sıraya girenleri de kurtaracak şekilde, iş güvencemizi tartışmaya açacak hükmü metinden çıkarttık. Diğer iki konfederasyon toplu sözleşme çalıştayına katılmazken, biz çalıştaya katılıp kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkına sahip olmasına kapı aralayan sonuç bildirisini yayımlattık. Milletin vesayetten kurtulmasına aracılık edecek Anayasa değişikliğine evet dedik, milletimizden evet demesini istedik. 2010 toplu görüşmelerinde final
niteliğinde bir mutabakat metninin ortaya çıkmasını sağladık. 'Sözleşmeliye kadro' dedik, aldık. 'Sözleşmeliye aile yardımı' dedik, aldık. Üç ayda bir 45 TL toplu sözleşme primi ödenmesini sağladık. KİT ve sağlık personelinin ek ödeme mağduriyetlerinin büyük oranda giderilmesini ve ek ödemelerin 80 TL artmasını sağladık. Aile yardımında 40 TL ilave artış yapılmasını sağladık.''
TOPLU GÖRÜŞME SÜRECİ
Gündoğdu, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle ise toplu görüşme düzeninin hükümsüz hale geldiğini dile getirerek, Anayasa'nın 53. ve 128. maddelerinde yapılan değişiklikle kamu görevlilerinin başta mali ve sosyal hakları olmak üzere bütün haklarının tarafların eşit konumda olduğu ve hükümleri kanun gücünde olan toplu sözleşmeyle belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Memur-Sen olarak ilk toplu sözleşme masasının 2011 yılında mutlaka kurulması ve kamu görevlilerinin 2012 yılına ilişkin mali ve sosyal haklarının mutlak surette toplu sözleşmeyle belirlenmesi kararlılığından asla taviz vermeyeceklerini kaydeden Gündoğdu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca koordine edilecek bir diyalog süreci işletilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gündoğdu, konuşmasında sözleşme taleplerine ilişkin genel bir çerçeve de çizdi. Bu çerçeve kapsamında makro ekonomik verileriyle övünülen ve büyüme rakamlarında dünya liderliğine oynayan Türkiye gerçeğinden kamu görevlilerinin de hak ettiği payı almasını sağlayacak taleplerle masaya oturacaklarını belirten Gündoğdu, ''Bu noktada maaş bordrosundaki bütün kalemlere aynı oranda etki edecek yüzdelik zam talebimiz yanında ek gösterge, ek ödeme, toplu sözleşme primi, çocuk yardımı ve benzeri bordro kalemlerine mahsus özel taleplerimiz de olacak. Benzer şekilde sosyal hak ve yardımlarla ilgili olarak da gerek mevcut kalemlerle ilgili oranların arttırılması, gerekse de yeni sosyal hak ve yardım kalemlerinin oluşturulması gibi seçenekleri de masaya getireceğiz. Ekonomik büyümeden kamu görevlilerinin de pay almasını sağlayacak refah payı artışı talebimiz, toplu sözleşme masasında üzerinde ısrarla duracağımız konuların arasında yer alacak'' diye konuştu.
KADROYA GEÇİŞ HAKKI
Gündoğdu, belediye, İl Özel İdaresi, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve TRT'de görev yapan sözleşmeli personel başta olmak üzere kadroya geçiş hakkının kapsamının genişletilmesini istediklerini kaydederek, 4/C statüsünde istihdam edilen kamu görevlilerine yönelik kapsamlı bir iyileştirme yapılması ve istihdam sağlanmasının da talepleri arasında olduğunu söyledi.
''5 GENERALİN DAYATTIĞI MİLİTARİST RUHLA 40 YIL ÖNCE YAZILMIŞ VE 40 DİKİŞ ATILMIŞ BU ANAYASA NE ÜLKEMİZE NE DE İNSANIMIZA YAKIŞIYOR''
Gündoğdu, demokratikleşme ve sivilleşme açısından son on yılda ulaşılan seviyeyi önemsediklerini ama yeterli görmediklerini aktararak, yeni Anayasa yapımını desteklediklerini söyledi. ''5 generalin dayattığı militarist ruhla 40 yıl önce yazılmış ve 40 dikiş atılmış bu Anayasa ne ülkemize ne de insanımıza yakışıyor'' diyen Gündoğdu, ''Milletimiz 12 Haziran seçimleriyle temsil kabiliyeti yüzde 96'lara varan bir TBMM tablosu oluşturmak suretiyle yeni Anayasa yapma ehliyetine sahip bir Meclis dizayn etti. Siyasi partiler, artık yeni Anayasa noktasında mazeretlerini ifade etmekten vazgeçip maharetlerini sergileme göreviyle donatılmıştır. Artık, demir alma zamanı gelmiştir. Yükümüz yeni Anayasa, rotamız demokratik sosyal hukuk devleti olmayı başarmış Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu çerçevede aynı gemide ve aynı yöne yolculuk yaptığımızın idrakinde olacağız, kapışarak ve kamplaşarak değil tartışarak ve konuşarak yeni Anayasa'yı birlikte yazacağız'' şeklinde konuştu.
Gündoğdu, yeni Anayasa ile ilgili olarak milletin neler düşündüğünü önemsediklerini ve bu kapsamda 50 bin kişi üzerinde bir anket çalıae düzeninin hükümsüz hale geldiğini dile getirerek, Anayasaşması uyguladıklarını söyledi. Bu anketle birlikte 'Yeni Anayasa raporu' oluşturacaklarını aktaran Gündoğdu, bunu darbe ile anılan ve geçen yıl gerçekleşen referandumla birlikte bu kötü tanımlamadan kurtulmaya başlayan 12 Eylül 2011 tarihinde kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi.
Silvan, Hakkari ve Mardin'de şehit düşen 17 askere rahmet dileyen Gündoğdu, BDP'ye de göndermelerde bulundu. BDP'nin bağımsız bir parti olması gerektiğini kaydeden Gündoğdu, "Milletimiz, hukuki, siyasi ve fiili geçerliliği olmayacak özerklik iradesini ilan etme gafletine düşenlerden, 'terör örgütü PKK'dan özerk olduklarını' ilan etmesini beklemektedir. Milletimiz kan dökmeyi meziyet, terörü hak arama olarak gören örgütlerle ilişkisini kesemeyenlerin barış ve demokrasi söylemlerini inandırıcı
bulmamaktadır'' dedi.