ERZURUM gazetesi
Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu Polis Araştırma Merkezi'nce 'Medya ve Polis İlişkileri' konulu panel düzenlendi. Panelde polisle medya arasındaki sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Fahrettin Korkmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı 'Medya ve Basın İlişkileri' panele Cihan Haber Ajansı ve Zaman Gazetesi Yayın Temsilcisi Esalettin Gül, Anadolu Ajansı Bölge Müdürü Muhammed İspirli, Doğan Haber Ajansı Bölge Müdürü Kadir Sabuncuoğlu ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'ndan Dr. Fatih Demir konuşmacı olarak katıldı.
KORKMAZ’IN DEĞERLENDİRMESİ
Prof. Dr. Korkmaz, medya ve polisin kamu hizmeti yaptığını belirtti. Toplumun doğru ve hızlı haber alabilmesi için polisin başta asayiş olayları olmak üzere medyaya bilgi sunması gerektiğini ifade etti. Polis ve medya arasında doğru ve sağlıklı bir iletişimin olması halinde topluma yalan haber sunumunun da önüne geçileceğine vurgu yapan Prof. Dr.Korkmaz, "Herkes yalan haberden rahatsız. Kamuyu doğru bilgilendirmek için taraflar birbirine saygılı olmalı." dedi.
Esalettin Gül, kamu adına önemli bir görevi yerine getiren medyada eğitimin önemli olduğuna işaret etti. Polis-gazeteci ilişkisinde eğitimsizliğin iletişimde önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Gül, "Basın ciddi bir güç, iyi kullanılmalı. Bunun için de polis ve basının eğitimli olması gerekiyor." şeklinde konuştu.
AA Bölge Müdürü İspirli, basın ve polis ilişkilerinde yaşanan sorunları analiz etti. Polisin, basın mensuplarına bilgi sunumunda yardımcı olması gerektiğine değinen İspirli, "Polisiye olaylarda bilgiye ihtiyaç var. Polis-medya ilişkisi zor yürütülen bir evlilik gibi. Taraflar birbirini anlamalı, haklarına saygı göstermeli." diye konuştu.
EGC’NİN DEĞERLENDİRMESİ
Doğan Haber Ajansı Bölge Temsilcisi Sabuncuoğlu, polisin basit asayiş olaylarında medyadan 'devlet sırrı' gibi basit bilgileri gizlemesinin kamuoyunda yanlış anlamalara neden olduğunu söyledi. Sabuncuoğlu, polisin gelişen iletişim ve bilgi çağında şeffaf ve basına yardımcı konumda olmasının kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına önemli olduğuna işaret ederek, "Bizler doğru bilginin peşindeyiz." ifadesini kullandı.
MEDYA VE POLİS İLİŞKİLERİ
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevlisi Dr. Demir ise kamu kurumları açısından basınla etkili iletişimin önemli olduğunu söyledi. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nda görevli uzman Fatih Demir, "İnternet ve bilişim teknolojisinin gelişmesiyle medya mensuplarına artık ciddi bir yükümlülük geldi" dedi.
Medya ve polis ilişkilerinin iletişim ve bilgi ekseninde ele alınması gerektiğini vurgulayan Demir, iletişimin kritik bir önem sahip olduğunu belirterek, "Çağımız bilgi çağıdır. Dünya ne üzerinde dönüyor denirse, 'bilgi ve hız üzerinde dönüyor'. İnternet ve bilişim teknolojisinin gelişmesiyle medya mensuplarına artık ciddi bir yükümlülük geldi. Anında haber vermek gibi. Yüzden fazla ulusal kanalımız var ve internet haberciliği de yayılmış bir bir durumda" diye konuştu.
Günümüzde internet haberciliğinin de arttığını ve bununla birlikte medyada rekabetin oluştuğuna dikkati çeken Demir, medya mensuplarının bir yarış içerisinde olduğunu söyledi.
Demir, "Dolayısıyla habere 'en kısa yoldan nasıl ulaşırım' telaşı içerisinde. Zaman zaman iletişim kazaları da bunun neticesinde ortaya çıkıyor" dedi.
YILDIZ’IN DEĞERLENDİRMESİ
'Medya-Polis İlişkileri' konulu panelde konuşan Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, kamera ve basın mensubu gördüğü zaman arka kapıdan kaçmak istediğini ifade etti. Müdür Yıldız, "Emniyet mensupları olarak basından ateşten korkar gibi korkarız. Ben şahsen, bir kamera veya basın mensubu gördüm mü, diğer kapıdan çıkmak isterim. Konuşmak istemem. Çünkü kelimeler konuşmadan önce bizlerin esiri. Konuştuktan sonra ise biz onların esiri oluyoruz. Bazen bazı şeyler söylüyoruz, sonra da 'bunları ben nasıl söylemişim' diye konuşuyoruz. Ancak emniyet mensupları olarak, yöneticiler olarak basın ve medyanın olması gerektiğine inanıyorum. Medyanın Türkiye'de dördüncü erk olduğunu herkes söylüyor. Medyanın fonksiyonunu, gücünü biliyorum. 'Medya olmasın' diyen yoktur. Konuştuklarımız bağlayıcı olur. Sözleriniz sizi Bağlar, konuştunuz gitti. Alabilir misin geriye? Yok. Geri sardıramazsınız. Olmuş bitmiş. Hatası günahı ile beyanlar sizlere ait" diye konuştu.
YEREL GAZETELERİ OKUYORUM
Erzurum'daki 9 Mart 2011'de görevine başlamadan önce gazete okumadığını ve televizyon seyretmediğini itiraf eden Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, "46 yaşındayım. Şimdi akşamları mutlaka haber kanalları izliyorum. Mümkün olsa da izlemesem. Gazete okumuyorum desep ayıp olur ama itiraf edeyim gazete okumam, televizyon seyretmem. Erzurum'a geldiğim zaman kendime 'Turgut ne yapıyorsun, herkes gazete okuyor, televizyon seyrediyor' dedim. Şimdi ulusal basını takip edemiyorum ama yerel gazeteleri okuyorum, hasbelkader kanallarını izliyorum. Ciddi ve yönlendirici yazılar var" dedi.
'MEDYA VE POLİS İLİŞKİLERİ' TARTIŞILDI
Polis Meslek Yüksekokulu (PMYO) tarafından düzenlenen 'Medya-Polis İlişkileri' konulu panel, bugün okulun konferans salonunda yapıldı. Polis ve medyanın topluma kamu hizmeti sunan kurumlar olduğunu belirtten PMYO Müdürü Numan Yıldırım, "Kamu hizmetinin en temel özelliklerinden birisinin insanların görev yaparken; şahsi düşüncelerini, kişisel arzularını, özel beklentilerini katmadan topluma ve kamuya hizmet sunabilmektir" dedi.