Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurulu olarak amaçlarının Türkiye’de verilen kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak olduğunu söyledi.
Erzurum Atatürk Üniversitesinde düzenlenen “Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler” konulu konferansta konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, daha sonra “Bilimsel Teşvik Ödül ve Akademik Giysi Töreni”ne katıldı.
15 Temmuz Milli İrade Salonu’nda düzenlenen programa Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Ünal Bingül, Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Ak Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz ve öğrenciler katıldı.
Konferansta konuşan Malkoç, "Dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına girmek, ekonomide, refahın paylaşımında, eğitimde, sağlıkta, bu çalışmaların devam etmesi halinde başta Ömer Çomaklı hocamız olmak üzere onun öğrencileri inşallah Erzurum Atatürk Üniversitesi dünyadaki ilk 500 üniversitenin arasına girecektir. Değerli arkadaşlar, insanoğlunun kendi hedefini koyup da, istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Önemli olan hedefe varmak. Yeter ki o hedeflere ulaşmak için alın teri ve göz nurunu akıtanın Allah hiçbir zaman zayi etmez. Yeter ki çalışalım. Ama Almanya’daki üniversiteler veya Avrupa’daki hocalar veya Güney Kore’dekiler, Amerika’dakiler veya Fransa’dakiler, yirmi dört saatin on dört saatini bilimsel çalışmaya ayırabiliyorlarsa, bizler de dört saatimizi buna ayırırsak bir yere varamayız. Öğrencilerimiz derse devam etmez, vizelere şöyle böyle çalışır finallere yarım yamalak bir gün zaman ayırırsa bu iş olmaz. Bu vaziyette Türkiye hedeflenen ilk 10 ülke arasına giremez. Ama çeşitli üniversitelerde okuyan öğrenciler umarım gerektiği şekilde anlattığım gibi çalışıyorlardır. Yani hakkını vererek çalışıyorlardır. Öğrenciler sanırım doğru söylüyorum. Şimdi bizler tüm Kamu Hizmetlerini denetliyoruz ya bunlar arasında bizlere üniversitelerden de çok şikayetler geliyor. Akademisyenden tutun, öğrenci ilişkilerinden tutun, öğrencilerin yapılan sınavlarına varıncaya kadar. Bazı öğrenciler sınava girmiş de sınavdan geçememiş, bulunduğu okul idaresine itiraz etmiş, idare itirazı incelemiş ve geçirmemiş, öğrenci de Kamu Denetleme Kurulu’na müracaatta bulunuyor, ben sınava girdim de geçemedim, aslında o olacaktı, şu olacaktı gibi bahanelerde beni geçirmediler. Biz de bunu inceliyoruz, Okul yönetimi veya hocasını bulup soruyoruz, bir öğrenci diyelim 100 üzerinden 45 almış ve geçemiyor, biz inceliyoruz ya bakıyoruz ki o öğrenci okuduğu okuldan istenilenin üzerinde not almış veya not verilmiş, bizdeki ise ancak 35 filan alıyor" diye konuştu.
"KANUNLARA GÖRE DÜZENLEMELER YAPIYORUZ"
Malkoç 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili de yaptığı değerlendirmede, "Kendi silahımızı üretmek istedik ama o hainler Türkiye’nin uçaklarıyla, Türkiye’nin helikopterleriyle, Türkiye’nin tanklarıyla, Türkiye’nin zırhlı araçlarıyla bu milleti işgal etmeye başladıklarında Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde o Malazgirt’teki ‘Ölürsem Şehit Kalırsam Gazi’ inancıyla 15 Temmuz’da İstanbul’da da gördüm, İzmir’de de gördük, Ankara’da da gördük. Hatta öyle bir kalabalığı Erzurum’da gördük, Erzurum tarihinin en büyük kalabalığı olarak toplandı. Özellikle siz gençlerimiz 15 Temmuzun kahramanı ve özellikle kadınlarımız bunlar 15 Temmuzun kahramanlarıdır. Şimdi bu günler Malazgirt’te neyse 2019‘da da o inşallah kıyamete kadar da öyle kalacaktır” diye konuştu.
Kamu Denetçiliğinin Kurulunun görevleri hakkında da açıklamalarda bulunan Malkoç, “Türk İdari Teşkilatında yeni bir kurum ihdas oldu. Bu kurul Kamu Denetçiliği Kurulu. Bizim görevimiz Kamu Denetçiliği Kurulu olarak Türkiye’de verilen kamu hizmetlerinin kalitesini artırmak. Yani ne demek? Hak arama kültürünü yaygınlaştırmak. İnsan hakları konusunda toplumu daha anlaşılır ve yaşanır hale getirmek, insan olanın bir idealini oluşturmak, idareyi şeffaf hale getirmek, denetleyebilmek. Görevimiz bunlar arasındadır. Denetim yapıyoruz ve aynı zamanda da insan haklarını koruyoruz. Tabi denetim yaptığımız için herhangi bir Bakanlık veya başka bir kurumda idarecinin hoşuna gitmeyen bir konu olduğunda veya tavsiye kararı aldığımızda bir de bunlarla mı uğraşalım diyebilmekten uzak tutmak. Bizleri Türkiye Büyük Millet Meclisi seçiyor. Dolayısıyla seçildiğimiz dört yıl boyunca bizim görevimiz esnasında kimseler de bizlere karışamıyor. Kanunlara göre düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu.