Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değil; bilakis normalin maliklerinin, mekânın sahiplerinin hatırlatılmasıdır" dedi.
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı devirlerden itibaren kurduğu bütün devletlerin yönetim sistemine milli egemenlik ve birlik anlayışının şekil verdiğini vurguladı.
“Devlet Bahçeli’nin uzattığı el; bin yıllık kardeşlik hukukunu, bir arada yaşama azmini sürdürme arzusunun izharıdır” diyen Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
“Genel Başkanımızın uzattığı el; yaşadığımız coğrafyada millî egemenliğini sahibini de bilenlere, bilmeyenlere, inkâr edenlere anımsatmaktadır. Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değil; bilakis normalin maliklerinin, mekânın sahiplerinin hatırlatılmasıdır. Ülkemizin zor bir dönemden, bölgenin ve dünyanın da ateş çemberinden geçtiği bir iklimde, kavganın ve siyasi mücadelenin kurallarının millî çıkarlar doğrultusunda şekillenmesi elzemdir. Devlet aklı bunu gerektirmektedir. MHP lideri Devlet Bahçeli de bu gerçeği dikkate almıştır.”
Açıklamasında, atılan bu adım zaaf işareti değil, devlet büyüklüğünün ve celadetinin göstergesi olduğunu vurgulayan Yalçın, “Dem, Dem’lenme ve iktidar hayalleri kurma demi değildir. Devir; ayrışma, kamplaşma, kutuplaşma devri değildir. Zira emperyalizmin bölgedeki son taşeronu İsrail’in bölgedeki faaliyetleri, Türkiye’nin güvenliğini ve bölgesel çıkarlarını tehdit etmektedir” ifadelerine yer verdi.
Yalçın, ABD’nin Türkiye’nin engellemesiyle Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütü koridoru açamadığına değinerek, “ABD, bu kez Suriye’nin güneyinde Golan, Şam ve Deyrizor üzerinden Irak’a uzanan Davut Koridoru’nun taşlarını döşemek için İsrail’e harekât izni verdiği açıktır. İsrail uçaklarından Suriye’nin güneyindeki stratejik noktalara ve bölge kentlerine atılan bombaların izi sürülerek bu kanlı koridorun tespit edilmesi mümkündür. Ötesi, İran sınırıdır. Böylece ABD, Koalisyon güçleri ve İsrail’in; ileride İran’a YPG’li teröristlerle birlikte kara harekâtı da düzenlemesi mümkün olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail başta olmak üzere Ortadoğu’da kurulan bölge devletlerinin hemen hemen İngiliz siyaset mühendisliği sonucu ortaya çıktığına değinen Yalçın, “İşgalci İsrail; bir proje, bir yapay devlettir. Türkiye’nin sınırlarıysa cetvelle değil; kanla, canla, şanla, şerefle, varlık bilinciyle, hürriyet ve bağımsızlık iradesiyle çizilmiştir. Türkiye, binlerce yıllık tarihinden süzülmüş devlet tecrübesine ve yönetim telakkisine sahip büyük bir ülkedir. Türkiye; bölgenin en güçlü orduya, en güçlü demokrasiye, en etkili dış politika geleneklerine sahip ülkesidir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Yalçın, “Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları” sloganıyla gerçekleştirilecek olan 27 bölge toplantısının ilkini 29 Ekim’de Erzurum’da gerçekleştireceklerini duyurdu.