Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Ulusal Mekansal Strateji Planı yasal dayanakları oldukça güçlü ve sağlam, ülkemizin en önemli stratejik hamlelerinden biridir'' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Türkiye Mekansal Strateji Planı Farkındalık ve İstişare Toplantısına katıldı. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Kurum 3 ay önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 100 günlük eylem planını açıkladığını belirterek, "Biz de yaptığımız geniş katılımlı olarak 100 günlük eylem planımızı kamuoyuyla paylaştık. Orada, Millet Bahçeleri, Kanal İstanbul, katı atık programımız, sanayi dönüşümlerimizi, Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemimiz ve mekansal stratejik plana kadar birçok başlığımızı sizlerle paylaştık. Halihazırda yürüyen projelerimizde de 100 günlük eylem planlarında çok ciddi bir aşmaya geldik. 15 Kasım itibariyle süre tamamlanıyor. O sürede de yüzde 100 başarıyla bütün eylemlerimizi bitirmiş olacağız'' ifadelerini kullandı.
"Bakanlığımıza verilen görev çerçevesinde Mekansal Strateji Planının ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte iş birliği yapılarak hazırlanması bu planın başarısını artıracaktır, ülkenin kalkınmasını doğru şekilde yönlendirecektir'' diyen Bakan Kurum, "100 günlük eylem planımız içerisinde yer alan Mekansal Strateji Planımız hakkında da yeni dönemde yapacaklarımızı anlattık. Arazi ihtiyacı olan iç ve dış yatırımların önünü açacak, şehirlerimizi belli bir stratejiye göre yeniden şekillendirecek olan Türkiye Mekansal Strateji Planı çalışmalarına başlıyoruz dedik. Bugün de burada, ülkemizin gelecek vizyonuyla alakalı en önemli çalışmalarından Mekansal Strateji Planı ön hazırlık çalışmalarımızı hep birlikte değerlendireceğiz. Belirleyeceğimiz yol haritasında sizlerin görüşlerine ve fikirlerine başvuracağız. Dünya örneklerinden bahsetmek gerekirse pek çok gelişmiş ülke mekansal planlarını stratejik bir yaklaşımla hazırlamaktadır. Hollanda, Güney Kore, Almanya, Çin, Norveç gibi ülkeler ülke düzeyinde mekansal strateji planının yürüten ülkelere örnektir. Nedir mekansal strateji planı? Sosyal-ekonomik ve çevre politikaları ile stratejilerini mekanla ilişkilendirerek mekansal gelişmeyi yönlendiren, ülke bütününde ve gerekli görülen bölgelerde hazırlanan plandır. Hem sosyo-ekonomik politikaların mekansal organizasyonunun sağlanması hem de yatırımların ülke ölçeğinde bir biri ile ilişkilendirilerek uyumlaştırılması için, ülke genelinde onaylanmış olan 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planları dahil, mevcut mekansal planları yönlendirecek mekansal stratejik bir planının yeni bir yaklaşımla hazırlanması gerekmektedir. Bakanlığımıza verilen görev çerçevesinde Mekansal Strateji Planının ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte iş birliği yapılarak hazırlanması bu planın başarısını artıracaktır, ülkenin kalkınmasını doğru şekilde yönlendirecektir. Bugüne kadar mekansal strateji planı hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş ve mevzuatta yerini almıştır. Planlamanın ilke ve esasları, planın unsurları, veri alt yapısı, izlenmesi konularında tanımlamalar getirilmiştir"şeklinde konuştu.
"1950 YILINDA TÜRKİYE’DE KENTLERDE YAŞAYAN NÜFUSUN ORANI SADECE YÜZDE YÜZDE 25 İKEN, BUGÜN KENTLEŞME ORANIMIZ YAKLAŞIK YÜZDE 88’E ULAŞTI''
Türkiye Mekansal Strateji Planının şehirlerin aynılaşmasına, kırsal alanların yok oluşuna karşı geliştirilen bir aksiyon plan olduğunu kaydeden Kurum, ülkelerin kalkınma hızıyla kentleşme oranı arasında doğrudan bir ilişkinin bulunduğunun altını çizdi. Türkiye'de son 16 yılda çok büyük işlerin yapıldığını vurgulayan Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mekansal strateji planınını özetleyecek olursak; koruma ve kullanmaya, iklim değişikliğine, şehirlerin gelişme, yön ve eğilimleri ile birlikte nüfus öngörülerine, afetlere ve kentsel dönüşüme, kırsal alanların geliştirilmesine ilişkin strateji ve politikalar içerecek, bütün sektörleri birbiri ile ilişkilendirerek ülke düzeyinde potansiyel yatırım alanlarını tarif edecektir. Yer seçimi doğru yapılmamış yatırımlara, yanlış arazi kullanımına, alt yapı yetersizliklerine, estetik ve silueti bozan yapılaşmalara, şehrin kimliğini, kalitesini bozan yanlış uygulamalara karşı geliştirdiğimiz ulusal bir projedir. Günümüzde bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçek var. Ülkelerin kalkınma hızı ile kentleşme oranı arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Ülkemizde de buna benzer bir durum söz konusudur. Son 50 yıllık gelişim sürecinde şehirlerimizde, nüfus ve ekonomik faaliyetler yoğunlaştı. Sanayinin çeşitli kolları ile tarım ve turizm gibi farklı sektörlerde ihtisaslaşmış, markalaşmış şehirlerimiz birer birer meydana çıkmaya başladı. 1950 yılında Türkiye’de kentlerde yaşayan nüfusun oranı sadece yüzde yüzde 25’ti. Bugün kentleşme oranımız yaklaşık yüzde 88’e ulaştı. Şunu kabul etmek gerekir; kırsal alandan şehirlere hızlı göç çarpık kentleşmeyi ve düzensiz yatırım alanlarının oluşumunu hızlandırdı. Bu hızlı kentleşme, nüfusun ve yatırım alanlarının büyükşehirlerde yoğunlaşmasını da beraberinde getirdi. Bu nedenle planlı kentsel gelişmeyi sağlayamadık. Çarpık Şehirleşme, beraberinde doğal çevrenin tahribatını, gecekondu alanlarını, afetlere karşı dayanıksız yapıları, alt yapı yetersizliklerini ve artan trafik gibi sorunlarını da beraberinde getirdi. Bu sorunları bertaraf etmemiz, gelecek nesiller için daha doğru kararlar lamamız gerekiyor. gerekiyor. Çözümlerimizi sadece masada değil sahada da tüm detaylarıyla ortaya koymamız, icraata geçirmemiz gerekiyor. Son 16 yılda, çok büyük işler yapıldı. İmar ve yapı mevzuatının tamamen değiştirildi. Mekansal planlama pratiğinin etkinleştirilmesi sağlandı, kentsel dönüşüm çalışmaları ciddi anlamda hızlandırıldı, iklim değişikliğine ilişkin de uyum stratejileri hazırlıyoruz. Çevre kirliliğin önlenmesi için 2002 yılına ve daha öncesine baktığımızda Türkiye'de hemen hemen çevre yatırımı hiç yok denecek kadar azken, bugün hemen hemen bütün şehirlerimizde atık su artıma tesislerimiz, katı atık bertaraf tesislerimiz ve çevreye ilişkin birçok projemiz var. Kentsel alt yapı ve ulaşım yatırımlarının yaygınlaştırılması, farklı gelir grupları için toplu konut üretimi yapılması gibi uygulamalar yaptık, yapmaya da tüm gücümüzle devam ediyoruz.''
''ULUSAL MEKANSAL STRATEJİ PLANI YASAL DAYANAKLARI OLDUKÇA GÜÇLÜ VE SAĞLAM, ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ STRATEJİK HAMLELERİNDEN BİRİDİR''
Türkiye'nin her karışının hesap edilerek ve mevcut mekansal planları da gözden geçirilerek yeni bir dille ülke bütünü için mekansal strateji planının hazırlanması gerektiğini dile getiren Kurum, "Türkiye’de kentleşme alanında yeni sorun alanları ortaya çıkıyor, yeni mücadele yöntemleri geliştirmemizi de hep birlikte değerlendiriyoruz. Buna yönelik çalışmalarımıza ağırlık verdiğimizi bilhassa belirtmek isterim. Bakanlık görevimizi aldığımız ilk günden bu yana her ne kadar ülke genelinde 1/100 bin ölçekli çevre planı varsa da, üst ölçekli mekansal planlamada stratejik ve bütünü gören bir yaklaşımı benimsememiz gerektiğini, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir şehirler, doğrultusunda yerleşmeler oluşturmak için parçacıl planlamadan uzaklaştırılarak en az 50 yıl ileriyi görecek bir planlama yapmak zorundayız. Ülkemizde stratejik önemi haiz pek çok sektörel yatırım kararı veriyoruz, yatırımlar yapıyoruz.. Ancak bu yatırımların mekansal boyutları ülke düzeyinde düşünülmediği için yatırımdan istenen verim alınamıyor. Şehirlerimiz düzensiz büyüyebiliyor, kaynaklarımızı israf edebiliyoruz ve doğal kaynaklarımızı da tahribata uğratabiliyoruz. Ülkemiz 1960’lardan günümüze Kalkınma Planları hazırlıyor, stratejiler geliştiriyor. Bu suretle belirlenen sosyo-ekonomik politika ve stratejilerinin mekana yansıması gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizin her karışını hesap ederek, mevcut mekansal planları da gözden geçirerek yeni bir dille, yeni bir yaklaşımla ülke bütünü için mekansal strateji planı hazırlamamız gerekiyor. Farkındalığı arttırmamız, istişare kanallarını her anlamda açık tutmamız gerekiyor. Ancak bu sayede zamanımızı, kaynaklarımızı doğru yönlendirebilir, doğru yatırım ve yaşam alanları seçebiliriz. Ancak bu sayede israfı önleyebiliriz. Ulusal Mekansal Strateji Planı sadece bir temenni veya öngörü meselesi değildir. Yasal dayanakları oldukça güçlü ve sağlam, ülkemizin en önemli stratejik hamlelerinden biridir. Bakanlığımıza verilen vazifelere baktığımızda; yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön verdiğimizi, üst ölçekli mekansal strateji planlarını yaptığımızı, tüm bunları ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak hazırlama, hazırlatma, onaylama ve uygulama görevinin bizde olduğunu görüyoruz. Bu görevlerin bizde olmasının yanında bir de şu nokta var; Dokuzuncu ve Onuncu Kalkınma Planı ve diğer ulusal belgelerde mekansal strateji planlamasına olan ihtiyaç açıkça belirtilmiş durumda. Acilen hayata geçirmemiz gerekiyor çünkü ülkemizin kaybedecek zamanı yok. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemiz gerekiyor. o yüzden işimizin çok vaktimizin az olduğunu düşünüyoruz. Bugün itibariyle; “Cumhurbaşkanlığı Birinci 100 Günlük Eylem Planı” çerçevesinde Mekansal Strateji Planı çalışmalarını başlattık. İlk andan itibaren, yani Eylül ayı içerisinde tüm Bakanlıklarımızdan, Büyükşehir Belediyelerimizden, İl Özel İdarelerimizden mekansal plana ilişkin görüşler aldık. Konuya ilişkin her bir paydaşımızın kendi alanlarını ilgilendiren mevcut durum, sorun alanları, çözüm önerileri, geleceğe dönük hedef, öngörü ve stratejileri ile kentleşme ve kentsel dönüşüme ilişkin stratejileri kapsamında her türlü bilgi ve belgeyi temin etmelerini istedik. Bugüne kadar bakanlıklarımızın ve yerel idarelerimizin büyük bir kısmından dönüşler aldık ve alaya da devam ediyoruz'' açıklamalarında bulundu.
"Yatırımların önünü sonuna kadar açmış ve rekabet gücümüzü her zamankinden daha yüksek bir noktaya taşımış olacağız''
"Üst ölçekten alt ölçeğe kadar tüm planlara, belirlediğimiz sektörel stratejilerimizi yansıtma gayreti içerisinde olacağız'' diyen Kurum, ''Bakanlık görevine başladığımız günden bu yana 20’den fazla ilimizi gezdik. Valilerimizle, belediye başkanlarımızla, muhtarlarımızla, vatandaşımızla istişare ettik. Şehirlerin sorunları neyse o sorunları yerinde çözmeye çalıştık. Ancak şehrin içinde kentsel dönüşümden yeşil alana, organize sanayi bölgesinden ulaşım yollarına kadar her şeyinin planlanması gerektiğini de görüyoruz, Her şehrin kendi içinde planlanması ve planlara uygun hareket edilmesi gerekiyor. Bu mekansal planlamayla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma ilkelerini hayata geçirmiş olacağız ve ekonomik, sosyal ve mekanların gelişimini daha düzenli sağlamış olacağız. İnsan odaklı, yaşanabilir ve kimlikli şehirleri oluşturacağız Arazinin en doğru ve verimli şekilde kullanımını sağlamış olup, çevremizi en güzel şekilde korumuş olacağız.En çok ihtiyaç duyduğumuz alt yapı hizmeti ve üretim faaliyetlerimizi gerek kentsel gerek kırsalda gerçekleştirmiş olacağız. Yatırımların önünü sonuna kadar açmış ve rekabet gücümüzü her zamankinden daha yüksek bir noktaya taşımış olacağız. Tüm sektörlerimizin önceliklerini belirleyeceğiz. Üst ölçekten alt ölçeğe kadar tüm planlara, belirlediğimiz sektörel stratejilerimizi yansıtma gayreti içerisinde olacağız. Mekansal öngörüleri, bütünleşik afet tehlikesini dikkate alarak, Türkiye’nin bugününü ve yarınını hep birlikte, el ele garanti altına alacağız. Mekansal Strateji Planlarının hazırlanması yetkisi Bakanlığımızda olmakla birlikte tüm kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği ve istişare içinde hazırlanması gerektiğini arkadaşlarımıza söyledik ve İstanbul Teknik Üniversitesiyle birlikte bir iş birliğine gittik. Yaklaşık 36 hocamızla birlikte bu planın çalışmalarına başladık. Bu planla birlikte sadece İTÜ'den değil, tüm sivil toplum örgütlerinden, tüm kamu kurum ve kuruluşlarından görüşler alacağız. Bu görüşleri mekansal strateji planımıza işleyeceğiz. Ülkemizin geleceği adına yapmamız gerekenleri yaptığımız düşünerek gönül rahatlığı içinde bu görevlerimizi gerçekleştireceğiz'' değerlendirmelerinde bulundu.