İnsanların kış mevsimlerinde sıvı tüketimini azalttığını anlatan Kıymaz, bu durumun, böbrek taşı hastaları için sakıncalı olduğunu ifade etti. Normalde bir erişkin için günlük idrar hacminin 2 bin mililitreyi geçmesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kazım Kıymaz, taş hastalarının bu konuda çok daha titiz davranması çağrısında bulundu. Taş hastalarının, kış mevsimi nedeniyle şikayetlerindeki artışın poliklinik kayıtlarından da belli olduğuna dikkati çeken Kıymaz, “Böbreğinde taş bulunan hastalar, genel anlamda bol su içmelidir. Hele kış mevsimlerinde çok daha titiz davranılmalı, su tüketimi kesinlikle ihmal edilmemelidir. Böbreklerde taş oluşmasında su tüketimi büyük önem taşımaktadır” dedi.
BÖBREK TAŞI TEDAVİSİ
Böbrek taşı tedavisi gören hastalarda yeniden taş olma riskinin 1 yıl içinde yüzde 10 olduğunu, 5 yıl içinde ise bu oranın yüzde 50’ye kadar çıkabildiğini belirten Op. Dr. Kazım Kıymaz, “Her cinste ve her yaşta taş oluşma riski vardır. Böbrek taşı sorunu sıklıkla 20-50 yaş arasında görülürken, 30’lu yaşlar hastalığın en sık görüldüğü yaş grubudur. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülür. Böbrek taşları tıkanmaya neden olmuyorsa, hiçbir klinik bulgu vermeyebilir. Taşlar, böbrekte tıkanmaya neden oluyorsa, genellikle böğür ağrısı, ateş, kanamalı idrar, bulantı ve kusma gibi semptomlara neden olabilirler. Tıkanma uzun sürerse nadiren böbrek yetmezliğine sebep olabilir” diye konuştu.
Taş hastalarının diyete de dikkat etmesi gerektiğini anlatan Kıymaz, bütün gıda gruplarının bulunduğu ama herhangi bir çeşidinin aşırıya kaçırılmadığı dengeli bir karma diyetle, sağlıklı beslenmenin mümkün olabileceğini belirtti.
Kazım Kıymaz, “Liftin yararlı etkilerinden dolayı meyve ve sebze tüketimi teşvik edilmelidir, Günde 4 grama kadar C vitamini alınabilir. Hayvansal protein aşırı miktarda tüketilmemelidir. Kalsiyum alımının kısıtlanması kuvvetli nedenler olmadıkça önerilmez” şeklinde konuştu.