Kırtasiyeciler, önüne gelen herkesin bu işi yaptığını dile getirerek, kırtasiye satışlarının beklenenin çok altında kaldığını belirttiler. Erzurum’da uzun yıllardan beri kırtasiyecilik yapan İbrahim Balcı isimli işletmeci, herkesin kendi işini yapması gerektiğini belirterek, önüne gelenin kırtasiye malzemesi satmasına ‘dur’ denilmesini talep etti
‘ÖNÜNE GELEN KIRTASİYECİ OLMUŞ’
Kırtasiyeciyim demenin artık bir şey ifade etmediğini belirten Balcı, “Kırtasiyeciliğin adı bizim, tadı başkalarının. Bundan 10 yıl öncesine kadar okul ve eğitimle ilgili olarak ihtiyaç duyulan her türlü araç ve gerecin kırtasiyecilerden temin ediliyordu. Devir öyle bir hal aldı ki, artık marketler ve konfeksiyoncular bile kırtasiye malzemesi satmaya başladı. Okullar açılmasıyla okulları gezen çantacılar çanta içinde kırtasiye malzemesi satıyorlar. Bu durumun, kasapların yumurta satmasından bir farkı yok. Erzurum’daki iş kollarının, giderek birbiri içine girdi. Bu duruma ise, ekonomik durgunluğun neden oluyor. Bugün kendine bir okul çantası almak isteyen bir öğrenci, bu ihtiyacını konfeksiyoncuda bile görebiliyor. Çünkü yaptığı iş itibariyle kendine yetemeyen bir hazır giyimci, müşteri çekmek ve ekstradan para kazanabilmek adına okul malzemesi de satabiliyor.” diye konuştu.
KURALSIZLIK HÂKİM OLUNCA
Erzurum’un üretemediğine, ancak tüketim toplumu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğine dikkati çeken İbrahim Balcı, bu sürece, ekonomik durgunluğun da eklenmesiyle birlikte memnuniyetsizliğin hat safhaya çıktığını ifade etti. Balcı, “Bundan 10 yıl öncesine kadar kasaplarda yumurta satıldığını söyleseler, inanmazdık. Ama şimdi bunu görmek mümkün hale geldi. Yumurtanın yeri bakkaldı, marketti, şimdilerde artık manavlarda bile yumurta satılmaya başlandı. Tüketim toplumlarında büyümenin ve gelişmenin yollarını aramak gerekiyor, ama Erzurum şartlarında bunu sağlamak zor olduğu için, kasaplarda yumurta, hazır giyimcide okul çantası ve marketlerde de, defter-kalem satmak zorunda kalınıyor. Bu durumdan en fazla mağdur olan biz kırtasiyeciler de, işyerlerimizde farklı iş kollarına ait neleri pazarlayabiliriz, onu düşünmeye başladık. Artık vatandaş gıda ürününü aldığı bir alışveriş merkezinden kırtasiye ihtiyaçlarını da giderir oldu. Bunların dışında defter, kalem ve daha bir sürü kırtasiye malzemesi, pazarlarda bile satılmaya başlandı. İnsanlarda para sıkıntısı olduğu için, alışveriş merkezleri ve semt pazarları, daha çok tercih edilir oldu. Vatandaşın kaliteliyi satın alma gibi bir lüksü hemen hemen kalmadı ki, kaliteli ürünü ucuza satıyor olmalarına rağmen artık kırtasiyecilere ve kitap saraylarına ilgi gösterilmemeye başlandı.” dedi.