Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşıyacağız. Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak. Milli iradenin üstünlüğü olacaktır" dedi.
Yeni hükümet sisteminin ilk cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve başlaması dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görkemli bir tören düzenlendi. Törende konuşan Başkan Erdoğan, “Bu defa cumhurbaşkanlığı makamına, değişen yönetim sisteminin gereği olarak yürütme organının tüm yetkileriyle birlikte geldik. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. Rabbim milletimize ve tüm insanlığa yapacağımız hizmetlerde yolumuzu aydınlatsın, işimizi kolaylaştırsın. 40 yılı aşkın süredir siyasetin içindeyim. Efendiliğe değil, özellikle millete hizmetkar olmaya geldik. Hizmetkarlığına talip olduğumuz milletimize layık olabilmek için geceli gündüzlü çalıştık. Hamdolsun milletimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, yolda koymadı. 24 Haziran’da bir kez daha kendisine hizmet etmek üzere bizi seçti. Sadece bize oy verenlerin değil, 81 milyonun tamamının cumhurbaşkanı olduğumuzun bilinciyle milletimize layık olmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPIYORUZ”
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şairin dediği gibi 'Bütün iyi kitapların sonunda, bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda meltemi senden esen, soluğu sende olan yeni bir başlangıç vardır.' Biz de Türkiye olarak, Türk milleti olarak bugün burada sizlerin huzurunda yeni bir başlangıç yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışımızın ve 95 yıllık cumhuriyet tarihimiz boyunca yaşadığımız denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim modeline geçiyoruz. Geçmişte yol açtığı siyasi, sosyal ve ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz. Bundan sonra milletin doğrudan yetki verdiği, hesap sorma hakkına sahip olduğu cumhurbaşkanı çalışmalarını yasama ve yargı organlarıyla uyumlu bir şekilde yürütecektir. Belediye başkanlığımdan başlayarak başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerim boyunca vesayetten darbelere, terör saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar her türlü sıkıntıyı yaşamış bir siyasetçiyim.”
“Demokrasi tarihimizin tecrübeleri yanında son 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütürken karşılaştığımız sıkıntılar bize de bu değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir” diyen Başkan Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi zorlama değil, tarihin bizi yönlendirdiği isabetli bir tercihtir. Türkiye Osmanlı’dan beri tarihinde ilk defa kritik bir yol ayrımında, tercihini darbe veya benzeri zorlamalarla değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir. Bu vesileyle girdiğimiz her mücadelede yanımızda olan, bilhassa Pazar günü ikinci yıl dönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişiminde canları pahasına istiklallerine ve istikballerine sahip çıkan milletime şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde darbenin hemen ardından Mecliste yapılan anayasa değişikliğini 16 Nisan halk oylamasında kabul ederek bu tarihi reforma destek veren milletimin her bir ferdine gönülden teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“MİLLETİMİZE 95 YILLIK CUMHURİYETİMİZİ YENİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞLA ŞAHLANDIRMANIN SÖZÜNÜ VERİYORUZ”
Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletin çok büyük coğrafyada kurulduğunu, büyüdüğünü ve tarihe karıştığını kaydeden Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti, 2200 yılı aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bugün yine çok geniş bir coğrafyada hemen hepsinin de temsilcileri aramızda bulunan, tarihi süreklilik bakımından kendimizden ayrı görmediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun vatandaşları olarak bizler kademizin merkezine Anadolu’yu yerleştirdik. Bin yıl önce Malazgirt’te Anadolu’ya serptiğimiz tohumlar Türkiye Selçuklu Devleti'yle boy vermişti. Osmanlı, genç bir fidan olarak devraldığı devlet bayrağını İstanbul’un fethiyle 3 kıta 7 iklimi içine alan ulu bir çınara dönüştürdü. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşlanan çınarı cumhuriyet aşısıyla yeniden gençleştirdik. Bugün burada milletimize 95 yıllık cumhuriyetimizi yeni bir yönetim anlayışla şahlandırmanın sözünü veriyoruz. Milletimizin bize sağladığı bu imkanı en iyi şekilde kullanarak güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için yola koyuluyoruz” açıklamasında bulundu.
“YENİ BAŞLANGICIMIZIN İLK İMTİHANI 2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞMAK OLACAKTIR”
Terör örgütlerinin en yoğun saldırılarına maruz kalındığı bir dönemde bu senaryoya karşı cevabın Rabiayla, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek verildiğini aktaran Erdoğan, “Milletimizin bizimle birlikte bu 4 ilkeye sıkı sıkıya sarıldığını gördük. Millet olarak bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk ve böylece tüm engelleri aştık, tüm tuzakları bozduk. Milletimiz 24 Haziran’da sandıkta bir kez daha görevini yerine getirmiştir. Bundan sonra bize düşen medeniyetimizin ihyası ve inşası için kaybettiğimiz zamanı geri kazanmak için çalışmaktır, ama çok çalışmaktır. Vakit hedeflerimize daha kararlı, daha hızlı yürüme vaktidir. Bugün ‘Bismillah’ diyerek adımını attığımız yeni başlangıcımızın ilk imtihanı 2023 hedeflerimize ulaşmak olacaktır. Böylece bizden sonraki nesillere kendi vizyonlarını gerçekleştirebilecek güçte bir Türkiye bırakmayı amaç ediniyoruz. Biz paylaşmanın bereketine inanan, dostlarıyla, kardeşleriyle birlikte yol yürümekten onlarla birlikte kazanmaktan memnuniyet duyan bir milletiz. Dünyanın her anlamda bir yapılanma sürecinde olduğu günümüzde bu yaklaşımın çok daha anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir ülkenin ve toplumun vesayete mürebbiyeye kurtarıcıya ihtiyacı olmadığına insanlığa lazım olan tek şeyin adalet ve işbirliği olduğuna inanıyoruz. Yeni dönemde Türkiye demokrasiden, temel hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriye gidecektir. Bu şekilde güçlenen Türkiye, elindeki imkanları kendi vatandaşlarıyla hep birlikte tüm dostlarıyla paylaşmayı sürdürecektir. Bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İşte bugün buradaki şu manzara gönül sınırlarımızın genişliğinin en somut örneğidir. Dostluğunuz ve kardeşliğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
“KILAVUZUMUZ YİNE DEMOKRASİ OLACAK”
Erdoğan, şöyle konuştu: “Yarın devlet geleneğimize uygun şekilde, önce Azerbaycan’a ve KKTC’ye ilk ziyaretlerimizi yapacak, Çarşamba günü de NATO Zirvesi için Brüksel’e gideceğiz. Cuma günü Hacı Bayram Camii’nde kılacağımız cuma namazını müteakip kabinemizin ilk toplantısını gerçekleştireceğiz. Yeni dönemi yine reform ve bu reformlarla birlikte de yenilenmenin adımlarını kabinemizle birlikte inşallah atacağız. İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşıyacağız. Bürokrasi değil hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak. Milli iradenin üstünlüğü olacaktır. Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken inanç meşrep bölge şehir farkı olmaksızın vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği, zulme maruz kaldığı dönemler inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır. En büyük zenginliğimiz insanımızdır. Çalışkanlığı ve üretkenliğiyle herkesi kendine hayran bırakan insan kaynağımızı eğitimle teşvikle daha etkin şekilde kullanmak için gereken her adımı atacağız. En önemli önceliklerimizden biri maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle, nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin şuurunda nesiller yetiştirmek olacaktır. Eğitim ve kültür politikalarımıza geçmiş dönemlerden çok daha fazla önem vereceğiz. Türkiye’yi savunma sanayiinden sınır güvenliğine kadar her türlü alanda güçlendireceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için makro ekonomik dengelerden yatırımlara kadar her alanda çok büyük hamleler yapacağız. Bugüne kadar tamamladığımız projelerimiz en büyük referansımızdır. Halen devam eden yatırımlarımızı ve milletimize taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak, çok daha büyük işlere imza atacağız. Sosyal politikalar bizim görünmeyen zaferimizdir. Türkiye’yi hiç kimsenin yokluktan, yoksulluktan dolayı, aç açıkta kalmadığı, çocuğunun eğitimini ihmal etmediği, geleceğinden umudunu kesmediği bir ülke haline getirme yolunda çok büyük mesafe kat ettik. İnşallah yeni dönemde ülkemizin sosyal devlet niteliğini çok daha güçlü hale getireceğiz. Diğer tüm alanlarda da milletimize verdiğimiz sözlere uygun şekilde Türkiye’yi büyütmenin güçlendirmenin çabası içinde olacağız. Cumhurbaşkanlığı görevine başlama törenimize iştirakiniz için her birinize ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu güzel günümüzü paylaşmak üzere yurt dışından gelen tüm misafirlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum.”
Başkan Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş dua etti. Ardından Başkan Erdoğan tarafından törene katılan misafirler onuruna verilen akşam yemeğine geçildi.