Günümüzde unutulmaya yüz tutan keçecilik sanatını büyük dedesinden kalma imalathanede sürdüren 78 yaşındaki Mustafa Yünel bu el emeğine daha fazla önem verilerek desteklenmesini istiyor. Kendisini doğuştan keçeci olarak tanımlayan Yünel, “Büyük dedelerim Beydağ'da keçecilikle geçimlerini sağlarlarmış. Sonradan Bademye'ye gelerek buradaki imalathaneyi kurmuşlar. Ben 7-8 yaşımdan beri bu imalathanedeyim. En az 150 yıllık olan bu imalathane artık sadece turistlerin ilgisini çekiyor. Keçecilik yok olmak üzere” dedi.
//ARTIK KEÇE USTASI YETİŞMİYOR
Kendisinden sonra bu mesleği sürdürecek kimsenin kalmamasından dert yanan doğuştan keçeci Mustafa Yünel, “Oğlum ve gelinim şu an bu işle ilgileniyor. Fakat ondan sonra keçecilik yapan kimse kalmayacak ve bu güzel sanat yok olup gidecek. Keçenin göçebe Türk toplumunda önemi çok büyük. Keçeciliğin sağlık ve tarihsel önemi bakımından canlı tutulması ve desteklenmesi gerekiyor. Ödemiş'te sadece 2-3 tane keçeci kaldı” dedi.
////ERZURUM’A KEÇE EYER
Bölgeden koyunyünlerini satın alarak işlediklerini anlatan Yünel, “Eskiden bu sektörde kökboyaları kullanılırdı. Şimdi kimyasal boyalarla keçeleri boyuyoruz. Çobanlardan kepenek için yoğun talep alıyoruz. Bunun yanında Erzurum'a cirit oyunlarında kullanılması için keçe eyerler yolluyoruz. Süs eşyası olarak da siparişler geliyor. Desenlerimi de çoğunlukla kendim çiziyorum. En çok da kelebeklerin üzerindeki renkli pullardan ilham alıyorum” ifadelerini kullandı. “Keçe giyim eşyaları kışın soğuğu, yazın sıcağı içindekine hissettirmez” diyen Yünel sözlerini şu şekilde noktaladı: “Sağlığım el verdiği sürece imalathanemdeyim. Gelinim ve oğlum bana yardımcı oluyorlar. Tek isteğim bu sanatın yaşadığını görmek. Keçe bugün hala yalıtımda ve giyimde kullanılan önemli bir materyal. Bu nedenle ülkemizin böyle bir değeri yitirmemesi, koruyup geliştirmesi lazım”