İletişim araştırmacısı ve belgesel film yönetmeni Prof. Dr. Sedat Cereci'nin tarihin yeryüzünde bıraktığı kalıntıların fotoğraflarından oluşan bir sunuyu 21 Mayıs akşamı Van Bilim ve Sanat Merkezi'nde göstereceği öğrenildi.
Antakya'daki 6. yüzyıldan kalma Saint Simon Manastırı'ndan Erzurum'daki 13. yüzyıldan kalma Çifte Minareli Medrese'ye, Eskişehir'deki tarihi Osmanlı evlerinden Ağrı Doğubayazıt'taki 16. yüzyıldan kalma İshak Paşa Sarayı'na, Mardin'deki 6.yüzyıldan kalma Kırklar Kilisesi'nden Diyarbakır'ın ünlü M.Ö. 9000li yıllardan kalma Diyarbakır surlarına kadar çok sayıda tarihi yapıyla birlikte tarihin sayfalarına yazılanları müzik ve metinle kurgulanmış sunumla anlatacak olan Prof. Cereci'nin çalışmasının 3 yıldır çektiği fotoğraflardan oluştuğu bildirildi.
//TARİH VE FOTOĞRAF
İnsanın soluk alıp verdiği sürece yaşadığı her anı yazan tarihin, tüm insanlığın elindeki en kapsamlı ve en değerli kaynak olduğunu belirten Prof. Dr. Sedat Cereci, tarihte yaşanmış olanları her an yeniden insanlara anımsatmanın, sorumluluk hisseden herkesin görevi olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin dört bir yanında çektiği ve her birinde tarihin seçik izlerinin bulunduğu fotoğraflardan oluşan sunuya, tarihten insanlara kalan en büyük kalıt olduğu için "Tarihin Bakiye Defteri" adını verdiklerini bildiren Prof. Cereci, tarihin yazdığı her ânın her bir dokusunda, insanın tüm çıkmazlarını çıkar duruma getiren yolların bulunduğunu, insana düşen tek işin tarihin yazdıklarını okumak olduğunu vurguladı.
//ERZURUM’DAN DÖRT ESER
Erzurum'dan Lala Paşa Camii, Rüstem Paşa Çarşısı, Ulu Camii, Çifte Minareli Medrese, Sivas'tan Gökmedrese, Ağrı Doğubayazıt'tan İshak Paşa Sarayı, Van Kalesi, Kastamonu Kalesi ve tarihi Kastamonu evleri, Kütahya Kalesi, Eskişehir'deki geleneksel Osmanlı evleri, Antakya'dan Saint Simon Manastırı, Habib Neccar Camii, Ortodoks Kilisesi, Konya'dan Karatay Medresesi, Mevlana Türbesi, Kapu Camii, Aziziye Camii, Bitlis'ten İhlasiye Medresesi, İstanbul'dan Osmanlı Harbiye Nezareti, Süleymaniye Camii, Sirkeci Postanesi, Amasya'dan Amasya Kalesi, ve yalı boyu evleri, Samsun'dan tarihi sigara fabrikası, Mardin'den Kırklar Kilisesi ve geleneksel Mardin evleri, Mersin'den Katolik Kilisesi, Çorum Osmancık'tan Osmanlı Uygarlığı kalıntıları ve tarihin insanlara bırakıtının görüntülendiği çok sayıda fotoğrafın yer aldığı sununun Anadolu'nun tarihsel birikimini de ortaya koyduğu açıklandı.
//DOĞU ANADOLU’NUN UYGARLIK BİRİKİMİ
Van, Ağrı, Bitlis, Erzurum, Trabzon, Çorum, Amasya, Sivas, Kayseri, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Kütahya, Eskişehir, İstanbul, Kastamonu, Samsun, Mersin, İzmir ve Konya'da çekilen fotoğraflardan oluşan sununun, yörelerin tarihiyle birlikte uygarlık birikimlerini de yansıttığı açıklandı. Tarihin defterine yazdığı yaşam izlerinin metinlerle vurgulandığı "Tarihin Bakiye Defteri" adlı sunuda Johan Strauss, Rimsky Korsakov, Frederic Chopin, Sefarad İlâhileri, Salat-i Ümmiye, Kâni Karaca, Aka Gündüz Kutbay, Ömer Faruk Tekbilek taksimleri ve Troya film müziğinin kullanıldığı belirtildi.
Tarihin, çoğunlukla kronolojik bilgi olarak algılanması nedeniyle Türk eğitim sisteminde sevilmeyen derslerden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sedat Cereci, tarihin defterinde yazılı olayların bugün yaşananlarla bağlantılarının kurulup, her çağın, bir önceki dönemin sonucu olduğu irdelendiğinde, tarihin merak edilebilir ve ilgiyle izlenen bir alan haline geleceğini belirtti. Başka hiçbir ülkenin, Türkiye kadar tarihi kalıntılar konusunda şanslı olmadığını söyleyen Prof. Cereci, kalıntılardan canlı biçimde yararlanmak adına tarih derslerinin tarihsel alanların içinde yapılmasının da bir seçenek olduğunu vurguladı.