Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın bulunması için arama çalışmaları devam ederken, 2018 yılında Ağrı'da kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Leyla Aydemir olayı benzer durumlar barındırması nedeniyle yeniden hafızalarda canlandı.
Ağrı'da 15 Haziran 2018 tarihinde bayram ziyareti için ailesiyle birlikte dedesinin yaşadığı köye giden ve burada kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı. Tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu çalışmalarda bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı. Kaybolduktan 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde akarsu kenarındaki ağaçların arasında cansız bedenine ulaşılan minik Leyla'nın otopsi raporunda cilt bütünlüğünün korunduğu, kafa, göğüs ve batın boşluğunda kanama, iç organ ve büyük damar yaralanmasının tanımlanmadığı ifade edilmiş, cesedin iskelet sisteminin sağlam bulunduğu ancak çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılmadığı, istismara ve farklı bir DNA'ya yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilmişti.
Leyla'nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, 2'si öz amcası olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı. Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 2 Ekim 2021'de görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Amca Musa Aydemir ile baba Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun ile Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Yusuf Aydemir ile ilgili karar, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nce bozuldu. Tüm sanıklar hakkında verilen hükümler bozulurken, sanık Yusuf Aydemir'in de tahliyesine karar verildi.