Adana'da yalnız yaşayan 63 yaşındaki Ahmet Rağbetli, 31 yıldır mobilet üzerine karton ve naylondan yaptığı evde yaşam mücadelesi veriyor.
Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde 1949 yılında dünyaya gelen Ahmet Rağbetli, anne ve babasını genç yaşında yitirince kardeşiyle yaşam mücadelesi vermeye başladı. Ekonomik durumları iyi olmayan Rağbetli, 31 yıl önce ağabeyini de kaybetti. Kimsesiz kalan Rağbetli, Şanlıurfa'da geçinemeyince Türkiye'yi il il dolaşmaya başladı. Erzurum, Gaziantep, Mersin ve Adana'ya giderek yaşam mücadelesi veren Rağbetli, bu illerde mobilet üzerinde karton kutulardan ve naylondan yaptığı 2 metrelik evinde yaşamaya başladı.
Gaziantep'ten 3 yıl önce Adana'ya gelen Rağbetli, her gün binlerce insanın geçtiği D-400 karayolu kenarında yatağı bile olmayan mobil evinde yaşıyor. Yatacağı bir kaç tane battaniyesi ve kıyafetleri bulunan Rağbetli, yemeğini piknik tüpte pişiriyor.
"EN SON NE ZAMAN YIKANDIĞIMI HATIRLAMIYORUM"
Hayatta birinci derecede akrabası olmadığını, küçük yaşta anne babası ve ağabeyini kaybedince ekonomik nedenlerden dolayı evlenemediğini bu nedenle eşi ve çocukları da olmadığını belirten Rağbetli, "Benim kimim kimsem yok. uzun zamandır 20 yılı geçmiştir böyle yaşıyorum. Daraba yağlama karşılığında para kazanıyorum "dedi.
Tuvalet ihtiyacını yakın akaryakıt istasyonları ve iş yerlerine giderek yapan Rağbetli en son ne zaman banyo yaptığını hatırlamadığını belirterek, "Burada yaşamak ne zor olacak, zor olmuyor. Sabah işe gidiyorum öğleden sonra geliyorum. Banyo hiç yapmıyorum. Banyo yapmayalı çok oldu ne kadar olduğunu hatırlayamıyorum, 10 yılı geçmiştir. Kaldığım yer küçük ama ne yapacaksınız işte, idare edeceksiniz her şey insanın istediği gibi olmaz ki. Daraba işi ile uğraşıyorum, daraba yağlıyorum. Bu hayatta kimsem yok. Huzurevine yerleşmek istemiyorum burası benim için iyi, hiçbir rahatsızlığım yok hiç hastalanmadım. Bugün bayram Müslümanların, insanların, mübarek bayramı kutlu, mutlu olsun. Bizimki de böyle olsun ne yapalım. Hiç kapımı çalan ve ziyaret eden yok bu durum zoruma gitmiyor, Allah’ın takdiridir herhalde. İnsanın canı sağ oldu mu yetiyor."