ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Hakan Kutlu: 'Biz de yorulduk'
Hakan Kutlu: 'Biz de yorulduk'
Bakkal: ‘Oyunun hakimiyeti bizdeydi’
Bakkal: ‘Oyunun hakimiyeti bizdeydi’
Çığzede Yazgan Kocaeli’ne uğurlanacak
Çığzede Yazgan Kocaeli’ne uğurlanacak
Vali Çiftçi’den çığ açıklaması
Vali Çiftçi’den çığ açıklaması
Judocu ikizlerden biri hayatını kaybetti, diğeri yaralı
Judocu ikizlerden biri hayatını kaybetti, diğeri yaralı
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
14 Ağustos 2012 Salı - 07:17

Kardeşliğin Devamında Selamın Yeri

Prof. Dr. H. Kâmil Yılmaz/İslami telakkide içtimai hayatın harcı kardeşlik ve dostluktur. İslami kardeşlik iman ve rahmet-i ilahiye sayesinde oluşmuş ve tarihî süreçte düşmanlık duygularını ortadan kaldırarak sosyal bir barış ortamı tesis etmiştir.

Kardeşliğin Devamında Selamın Yeri

İslami telakkide içtimai hayatın harcı kardeşlik ve dostluktur. İslami kardeşlik iman ve rahmet-i ilahiye sayesinde oluşmuş ve tarihî süreçte düşmanlık duygularını ortadan kaldırarak sosyal bir barış ortamı tesis etmiştir.
Allah için olan kardeşlik sürekli feragat ve fedakârlık ister. İslami anlayışa göre dünyevi dostluklar dünyada kalır, ahirete taşınan ise Allah için olan kardeşlik ve dostluklardır. Nitekim Allah Teala takva ehlinin dostluğunun ahirette nasıl işe yarayacağını şöyle ifade buyurur: “O gün takva ehli dışında bütün dostlar birbirlerine düşman kesilir.” (Zuhruf, 43/67.) Böyle bir kardeşlik ve dostluk Hz. Peygamber’in, kıyamet günü hiçbir gölgenin bulunmadığı sırada Hak Teala’nın arşın gölgesi altında barındıracağını haber verdiği yedi gruptan birini teşkil eder. Onlar Allah için birbirini seven, bu sevgi üzere yaşayan ve bu sevgi ile ölen kardeşlerdir. (Buhari, Ezan, 36, Zekât, 16, Hudud, 19; Müslim, Zekât, 91; Tirmizi, Zühd, 53.)
İslam dini kardeşliğin devamını bazı prensiplere bağlamıştır. Müminlere, mümin kardeşleri için birtakım hak ve sorumluluklar yüklemiştir. Bu hak ve sorumluluklardan biri selamdır. (Buhari, Cenaiz, 2; Müslim, Selam, 4.)
Selam, sadece sembolik bir ifade değil, insanlar arasındaki muhabbetin artmasına, kardeşlik duygularının güçlenmesine ve devamına vesile bir sevgi transferdir. İslam kardeşliğinin sürekliliği toplum hayatı için son derece önemlidir. Çünkü toplumu oluşturan insanların birbirlerine olan saygı, sevgi ve muhabbeti selamlaşma ile pekişir ve gelişir.
Selam, insanların birbirleriyle olan en güçlü iletişim araçlarından biridir. İletişime selam ile başlanır; yani insan önce selam verir, sonra kelama başlar. Bu iletişimin içten, samimi ve sıcak olması gerekir. Samimiyetle verilen selam, bazen bir çok hediye ve ikramdan daha tesirli olur. Bu gönül alma eylemi ile insan, kendisine verilen selamı ağzının ucuyla değil, en içten duygularla kabul eder.
Selam, Allah’ın isimlerinden biri olarak âdeta müminlerin dostluk parolasıdır. İslam’ın doğuşundan günümüze kadar inananlar, bu parola ile anlaşmışlardır. “Selam” lafzının Arap harfleriyle yazılışında ayrı bir sembolik anlam bulunmaktadır. Kelimenin başındaki “sin” harfi üç dişli haliyle zinciri, “lam” Cibril ve diğer melekleri, “elif” Allah’ı, “mim” Muhammed (s.a.s.) ve mevcudatı sembolize eder. Dolayısıyla selam, yaratılanları Yaratan’a ve yaratılmışları birbirine ve Allah’a bağlayan bir bağdır.
Varlık âleminde Allah’tan yaratılmışlara ve yaratılmışlardan hem Allah’a, hem de varlıkların birbirlerine olan selamları bunu göstermektedir. Namazda okuduğumuz Tahiyyat bu selamlaşmaların özeti gibidir.
Göz teması, el ve baş işaretleriyle yapılan selamlaşmada lafız çok önemli değildir. Ancak selamın dua ve ritüel boyutuna taşınması için “selam” lafzıyla olması gerekmektedir. Selamın istilama dönüşmesi için dokunmaya; yani musafaha etmeye ihtiyaç vardır. Nitekim Haceru’l-Esved’i istilam, ona dokunmak demektir. İnsanlarla iletişimde ritüele dönüşen selam; dua, musafaha ve muanaka/kucaklaşma ile kemale erer. Böyle bir selam, dinî ve dünyevi afetler ile sıkıntı ve fenalıklardan uzak; uzun ve bereketli bir hayat için kavlî ve fiilî duadır. Allah Teala selamı, hayatın merkezine koymuştur. İbadet hayatının da, içtimai hayatın da temelinde selam vardır.
İnsanların birbirleriyle selamlaşmaları barış ve güvenin sembolüdür. Kardeşler arası selamlaşmayı hayatın bir parçası gören İslam dini, selamın yaşaması için ona mukabeleyi ondan daha önemli bir sorumluluk olarak görmektedir. Nitekim ayet-i kerimede: “Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile mukâbele edin veya verilen selamı aynen iade edin.” (Nisa, 4/86.) buyrulmuştur.
Kardeşliğin tesisi ve sürekliliğinde paylaşmak vardır. Selamlaşmak hem kaynaşmaktır, hem de hayatı bütün zorluklarıyla paylaşmaktır. Selam insani ilişkilerde farkındalık bilinci ortaya koyar. Selam ile insan, kardeşlerinin farkına varıp, ziyaret ederek hayatın zorluk ve kolaylığını, sevinç ve üzüntüsünü paylaşmış olur. Selam en hayırlı amellerden biri kabul edilir. Nitekim bir sahabi: “İslam’ın en güzel ve hayırlı davranışı hangisidir?” diye sorduğunda Allah Rasulü şöyle cevap vermiştir: “İnsanlara yemek yedirmek (it’am-ı taam), tanıdığın, tanımadığın herkese selam vermektir (ifşaü’s-selam).” (Buhari, İman, 20; Müslim, İman, 63.)
Kardeşlerin birbirini sevmesi, birlikteliğin devamı için gereklidir. Birbirini sevmenin alameti selamlaşmaktır. Selam muhabbet vesilesidir. Bu yüzden selam, ne kadar güzel ve cömertçe verilirse o oranda muhabbet meydana getirir. Sürdürülebilir bir dostlukta selam çok mühim bir vazife icra etmektedir. Selam dostlar arasındaki bağı kuvvetlendiren bir ilgi ifadesi olup toplumdaki fertler arasındaki kaynaşmayı arttırmaktadır. Selamın etkisi de buradadır. Çünkü selam, toplu olarak yaşayan insanların cemiyet içerisinde birbirlerine saygı ve hürmet gösterme şeklidir. Selam, verenle alanı yakınlaştırır, samimileştirir, birbirine ısıtır ve gönülleri bir yapar.
İnsan selam sayesinde insanlarla kendi arasına bir köprü kurmaktadır. Yalnızlaşan günümüz insanı çevresiyle arasına duvar örerken, İslam dini selamı hayatın merkezine koymakta ve kardeşler arası iletişimde köprü kurmaya vesile olmaktadır. Aynı dünya üzerinde beraber yaşadığımız insanlarla iyi geçinmek durumundayız. İyi geçinmek için karşılıklı sevgi ve saygıya muhtacız. Bu sevgi ve saygının oluşmasında selamın büyük bir yeri ve etkisi vardır. Toplumdaki dirlik ve huzur buna bağlıdır. Selam, insanlar arası sevgi ve saygının artmasına vesiledir. Sevgi ve saygı olmadan birlik ve beraberlik, birlik ve beraberlik olmadan da huzur olmaz.
Sevgi, muhabbet ve dostluğu artıran en güzel vesile onları arayıp sormak suretiyle fiilî ve kalbî selamdır. Nitekim Allah Rasulü: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. İşlediğiniz taktirde birbirinizi sevmeye vesile olacak bir amel göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim, İman, 93; Ebu Davud, Edeb, 131; Tirmizi, İsti’zan, 1; İbn Mace, Mukaddime, 6, Edeb, 11.) buyurarak bu gerçeğe vurgu yapmaktadır.
Selamlaşma, kızgınlık ve dargınlık, kin ve nefret gibi insanlar arasında düşmanlığa sebep olan kötü huy ve davranışları yok eder. Böylece selam, müminlerin birbirleriyle görüşmelerini, kaynaşmalarını, birbirlerinden ayrılmamalarını ve kalplerinin birbirine ısınmasını sağlar.
Günümüz toplumlarında insanlar arası münasebetler azalmakta ve dostluklar soğumaktadır. Şu bir gerçek ki modern dünya tasavvuru fertleri acımasızca potasında eritmekte ve insanlar, kalabalıklar içinde yalnızlaşmaktadır. Bu yalnızlaşma ile insanlar birbirleriyle selamlaşmıyor, dert ve sıkıntısını paylaşmıyor. Aynı apartmanda yan yana oturan veya aynı handa, aynı iş merkezinde ticaret yapan insanlar selamlaşmamakta, birbirleriyle ilgilenmemekte ve giderek yalnızlaşmaktadırlar. Hâlbuki insan, insana muhtaçtır. Çünkü insan, insanın kurdu değil yurdu, sığınağı, koruyucusudur.
Sürdürülebilir bir kardeşlik için selam gerekir, muhabbet gerekir, vermek gerekir. Eğer kardeşlerimize selam vermemek için yönümüzü, yüzümüzü, gözümüzü ve gönlümüzü kaçırırsak, Allah’ın rahmetinden uzaklaşmış oluruz. Müslüman bir yürek, kardeşine sevgi ve saygıyla davranır. Mümin bir kalp, Allah’ın isimlerinden olan selamı kardeşinden esirgemez. Çünkü kardeşlik ve dostluğun devamı ona bağlıdır.
 

 
Ünlü hafızlar, kent meydanında
 
Kadir Gecemiz mübarek olsun
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yılmaz ve Şimşek Doğu Turunda
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere helikopterle Bingöl’e gelen Maliye Bakanı ...
‘Onlar Ağlarken, Nasıl Gülersin?’
Erzurum Valiliği’nce Myanmar için yardım kampanyası başlatıldı. Başbakanlığın ...
Şehit babasından iftar yemeği
Şehit babası olan Abdi Ayhan, 15 Mart 2006 yılında Erzincan ile Erzurum ...
 
Ordu şehidini uğurladı
Hakkari'nin Çukurca ilçesindeki Geçimli karakoluna yapılan saldırıda şehit ...
Ereğli şehidine ağladı
Hakkari Çukurca'da şehit olan Kdz. Ereğlili er Metin Çevik için yapılan ...
Bir ateş de Kırşehir'e düştü
Hakkari merkeze bağlı Geçimli köyünde teröristlerin karakola saldırması ...
 
Doğu’da kamu yatırımları arttı
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti iktidarı olarak ekonomi ile demokrasiyi ...
İlk yardım paketleri Arakan’a ulaştı
Arakan’da yaşanan insanlık dramına sessiz kalmayan Diyanet İşleri Başkanlığı ...
'Kürtaj Turizmi'ne izin yok
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 299 Euro'ya kürtaj dahil yurtdışı turları ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Kasadaki Altın Saatler
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Kağıt gazete dönemi bitti!
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Müslümanlar Müslüman Olmadıkça
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Sosyal Medya ve Siyaset: Ahlakın Kaybolduğu Yer mi?
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Prof. Dr. Fatih Alper Gibi Derman Olacaksın !
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva