25'inci dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, Çetin Altan’ın babası Hasan Paşa’nın, Erzurum’da İstiklal Mahkemelerinde Şapka Kanunu’na karşı çıkan bir kadını idam ettiğini söyledi.
Kayseri İlim Hikmet Vakfı tarafından düzenlenen ‘İslami Düşünce ve Hayat Sempozyumu’na konuşmacı olarak katılan 25’inci dönem AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, özellikle tek parti döneminde Türk insanının dini yaşantısının baskı altında tutulduğunu ifade etti. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, söz konusu dini baskının daha belirgin olduğunu savunan Karayel, ‘Şalcı Bacı’ olayının bunun en önemli örneklerinden olduğunu dile getirdi. Karayel, Çetin Altan’ın babası Hasan Paşa’nın, Şapka Kanunu’na karşı çıkanlarla beraber yürüyüşe katılan çocuklarını jandarma elinden kurtarmak istediği için idam edilen ‘Şalcı Bacı’ olayını şöyle anlattı:
“Özellikle devrimlerle alakalı gündeme getirilip yönetilirken, Erzurum’da vahim bir olay yaşanır. Şapka Kanunu çıkmadan önce ve çıktıktan sonra da bir sürü nümayişler olur, Erzurum’da da bir nümayiş olur. Sivil vatandaşlardan 15-20 kişi vilayete doğru, bunun doğru olmadığını söyleyerek yürüyüş yaparlar. İçlerinde çocuklar falan da vardır. Bunları gözetim altına alırlar. Aldıkları zaman bunlar tutuklanırlar. Orada bir de şal satan Şalcı Bacı var Erzurum’da. Şalcı Bacı da çocuklarını kurtarmak için vilayetin önüne gider, orada 'çocuklarımı verin' diye, bağırır çağırır. Devlete sesini duyurmaya çalışır. O zamanın valisi ve orada bulunan Tatar Hasan Paşa denilen bir adam, bunların hepsini tutuklatır. İstiklal Mahkemeleri kurulur ve 7 kişi idama mahkum edilir. İdam edilenlerden birisi de bu, Şalcı Bacı’dır. Kadındır ve şapkayla da bir alakası yoktur. Ama kadıncağızı asmak için un çuvalını başına geçirirler, kadına benzemesin diye ve öyle asarlar. Astıran bu Hasan Paşa, şu anda içeride mahkum olan Altan’ların dedesidir. Çetin Altan’ın da babasıdır.”
“24 HAZİRAN ÖZGÜRLÜKLER ADINA ÖNEMLİ BİR SÜREÇ”
Karayel, 24 Haziran seçim sürecinin, Türk insanının özgürlüklerine kavuşması adına önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Karayel, “96 yıllık Cumhuriyet döneminin 48 yılı tek parti ve sıkı yönetim dönemidir. Olağanüstü hal dönemidir, örfi idare dönemidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olağanüstü hal kanunları geçerlidir. Bugünkü olağanüstü hali de sayarsak eğer, belki de 50’nci yılını yaşadığımız bir baskı ve sıkıntıların yaşandığı bir Cumhuriyet dönemi vardır. 50 yılın hukukçusu bu kadar olur, din adamı bu kadar olur, özgürlükler bu kadar olur, demokrasi, insan hakları bu kadar olur. Kısıtlayıcı, sınırlayıcı, baskıcı, güdücü, töhmet altında tutucu ve kendi söylemleriyle birlikte yetişen, toplum mühendisliğine tabi tutulmuş bir neslin çocuklarıyız. Buna rağmen, bu sıkıntıları yaşayarak hep birlikte bu ülkede hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, adaletin yerini bulması, İslami hayatın şekillenmesi ve insanlar arasında yer bulması için insanlarımız gayret ettiler. Kolay gelinmedi bu günlere. Bugünlerin kıymetini bilmemiz gerekir. Eğer bu günlerin kıymetini bilmezsek elimizden çabuk gider. Önümüzde bir dönem var. Eğer bu dönemi sağlıklı ve hep birlikte ülkemize, devletimize, bayrağımıza, ezanımıza, toprağımıza sahip çıkarsak bu ülkenin insanları olarak gelecek nesillere sağlam bir Türkiye bırakmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Sempozyuma, 19'uncu Dönem Refah Partisi Milletvekili Şaban Bayrak, Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan da katıldı.