Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından “Kültür ve Edebiyatımızda Sezai Karakoç” konulu paneli düzenlendi.
SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi konferans salonunda düzenlenen panelde araştırmacı-yazar Şakir Diclehan ile akademisyen ve yazar Ersin Nazif Gürdoğan konuşmacı olarak katıldı. Panele Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, Sakarya Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Yorulmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Araştırmacı-yazar Şakir Diclehan konuşmasına şair ve yazar Sezai Karakoç’u tanıtarak başladı.
Konuşmasında Sezai Karakoç'un asıl özelliğinin yeni bir dille eserler yazması olduğunu belirten Diclehan, “Bu tür insanlar pek yoktur. Edebi ve bilimsel olarak Sezai Bey’i anlatmak bizim boynumuzun borcudur. Sezai Karakoç, büyük şehrin büyük fikir adamıdır. Bir insanın büyük olması için büyük şehirlerde yaşaması gerekir. Örneğin, Erzurumlu İbrahim Hakkı Marifetname’yi yazmak için İstanbul'a gelmiştir. Sezai Bey, Mehmet Çavuşoğlu ile saatlerce Marmara Kıraathanesi'nde şiir okurlarmış. Ayrıca Muzaffer Ozak ile de orada kendisinin derin muhabbetleri olmuştur” dedi.
Akademisyen ve yazar Ersin Nazif Gürdoğan yaptığı konuşmada ise Sezai Karakoç’un sadece şairleri değil, Türkiye’nin bütün kesimlerini etkilemiş bir düşünür olduğunu belirtti. Sezai Karakoç’un edebiyatın yanı sıra düşüncede de bir çığır açtığını ifade etti. Yazar Gürdoğan sözlerinin devamında, “Sezai Karakoç özellikle kültür üzerinde çok durmuştur. Onun kitaplarına derinlemesine baktığımızda bunu görürüz.İslam medeniyeti iki dünya medeniyetidir. İslam’da, bizim kültürümüzde, dünya ya da ahiret ayrımı yoktur. Bunlar bir bütün olarak görülür. Hiçbir zaman ya kültür ya ekonomi denilmez. Hem kültür hem ekonomi denilir. Kültür ve ekonomi altın oranda harmanlanır. Bizim edebiyatımızda bunu Sezai Karakoç kadar şiirlerine taşıyan başka şair yoktur” diye konuştu.