Günümüz toplumlarındaki en büyük sıkıntılardan biriside konuşma adabı oldu. İletişim sıkıntılarının artmasının temelinde de yine bu sıkıntı yatmakta. Yakutiye Müftülüğü Şube Müdürü Eyüp Karakelle, günümüzdeki konuşma adabının vahim durumuna dikkat çekerek, “Konuşma, sahibinin akli seviyesini ve fikir yapısını gösteren pürüzsüz bir ayna gibidir” dedi
‘GÜZEL KONUŞUN’
Güzel konuşmanın önemini anlatan Karakelle, “Düşünmek ve konuşmak, insanı diğer canlılardan ayıran en mühim vasıftır. Aralarındaki alâka sebebiyle konuşma, sahibinin aklî seviyesini ve fikir yapısını gösteren pürüzsüz bir ayna gibidir. Dolayısıyla insanı insan yapan dilidir. İslâm, müminlerin söz disiplinine sahip olmalarını istemiş ve bu sahada pek çok esaslar koymuştur. Bir mümin de her şeyden önce besmele çekerek ve Allah’a hamt ederek konuşmaya başlamalıdır. Böyle başlanmayan her mühim iş bereketsizdir. Allah’ı zikretmeksizin çok konuşmak da kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimseler. Konuşmak, insanlar arasındaki iletişimi, muhabbeti ve anlaşıp kaynaşmayı sağlayan büyük bir ilâhî lütuftur. Yani insanlar duygu ve düşüncelerini, arzu ve taleplerini çoğu kez konuşarak ifade ederler. Bir kimsenin kullandığı dil ve üslup, onu hayatta başarılı kılabildiği gibi hüsrana da uğratabilir. Hatta kişinin dilini muhafaza etmesi, cenneti elde etme vesileleri arasında zikredilmiştir.” dedi.
GÜNÜMÜZDE KONUŞMA ADABI
Günümüzde konuşma adabının olmadığına değinen Karakelle, “Günümüzde küçüğünden büyüğüne konuşma adabı kalmamış denecek kadar az. Küfürlü, saygısız, sevgisiz, uzun, anlaşılmaz konuşmalar hâkim olmuş durumda. Bu durum çok kötü. Genç nesil konuşma adabında daha da vehim durumda. Bu şekilde giderse gelecek nesillerin nasıl olacağını düşünmek bile korkutucu seviyede. Hepimiz Müslümanız diyoruz ama Efendimizin konuşma adabına yönelik söylediği hiçbir şeyi yapmıyoruz. Resul-i Ekrem Efendimiz, “Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve namusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” demiştir.” diye konuştu.
NASIL KONUŞMALIYIZ?
Peygamber Efendimizin belirdikleri nasıl konuşulması gerektiğini aktaran Karakelle, “Fahri-i Kâinat Efendimiz konuşma adabıyla alâkalı bir kısım kaideler koymuştur ki bunları şöyle sıralayabiliriz, 1. Açık ve anlaşılır bir şekilde muhatabın seviyesine göre konuşulmalıdır. Sözün, muhatap tarafından iyice anlaşılabilmesi için bazen tekrar edilmesi gerekebilir. 2. Bilgiçlik taslama ve kendini başkalarına üstün gösterme niyetiyle yapmacık konuşmalardan kaçınılmalıdır. 3. Bağırıp çağırmak suretiyle yüksek sesle konuşulmamalıdır. 4. İki kişinin, yanlarında bulunan üçüncü kişiyi dışlayarak aralarında fısıldaşmaları yasaklanmıştır. 5. Az ve öz konuşmalı, lüzumsuz sözlerden kaçınmalıdır. Diğer bir ifadeyle çok konuşmamayı, yerinde ve ölçülü konuşmayı âdet edinmek gerekir. Peygamberimiz ise bu konuya şu hadisleriyle dikkat çekmektedir, “Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.” 6. Maddî veya manevî hiçbir faydası olmayan, bilâkis zararı bulunan konuşmalardan şiddetle kaçınılmalıdır. Hadis-i şerifte, “Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.” buyrulmaktadır. Nitekim atalarımız da, ‘Bin düşün bir söyle’ ve benzeri güzel sözleri söylerken bu hadislerden ilham almışlardır. “Allah’a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun! ” 7. Kişinin helâl mi haram mı, güzel mi çirkin mi, hayır mı şer mi henüz tam olarak kestiremediği bir sözü söylemesi de konuşma adabına aykırıdır. 8. İkili konuşmalarda insanı zor duruma sokacak anlamsız sözlerden kaçınmak. 9. Mümin her hâlükârda doğruyu konuşmalı, yalan söz ve yalan haberden şiddetle sakınmalıdır. 10. Gelecekle ilgili konuşurken ‘İnşallah’ demek, konuşma ile alâkalı bir diğer edep kaidesidir.” diye sıraladı.