DERYA YETİM
ANKARA (İHA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Berat Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Görmez, “Berat gecesini idrak her türlü zaaflarımıza, isyanımıza, nisyanımıza ve tuğyanımıza rağmen yüce Rabbimizin affediciliğini unutmadığımızı gösterir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Her yıl mübarek Ramazan ayına 15 gün kala idrak ettiğimiz Berat’ın bize öğrettiği en önemli husus sadece Allah’ın affına mazhar olmak değil, affedici olmaktır. Zira Allah’tan af bekleyen affedici olur. Allah’tan bağışlanma dileyen bağışlayıcı olur. Allah’ın hoşnutluğunu isteyen hiç kimseyi hor ve hakir görmez. Allah’ın sevgisine ulaşmak isteyen daima yüreğinde sevgi ve merhamet taşır. Berat’ın yegâne sahibi elbette Yüce Rabbimizdir. Ancak her insanın beratı kendi elindedir. Zira biz O’na bir adım yaklaşırsak O bize bin adım yaklaşır. Biz kendi yapıp ettiklerimizi bilir, her türlü kötü amellerimizden nasuh tövbe ile uzaklaşır, salih amel ile O’na yönelirsek Allah’ın mağfireti şüphesiz bize erişir. Biz bize yapılanlar karşısında kin ve intikam duygularıyla hareket etmez ve affedici olursak, Allah da bizi affeder. Biz zorda ve darda kalanların zorluğuna ve darlığına yardım edersek, Allah da bizim zorluklarımızı ve darlıklarımızı ortadan kaldırır. Biz kendimiz için istediğimiz güzel şeyleri başkaları için de istersek, Allah da bize tüm güzellikleri ihsan eder. Biz anaya babaya iyilik eder ve yakınlarımızı gözetirsek, Allah da bizi hiçbir iyilikten mahrum etmez, her zaman yanımızda olur. Biz din, dil, mezhep, meşrep ayrımı yapmadan tüm mazlumların yanında olursak, Allah da bizi zalimlerle imtihan etmez. Biz yanlış yaptıklarımızdan pişman olursak, Allah bizi doğru yola sevk eder ve kendi beratımızı ellerimizle almış oluruz. İşte bu gece bütün bunları düşünerek beratımızı hak edip etmediğimizin muhasebesini yapacağımız bir gecedir. Beratımız kendi elimizdedir. Zira bu dünyada yapıp ettiklerimizle öte dünyada haşrolacağız. Bu dünyadaki amellerimizle mahşer günü dirileceğiz. Bu dünyanın kalpleri karartan atmosferini değiştiremezsek dirilişimizi gerçekleştiremeyiz. Hesap gününden önce dirilmediğimiz takdirde diriliş günümüzdeki hesabımız zorlaşır. Bu geceyi yeniden dirilmek için bir milat kabul edelim ve hem gelecek olan Ramazanımız hem de geri kalan ömrümüz bozgunculuk ve ifsat ile değil, imar ve inşa ile geçsin.”
“BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERME”
Mesajında Allah’tan kalpleri yumuşatmasını, insanların birbirlerini anlamalarını isteyen Görmez; “Bu gece vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim ki, insanlık için gönderilmiş hayırlı bir ümmetin fertleri olarak her birimize yüksek sorumluluklar düşmektedir. Etrafımızda olup bitenlere karşı duyarsızlığımızı sürdürerek, bizi sürekli kuşatan tuğyana karşı mütemadiyen kayıtsız kalarak salih bir mü’min olma iddiasını korumamız mümkün değildir. Bu gecelerde adaletsizliklere, ikiyüzlülüklere, insanı baştan çıkaran ve onu Rabbinden uzaklaştıran iğvalara karşı gerekli duyarlılıklarla donanarak dua ve niyazlarımızı bir özgürlük beratıyla taçlandırmak durumundayız. Bu geceler bize, hem karşılaştığımız ve karşılaşacağımız ağır ve çekilmez acılardan kurtulma yolları hakkında düşünme hem de zaman zaman yersiz ve temelsiz hedefler adına bizlerin birbirimize reva gördüğü sıkıntıları sorgulama imkânı vermelidir. Bugün artık hem insanlık hem ülkemiz adına topyekün yaşanan manevi kayıplar üzerine yeniden düşünmek ve bütün insanlığın huzurunu, barışını ve esenliğini isteme günüdür. Bu gece camilerde Rabbimizden af dileyecek ve dua edeceğiz. Ve hep beraber Rabbimize niyaz edecek ve diyeceğiz ki: ‘Allah’ım kalplerimizi yumuşat ve birbirimizi anlamamız için rahmetini tecelli ettir. Bize huzur ver, ülfet ver. Bizi kan dökücülerden eyleme. Bize merhamet duygusu ver. Bize şuur ver, izan ver ve bizi insaftan ayırma. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat verme. Farklılıklarımızın fitne olarak kullanılmaması için bize basiret ve feraset ver. Ey Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma. Ey Rabbimiz, şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin”