Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz’un bir işgal girişimi olduğunu belirterek, “O gece eğer muvaffak olsaydılar Daeşistan, Kürdistan, Ermenistan kurulmuş olacaktı” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Çorum Valiliği ve Hitit Üniversitesi tarafından konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz sürecinde yaşananlar hakkında açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz’un bir darbe veya ihtilal kalkışması olmadığını dile getiren Kahraman, “İhtilal bütün bir sistemi değiştiren hadiselere denir. 1789 Fransız ihtilali. 1917 Bolşevik ihtilali. Türkiye’de 1908 Abdulhamid’in düşürüldüğü İttihat Terakki’nin geldiği. Bunlara ihtilal denir. İdaredekileri değiştirip yerine başkalarını getirmek bu darbedir. O yüzden 27 Mayıs bir darbedir. 12 Eylül bir darbedir. 12 Mart bir darbedir. Bizde 15 Temmuz’a kadar darbe, teşebbüs halinde kalmış belli olmuş, gizli-açık 16 teşebbüs daha var. 15 Temmuz 17’cisiydi. Bu Türkiye’ye yönelik işgal teşebbüsüydü. O gece eğer muvaffak olsaydılar Daeşistan, Kürdistan, Ermenistan kurulmuş, Suriye’deki gibi Orta Anadolu’da halk ve kardeş kardeşe girmiş olacaktı. NATO, ortak bir şey mi var deyip geliyor Suriye’de Amerika’nın, Rusya’nın, Avrupa’nın girdiği gibi girecekti. Bu bir harita değişimiydi. Geniş bir harita düşünülüyordu. O yüzden bu bir darbe değil işgal teşebbüsüydü. Ama Allah en büyük hesap sahibidir” dedi.
Genelkurmayın emri üzerine deşifre olacaklarını anlayan darbecilerin harekatı 4 saat öne aldıklarını kaydeden Kahraman, “27 Mayıs-12 Eylül gibi sabaha karşı yapsalar uyandığımızda bir de bakacağız ki darbe olmuş, ihtilal olmuş, işgal olmuş. Allah bizi binbir felaketten korudu” diye konuştu.
“Dışarıda senaryo yazıp düğmeye basanları cereyan çarptı”
15 Temmuz’da dışarıda senaryoyu yazıp düğmeye basanları cereyan çarptığını belirten Kahraman, “Evde yemekte iken haber aldım. Uçaklar uçuyor, tanklar köprüye girmiş. Darbe beklemiyordum. Çünkü askeriye merkezi idareye geldi, mahalli idareye geldi. Bu işi kaldıramayacağını gördü. Türkiye’yi yönetmek bu yükü taşımak her babayiğidin harcı değil. Hele askeriyenin hiç değil. Biz askere gereken hürmeti gösteririz çünkü orası bizim Peygamber ocağımız. Türkiye’nin geldiği noktayı öteye götürmek, geliştirmek kolay iş değil. Bunu gördüğüm için bir daha gelmezler diyordum ama geldiler. Senaryo vericileri dışarıdan. Dışarıda senaryoyu yazdılar düğmeye bastılar. Ama cereyan çarptı. Neticeyi gördük. Cumhurbaşkanımız milletin başına geçti, milleti meydanlara çağırdı. Tüm millet meydanlara indi” ifadelerini kullandı.
Darbe gecesi Cumhurbaşkanı ve Başbakana ulaşamadığını, daha sonra TBMM Genel Sekreteri ve Emniyet Müdürü’nün kendilerine ulaşarak teamüller gereği saklamak istediklerini anlatan Kahraman, “Cumhurbaşkanımıza bir şey olursa 2 numara sizsiniz. Lazım olacaksınız. Sizi yakalamamaları lazım. İyide meşhur bir kaide vardır. Kaptanlar gemileri terk etmezler gemiyi fareler terk eder ben fare değilim dedim” diyerek abdest alıp meclise gittiğini açıkladı.
15 Temmuz girişiminin büyük bir teşebbüs olduğunun altını çizen Kahraman, “Bu organizeyi Erzurumlu bir imam yapabilir mi. Böyle bir gücü ortaya koyabilir mi? Hala bugün dahi Pensilvanya’dan ümit ettiriyor millete. Demiyor ki ben kullanıldım, ne af dileyebilirim ne tövbe edebilirim demiyor. Ve Amerika’da bu sağmal sığırı bırakmıyor. Ver vermez. İfadesini al, almaz. Bu devletin önünü kesmek istiyorlar. İnanç dünyası bizden örneklik bekliyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Meclisi açarken şehit olmak için açtıklarını dile getiren Kahraman, “Grup başkanlarına mesaj attım. Meclisi toplayacağım dedim. Olağünüstü toplantıya çağırdım. Meclise 3 tane bomba atıldı. Orayı saklıyoruz. Bizim gönül coğrafyamız hemen geldi geçmiş olsuna. Senaristler rejisörler bir ay sonra gelmeye başladı. Uğraşıyorlar bizimle. Uyanık olalım. Onun için unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu değirmene su taşıyan düşünceler oluyor bazen. Türkiye’yi güçlü kılarsak bütün inanç ülkesi güçlü olur.
Meclis toplanınca grup başkanvekillerini aldık yanımıza. 106 milletvekili vardı. Bildiri hazırladık. Tüm partilerin birliğini sağladık. 3 partinin imzasıyla Yenikapı ruhunun temellerini attık. Tüm milletin meydanları doldurması bir beraberlik şuuru meydana getirdi. 251 şehidimiz var. Meclisi açarken şehit olmak için açtık. Biz iki dünyalıyız. Bir bu dünya var fani. Bir dünya baki dünya var” ifadelerini kullandı.
Konferansı Vali Mustafa Çiftçi, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve davetliler izledi.