Dr. Cengiz Yavilioğlu, “Hangi fikir ve düşünce mensubu olursa olsun kadın statü olarak değerlidir’ ilkesi bizim için önemlidir. Dolayısıyla Türkiye’de artık kadınların büyük çoğunluğu kendisinin anne ya da eş dışında birey olarak algılanmasını istiyor” dedi.
YAVİLİOĞLU’NUN MESAJI
AK Parti Erzurum Milletvekili, Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Dr. Cengiz Yavilioğlu, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesajında İslam Dininin, kadın hakları üzerinde titizlikle durduğunu ve İslam’la kadının hiçbir nizam ve sistemin veremediği müstesna bir makama sahip olduğunu ifade etti.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in kadına verdiği değerden söz eden Dr. Yavilioğlu, “Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz de erkekleri, kadınların hak ve hukukunu gözetmeye davet etmekte ve bu konuda: ‘Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zira siz onları Allâh’ın bir emaneti olarak aldınız’ buyurmaktadır.” diye konuştu.
“CİDDİ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLDÜ”
1934 yılından itibaren Kadına verilen Seçme ve Seçilme Hakkı ile birlikte bir statü kazandırılmaya çalışılsa da daha sonraki yıllarda ciddi bir çalışma yapılmadığını söyleyen Dr. Yavilioğlu, ” Kadın Hakları ile ilgili yıllar içerisinde çıkan sorunlara ilişkin ciddi bir yasal düzenleme yapılamadığına dikkat çekti.
AK İKTİDAR DÖNEMİ
2002 yılından itibaren ak Parti iktidarı ile başlayan kadının statüsü ile ilgili çalışmalarla 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna ilişkin uygulama yönetmeliği ile güvence altına alındığına vurgu yapan Dr. Yavilioğlu, “Bu Yönetmelik, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi ile şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişiler hakkında şiddetin önlenmesine yönelik tedbirler ile bu tedbirlerin alınması ilgili çalışmaları kapsamaktadır. Ayrıca; evlerinde el işi emek üretimi yapan kadınlara emeklilik hakkı, çocuklar, anne hanelerinde anne soyadları ile tescili, Kadına pozitif ayrımcılık ilkesi, girişimci kadınların devlet tarafından desteklenmesi, işyerinden taciz, mobbing ya da benzeri baskıları yaşayan kadınların yasayla koruma altına alınması, şiddete uğrayan kadın ve çocuklara danışmanlık hizmeti veren ALO 183 hattı bu dönemde kurulması söyleyebiliriz” dedi.
“ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALDIK”
2010 yılında anayasada yapılan değişiklikle kadınlar, çocuklar, özürlüler, yaşlılar, şehit, dul ve yetimleri ve gazilerin haklarının korunması yönünde alınacak tüm ilave düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı anayasal güvence altına alındığını da ifade eden Yavilioğlu, şunları söyledi:
“İktidarımız döneminde başörtüsü nedeniyle meclise vekil olarak bile giremeyen kardeşlerimiz ile ilgili kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle Milletin Meclisine bu kardeşlerimiz girmeye başladı. Örtülü olmayan kadın vekillerimizde siyasette temsili daha belirgin hale geldi. Dolayısıyla, iktidarımız döneminde kadınla birlikte aile bütünlüğünün sağlanılması hedef olarak düşünüldü ve çalışmalarımızı bu yönüyle de ele alınarak devam etti. Şahsen Muhafazakâr ve dindar kadınlarımızın kamuda yaşadıkları başörtüsü sıkıntısının bu toplum yapısına yakışmadığını düşünüyorum. Gerek şahsi kanaatim ve gerekse hükümetimizin kadınımızla ilgili her platformda dile getirdiği hangi fikir ve düşünce mensubu olursa olsun kadın statü olarak değerlidir ilkesi bizim için önemlidir. Dolayısıyla Türkiye’de artık kadınların büyük çoğunluğu kendisinin anne ya da eş dışında bireyolarak algılanmasını istiyor. Bir güne sığdırılamayan anne, eş ve kadınımızın her zaman hatırlanması dileği ile”