Uludağ Üniversitesi (UÜ) öğretim üyeleri tarafından yapılan, ''Türkiye'de Cinsiyete Göre Ücret Farklılığı'' isimli araştırmada, kadınla erkeğin yaptıkları işte aldıkları ücrette ciddi fark olmadığı belirlendi.
ÜÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri BÖlümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Sacit Ertaş ve Prof. Dr. Ebru Ertaş, 2006 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hane Halkı İş Gücü Anketi verilerinden faydalanarak, ''Türkiye'de cinsiyete göre ücret farklılığı'' konulu araştırma yaptı.
CİNSİYETE GÖRE ÜCRET FARKLILIĞI
Erzurum'da geçen hafta düzenlenen ''10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu''na katılan UÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Sacit Ertaş, yaptığı açıklamada, araştırmalarında cinsiyete göre ücret farklılıkları üzerine daha önce yapılan araştırmalardan daha farklı bir çalışmaya imza attıklarını söyledi.
Bu konuda Türkiye'de detaylı çalışmanın en son 2007 yılında yapıldığını belirten Prof. Dr. Ertaş, söz konusu çalışmada, kadınla erkeğin arasındaki ücret farklılığının yüksek olmasının dikkatlerini çektiğini ve bu nedenle yeni bir araştırma yapmaya karar verdiklerini bildirdi.
Prof. Dr. Sacit Ertaş, çalışmalarında 2006 yılı TÜİK Hane Halkı İşgücü Anketi verilerinden 57 bin 970 kişiyi değerlendirdiklerini belirterek, söz konusu kişilerden 42 bininin erkek, diğer kısmının ise kadınlardan oluştuğunu ifade etti.
ERKEKLER KADINLARDAN DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR
Hane halkındaki kişilerin ücretleri değerlendirilirken daha önceki çalışmalarda aylık kazançların baz alındığına dikkat çeken Prof. Dr.Ertaş, şunları kaydetti: ''Bizim temel farkımız, aylık kazancı saat üzerinden ele almamızdır. Bizim gözlediğimiz bir şey var. O da hemen hemen tüm sektörlerde erkeklerin kadınlardan daha çok çalışmasıdır. Mesela bir erkek değişik sektörlerde ortalama haftada 3 ila 9 saat arasında kadından daha fazla çalışıyor. Eğer siz bu farkı almazsanız o zaman sanki bir ücret farklılığı veya bir ayrımcılık varmış gibi sonuç ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla çalışmamızın en önemli farkı saat faktörüne dikkat edilmesidir. Sonuç olarak erkekler daha çok çalışıyorlarsa, kazançlarının da daha fazla olması doğaldır.''
İŞ HAYATINDA KADIN ERKEK AYIRMCILIĞI YOK
''Elde ettiğimiz bulgular nedeniyle çok özel bir çalışmaya imza attık'' diyen Prof. Dr. Ertaş, şunları kaydetti: ''Kadınla erkeği aynı özelliklere getirerek, acaba kadınla erkeğin arasında bir ayrımcılık var mı? diye baktık. Bulduğumuz sonuç. Ciddi bir ayrımcılık yoktur. Her ücret düzeyinde kadın ve erkek arasında ciddi bir ücret ayrımcılığının olmadığını tespit ettik. Yani düşük, orta ve üzeri ile yüksek ücret gruplarında çok fark olmadığını gördük. Türkiye'de hemen hemen her sektörde erkeğin kadına göre çalışma süresi daha fazla. En büyük fark, ulaştırma, haberleşme ve depolaşma sektöründe. Bu sektörlerde bir erkek haftada 57, kadın ise 48 saat çalışıyor. Bu sektörleri inşaat, bayındırlık, maden ve taş ocağı sektörleri izliyor. En az fark olan sektörler ise mali kurumlar ve sigortacılık sektörleridir.''
EĞİTİM VE DENEYİM
Prof. Dr. Ertaş, araştırmalarında eğitim ve deneyimin ücrete olan etkilerini de değerlendirdiklerini söyledi. Eğitimin ücretin artmasında önemli bir faktör olduğunu belirten Prof. Dr. Ertaş, ''Mesela bir yıl fazla eğitim almış kadın ve erkek, ortalama yüzde 5 daha fazla ücret alıyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Ertaş ücret alımındaki artışta deneyim ve son çalıştığı işteki sürenin de etkili olduğunu belirterek, ''Kişi eğer son çalıştığı işte bir yıl daha fazla çalışırsa, bu yüzde 2.5'luk bir ücret artışını sağlıyor'' dedi.
SOSYAL GÜVENLİK
Prof. Dr. Sacit Ertaş, sosyal güvenliğe sahip olan kadın ve erkeklerin daha fazla kazandığını bildirdi.
Sosyal güvenliğe sahip olan bir kadının, olmayana göre yüzde 30 daha fazla kazandığını tespit ettiklerini anlatan Prof. Dr. Ertaş, sosyal güvenliğe sahip olan bir erkeğin de olmayana göre yüzde 25 daha çok kazandığını kaydetti.
Prof. Dr. Ertaş son olarak, kentsel kesimde olmanın ücreti daima etkilediğine dikkat çekerek, ''Kentsel kesimde olan kadın ve erkek, kırsal kesime göre daha fazla ücret alıyor'' dedi.