Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, savunma sanayiinde yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere yükseldiğini belirterek, “Türkiye, Milli Teknoloji Hamlesi'nde en büyük kazanımları savunma sanayiinde elde etti. Bu elbette tesadüf değildir. Savunma sanayiinde yerlilik ve millilik Türkiye için kaçınılmaz bir hedefti” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Nevşehir’de AK Parti tarafından düzenlenen "Gençlik Buluşması"nda gençlerle bir araya geldi. Gençleri Milli Teknoloji Hamlesi'nin sahipleri olarak gördüklerini söyleyen Bakan Kacır, “Sizler Türkiye’nin tam bağımsızlık yolculuğunda, Türkiye’nin kritik teknolojilerinin yerli ve milli olarak geliştirilebilmesi ve rekabetçi şekilde dünyaya sunabilmesi yolculuğunda Allah’ın izni ile öncüler ve akıncılar olacaksınız. Bunun ispatı bu güne kadar Türk gençliğinin, Teknofest kuşağının bu milletin asil evlatlarının başarılarındadır. Türkiye, Milli Teknoloji Hamlesi'nde bugüne kadar neyi başarmış ise gençlerin ve genç evlatları sayesinde başarmıştır. Biz Milli Teknoloji Hamlesi'nde en büyük kazanımları savunma sanayiinde elde ettik. Bu elbette tesadüf değildir. Savunma sanayiinde yerlilik ve millilik Türkiye için kaçınılmaz bir hedefti” dedi.
Türkiye'nin 40 yıla yakın zamandır terörle mücadele eden bir ülke olduğunun altını çizen Bakan Kacır, “İhtiyaç duyduğumuz savunma sistemlerinden mahrum kalmıştık. Bu süreçte maalesef müttefiklerimizi yanımızda göremedik. Hatta o müttefiklerimizi mücadele ettiğimiz terör örgütlerinin yanında, arkalarında gördük. Çoğu zaman ihtiyaç duyduğumuz savunma sistemlerini parasını versek dahi bize vermekten imtina ettiler, kaçındılar. Halende bunları yapıyorlar. Böyle bir durumda Türkiye 2000'li yıllara geldi. 2000'li yıllarda Cumhurbaşkanımız yerlileşme ve millileşme hamlesini başlattı. Neye ihtiyacımız var ise onu biz geliştireceğiz, biz üreteceğiz dedi. Savunma sanayiinde yerlilik oranımız yüzde 20'lerden yüzde 80'lere yükseldi. Bugün Türkiye kara araçlarında, deniz platformlarında, hava araçlarında, uzay ve uydu sistemlerinde tüm kritik ihtiyaçlarını yerli ve milli olarak üretme ve geliştirme iddiasına sahip bir ülkedir. Bugün Türkiye insansız hava araçlarında dünyada bir numara olan ülkedir. Sadece Türkiye’nin değil, 50'ye yakın ülkenin semalarını Türkiye’nin insansız hava araçları muhafaza ediyor. Bu tarihimizde ilk kez bir yüksek teknoloji sistemi ile tarih sahnesine yeniden çıkışımızın hikayesi" dedi.
“İHA deyince herkes İhlas Haber Ajansı'nı anlıyordu”
2014 yılına kadar İHA denildiğinde herkesin İhlas Haber Ajansı'nı anladığını söylenen Bakan Kacır, konuşmasına şöyle devam etti:
“2005 yılında Selçuk Bayraktar’ı tanıyan çok az kişi vardı. Selçuk Bayraktar’ı bütün Türkiye’nin tanıması on yıl sonra oldu. 2014 yılında Türkiye’de ilk kez bir SİHA’dan akıllı mühimmat atışı yapıldı. Ve o atış ertesi gün bütün medyada manşet oldu. Çünkü bu Türkiye’nin stratejik bir galibiyeti. O yıllara kadar insansız hava aracından haberdar bile değildi. İHA deyince kimse insansız hava aracını anlamıyordu, herkes İhlas Haber Ajansı'nı anlıyordu.”
"Bir yıldır İsrail bütün dünyaya canlı yayında bir soykırım izletiyor"
Sınırların ötesinde bu ülkenin 50 yıl, 100 yıl sonrasını tehdit edebilecek her türlü riski ortadan kaldıracaklarını söyleyen Bakan Kacır, “Biz bu milletin istiklalini ve istikbalini korumak için gereğini yapmaya devam edeceğiz. Bu bizim için nasıl bir mecburiyet ise, insanlık adına teknolojinin tüm alanlarında bu yarışa dahil olabilmek, bu yarışta önde olabilmek de aynı şekilde bir mecburiyet. Nihayetinde bizim için teknoloji, insanlığa hizmet ettiği ölçüde kıymetlidir. Yoksa teknolojinin felaket getirdiğini bütün dünya tarih boyunca gördü. Bugün dahi bütün dünya seyrediyor. Bugün 7 Ekim 2024, tam bir yıldır İsrail bütün dünyaya canlı yayında bir soykırım izletiyor ve bütün dünya buna seyirci. Tabii destekçileri de var. Her yıl milyarlarca dolar İsrail’e bu mezalimi sürdürebilsin diye, Filistin’in topraklarını çalabilsin diye destek veren ülkeler var. Demek ki teknoloji bir ahlaki değer üzerine gelişmiyorsa, etik değerler üzerine gelişmiyorsa hiçbir fayda getirmez. Bilakis insanlığın felaketi olur. Ama bunlar Allah’ın izni ile son bulacak. Bu mezalim, bu soykırım bunların kendi sonlarını getirecek. İnşallah Türk milleti insanlığı yeniden adaletle, merhametle buluşturacak. İnşallah sizlerin yaptığı işler Türk milletinin bileğini daha kuvvetli kılacak, iradesini daha güçlü kılacak. Tarih sahnesine yeniden çıkmış bu milletin evlatları dünyada hiçbir zalimin, böyle bir mezalime cesaret bulamayacağı bir iklimi oluşturacak” dedi.