Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (KUDAKA) Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi işbirliğiyle düzenlediği "Erzincan İl Gelişim Senaryoları" çalıştayı gerçekleştirildi.
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) ve Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü işbirliğinde Bayburt, Erzurum ve Erzincan illerinde sırasıyla "İl Gelişime Senaryoları" Çalıştayları düzenlendi. Çalıştayın son toplantısı ise Erzincan Valisi Ali Arslantaş Başkanlığında Erzincan da gerçekleştirildi.
Erzincan’da Simay Otel’de gerçekleştirilen programa Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Belediye Başkan Yardımcısı Karabey Atıcı, KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen ve bazı kamu kurum müdürleri katıldı.
Gerçekleştirilen çalıştayın amacı hakkında bilgi veren KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ile KUDAKA arasında yapılan işbirliğiyle bölgenin, özellikle de illerin farklı bakış açılarıyla nasıl kalkınabileceğini görmeye çalıştıklarını belirtti.
Ardından konuşma yapan Erzincan Valisi Ali Arslantaş, KUDAKA ve Atatürk Üniversitesi Mimarlık Ve Tasarım Fakültesi ortaklaşa düzenlediği Erzincan il gelişim çalıştayında emeği geçenleri tebrik ederek, çalışmalarında başarılar diledi.
Konuşmasını sürdüren Vali Arslanrtaş; “Kentleşme, kentler, şehirler aslında büyük vizyon istiyor ve bu çok önemli bir mesele. İnanıyorum ki, bu toplantıda tartışılacak konular şehrimizin daha güzelleşmesine daha iyi bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacaktır. Coğrafi mekanın en temel unsurlarından biri olan kent, mekânsal bir olgu olarak değil, barındırdığı nüfusun kültürel yapısı ve kapsamlı bir bütün olarak düşünülmesi gerekir. Sosyal ve ekonomik özellikleri, üretim ve tüketim yapısı ile kentsel mekan zaman içerisinde değişim göstererek farklı özellikleri kazanmaktadır. Kentsel koruma ve geliştirmenin temel amacı bu bütünün bir bölümünün yaşatılması ile kent kültürünün ve kimliğinin devamlılığının sağlanması ile ortaya çıkar. Uzun zaman sürecinde, kolektif emek ve katılımın ürünü olarak meydana gelen şehirler, kasaba ve köylere göre daha fazla nüfusun yaşadığı kalabalık yerleşim birimleridir. Sayısız faaliyetin yürütüldüğü ve sınırsız ihtiyaçların karşılandığı şehirlerde, ekonomik faaliyetler ağırlıklı olarak ticaret sanayi ve hizmet sektörlerinden oluşur. İnsanları yönetme ve toplumsal düzeni sağlama düşüncesi şehirlerde doğmuştur. Şehirlerde kamu otoritesi daha güçlüdür. Bu otoritenin hukuka dayalı düzenlemeleri ile eğitim seviyesi yükselir, insanların bilgi ve becerisi gelişir, mal ve hizmetler çoğalır ve daha kaliteli hale gelirler. Kentsel bin yıl olarak tanımlanan üçüncü binyıl da özellikle Erzincan gibi kadim kentlerin sahip oldukları kültür mirasına ilişkin, yerel kimlik değerlerinin sürdürülebilir korunması ve geliştirilmesi yaşanabilir bir kent özlemini hisseden bizlerin konunun muhatabı yerel yönetimlerden talep ettiğimiz önemli sorunları arasındadır. Bu nedenle tarihin en köklü ve uzun ömürlü kültür ve medeniyetleri daima şehirlerde doğmuştur. Tüm medeniyetlerde şehirleşme, ticaret, imalat ve eğitimi örgütleyen yönetimlerin öncülüğünde devam etmektedir. Bundan yaklaşık 6 ay önce yapmış olduğumuz bir arama konferansımız vardı. Aslında bu çalıştayın altyapısı orada oluştu. Biz ön hazırlığı Erzincan olarak hazırlamıştık. Sivil toplum örgütlerimizin, katılımcılarımızın buradan aldıkları notları proje fikirlerini önümüzdeki 20 yıla nasıl taşıyacaklarını, önümüzdeki yılın perspektifinin onlar açısından ne olacağını göreceğimiz bu toplantının Erzincan’ımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” Dedi.
Konuşmaların ardından Atatürk Üniversitesi öğrencileri tarafından Erzincan ile ilgili olarak hazırlamış oldukları sunum gerçekleştirildi.