Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya’da "Kalkınmanın Önceliği ve Sınamalar" temalı yuvarlak masa toplantısında yaptığı konuşmada, “Ticaret savaşlarının konuşulduğu bir dönemde, milli paralarla ticaret meselesi aciliyet kazanmıştır. İslami finans meselesini de öncelikle gündemimize almamız gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya’da düzenlenen Kuala Lumpur Zirvesi’nde "Kalkınmanın Önceliği ve Sınamalar" temalı yuvarlak masa toplantısında katılımcı ülke liderlerine ve heyetlerine hitap etti. Zirvede İslam dünyasının yüzleştiği sıkıntıların ve Müslümanlarla ilgili sorunların dile getirildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, fikirlerin büyük oranda örtüştüğünü söyledi. Sorunları konuşmanın önemli olduğunu ancak asıl meselenin bunlara çözüm bulmak olduğunu kaydeden Erdoğan, “Birlikte ne yapabiliriz” sorusuna odaklanmak gerektiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir, ikili ticareti döviz baskısından kurtarmak gerektiğini ifade ettiğini hatırlatarak yabancı paralarla ticaret yerine milli paralarla ticaretin önemine dikkat çekti. “Kendi ödeme sistemlerimizin olmayışı, finans piyasalarımızı şoklara ve manipülasyonlara karşı kırılgan hale getiriyor” diyen Erdoğan, bunu engellemek amacıyla Rusya, Çin, Brezilya gibi ülkelerle alternatif ödeme sistemleri geliştirmeye çalıştıklarını bildirdi. Erdoğan, “Ticaret savaşlarının konuşulduğu bir dönemde, milli paralarla ticaret meselesi aciliyet kazanmıştır. Şimdiye kadar oldukça başarılı sonuçlar aldığımız bu konuda sizlerle beraber çalışmaya hazırız. İslami finans meselesini de öncelikle gündemimize almamız gerekiyor” dedi.
“TEKNOLOJİ VE İNOVASYON"
Malezya’nın faiz yerine üretimi ve ticareti merkeze alan alternatif finans kaynaklarında dünyada öncü bir konumu bulunduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de bu alanda son yıllarda önemli mesafeler aldığını, kamu ve özel bankalar aracılığıyla Sukuk gibi faizsiz modelleri yaygınlaştırdığını, özel sektörün yanı sıra kamu bankalarının da katılım bankacılığına girmesini teşvik ettiklerini anlattı.
FAİZSİZ FİNANS
Türkiye’nin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tarihinde ilk defa Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı’na ev sahipliği yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faizsiz finans alanında ülkelerimiz arasında çok ciddi bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Bunları somutlaştırmak adına, finans uzmanlarımızdan müteşekkil bir çalışma grubu kurabiliriz. Böylece kapsamlı, detaylı bir yol haritasının ortaya çıkmasını sağlayabiliriz” diye konuştu.
TEKNOLOJİYE YATIRIM
Erdoğan, teknoloji ve inovasyon meselesinin üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli alanlar olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti: “Teknolojiye yapılan her yatırımın; güçlü, katma değeri yüksek ve rekabetçi bir büyüme olarak bizlere geri döndüğü aşikârdır. Nitekim kalkınma hamlesine benzer dönemlerde başladığımız kimi ülkeler, teknolojide kısa sürede ciddi mesafe almışlardır. Biz de bunu savunma sanayii alanında çok yakından tecrübe ettik. 2003 senesinde yüzde 80’i bulan dışa bağımlılığımızı yüzde 30'lara kadar şu anda çekmiş bulunuyoruz. Silahlı insansız hava araçlarında dünyanın en ileri teknolojiye sahip dört devletinden biriyiz. Savaş gemisi, helikopter, tank, zırhlı araç, füze teknolojisinde de kendi ihtiyaçlarımızı karşılıyor, hatta bunları dost ülkelere ihraç ediyoruz. Üretim kabiliyetlerimizi ne kadar çeşitlendirirsek sürdürülebilir kalkınma hedeflerine o derece yaklaşırız. Hiç şüphesiz bu sürecin lokomotifi, Ar-Ge, beşeri sermaye ve inovasyona yapılan harcamalardır. Kurulması planlanan Mükemmeliyet Merkezi; güvenlik, gıda, sağlık, ulaşım, enerji, bilgi ve iletişim teknolojilerinde bizlere çok büyük katkılar sağlayacaktır. Merkez vasıtasıyla tecrübe ve teknoloji paylaşımına gidebilir, araştırmacılarımızın ülkelerimiz arasında serbestçe dolaşmasını temin edebiliriz."
“ÜNİVERSİTELERİMİZ ARASINDA İŞ BİRLİKLERİ YAYGINLAŞTIRILABİLİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman ülkelerinin son derece genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunun altını çizerek ancak bu beşeri sermayeyi harekete geçirecek olan eğitim konusunda ciddi sıkıntıları yaşandığını kaydetti. Müslüman ülkelerin gerek okuma yazma gerekse kız çocuklarının okullaşma oranında halen dünya ortalamasının altında bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Dünya genelinde okuryazarlık oranı ortalama yüzde 82,5 iken İslam ülkelerinde bu oran yüzde 70 düzeyindedir. 2006-2016 döneminde ilkokul çağındaki erkek çocukların yüzde 17,2’si, kız çocukların yüzde 19’u okula gidememiştir. Müslüman ülkeler milli gelirlerinin ortalama yüzde 3,7’sini eğitime ayırırken, bu oran dünya genelinde yüzde 4,8 oranında seyrediyor” bilgisini paylaştı.
Bu rakamların kendilerine eğitimin en öncelikli mesele olması gerektiğini işaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9-10 Aralık tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Birinci Sosyal Gelişim Bakanları Konferansı’nın bu anlamda faydalı geçtiğini, Teşkilatın tarihinde ilk defa kadın, çocuk, çalışma, aile, eğitim gibi sosyal konuların masaya yatırıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınan kararların uygulamaya geçmesiyle bu başlıklarda gözle görülür iyileşmeler sağlanacağına olan inancını dile getirerek, “Ayrıca üniversitelerimiz arasında iş birliklerini yaygınlaştırabilir, öğrenci ve akademisyen değişim programlarının sayısını artırabiliriz. Düşünce kuruluşlarımızın birbiriyle temaslarını artırmalarını teşvik edebiliriz. Özellikle kız çocuklarımızın eğitimi hususunda ortak çalışmalar yürütebiliriz. Ülkemiz bu alanda da son 17 yılda pek çok önemli başarıya imza atmıştır. 2002’de kız çocuklarında okullaşma oranı yüzde 91’ken, çabalarımız neticesinde bu rakam 2018'de yüzde 99,80’e çıktı” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin bu alanda da gereken çabayı göstermeye hazır olduğunu vurguladı.
Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ev sahibi Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’e teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.