Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Türkiye’nin bu noktalara ulaşmasında kadın emeği ve mücadelesinin önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, "‘Bin yıl sürecek’ tehditlerine maruz kaldığımız 28 Şubat’ın karanlık dönemi, kadınların kararlı mücadeleleri sayesinde tarihin çöplüğüne gönderilmiştir" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında kadınların ekonomik, hukuki, sosyal hak ve özgürlüklerini konu alan ‘Çalışma Hayatında Kadın Paneli’ne katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Işıkhan, çalışma hayatı başta olmak üzere kadınların sosyal hak ve özgürlüklerinin özellikle son 21 yıldır üzerinde hassasiyetle durulan ve özel politika geliştirilen alanlardan biri olduğunu belirtti. Bakanlık olarak çalışma hayatında kadınlar için yürüttükleri politikaların aynı zamanda gelecek yüzyılı inşa etme hedeflerinin de temelini oluşturduğunu söyleyen Işıkhan, “Çünkü biliyoruz ki ancak kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle birlikte değişime öncü olan toplumlar büyük başarılara imza atabilir. Nasıl ki tek kanatlı bir kuş uçamazsa, nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların desteği, gücü, azmi olmadan da hedeflediğimiz kalkınma seviyesine ulaşamayız. Kadınlar tarihimizin her döneminde toplumumuzun inşası noktasında büyük görev ve sorumluluklar almışlardır. Bizim kadim tarihimiz, kültürümüz ve inancımız, kahraman, yüreği cesaret ve azim dolu unutulmaz kadınlarla doludur” ifadelerini kullandı.
“KADINLARIN AKTİVİTELERİNİ, YETKİNLİKLERİNİ VE BAŞARILARINI ÇOK KIYMETLİ BULUYORUZ”
Türkiye’nin bu noktalara ulaşmasında kadın emeği ve mücadelesinin önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yapan Işıkhan, “Kadınların sosyal, ekonomik ve hukuki statüsü, onların bu konudaki özgürlükleri noktasında büyük mücadeleler vermiş ve bu alanda Türkiye’ye küresel bir vizyon kazandırmış Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da en çok önemsediği konuların başında geliyor. Bunun en net göstergesi; hükümet olarak ülkemizde kadınlara yönelik yaptığımız çalışmaların bugün geldiği seviyedir. Bugün bulunduğumuz noktayı her ne kadar yeterli görmesek de kadınların karar alma mekanizmalarından çalışma hayatına, sanattan spora varıncaya kadar toplumsal hayatın hemen her alanındaki aktivitelerini, yetkinlikerini ve başarılarını çok kıymetli buluyoruz” diye konuştu.
Geçmişte vesayetçi zihniyetin insan onurunu ayaklar altına alan uygulamalarından en fazla zarar gören kesimin kadınlar olduğuna vurgu yapan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi:
“28 Şubat sadece bir hak ihlali değil, bizi biz yapan değerlere de yapılmış bir ihanettir. Siyasi ve toplumsal tarihimizin utanç ve kara lekelerinden bir tanesidir. İnsanların inançlarından dolayı zulme, zorbalığa uğradığı o dönemlerin merkezinde de yine kadınlar olmuştur. Kızlarımız okul kapılarından çevrilerek, en temel hakları olan eğitim, çalışma ve inancını özgürce yaşama haklarından mahrum edilmişlerdir. Özellikle müsebbipleri tarafından ‘bin yıl sürecek’ tehditlerine maruz kaldığımız 28 Şubat’ın bu karanlık dönemi, kadınların kararlı mücadeleleri sayesinde tarihin çöplüğüne gönderilmiştir. Dolayısıyla 28 Şubat postmodern darbesi, kadınların toplumsal hayattaki demokratik mücadeleleri noktasında kadın mücadelesinin ve kazanımlarının da sembolü haline gelmesi bakımından oldukça önemli bir dönüm noktası olmuştur.”
“KADINLARIN GÜCÜNE, DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Türkiye’nin antidemokratik zihniyetin egemenliğinden kurtulduğunu kaydeden Işıkhan, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin bu yoldaki mücadeleleri ve AK Parti yönetim anlayışı sayesinde bu karanlık dönemi tarihe gömdük. İnanç ve kültür değerlerimizin bize vazettiği gerçek kimliğimize döndük. Geleceğin güçlü Türkiye’sine giden yolun; kadın erkek her bir insanımızın sosyal ve ekonomik kalkınma sürecinde imkanı ölçüsünde yer aldığı topyekun bir seferberlik şuurundan geçtiğini bilerek, kadınların çalışma hayatında daha çok yer alabilmesi için çalışıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki yüzyılda da kadınların gücüne, desteğine ihtiyacımız var. Kadınların çözüm odaklı bakış açısına, inovatif fikirlerine güveniyoruz. Bu alanda somut, kalıcı çözüm mekanizmaları üretiyor, fırsatlardan eşit ve adil bir şekilde yararlanmalarına yönelik etkin politikalar yürütüyoruz” açıklamasında bulundu.
“KADINLARIN ÇALIŞMA HAYATINDA DÖNÜŞÜMLER GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Bakan Işıkhan, bir taraftan çalışma hayatının yapısal sorunlarını çözerken, diğer yandan kadınlara pozitif ayrımcılık sağlayacak alanların çoğaltılması için gayret ettiklerinin altını çizerek, “Kadınların özellikle karar ve inisiyatif alma mekanizmalarındaki konumlarını iyileştirecek, çalışma hayatında çifte standartlara son verecek dönüşümler gerçekleştiriyoruz. Bu anlayışla kadınları işgücü piyasası, sendikal örgütlenme hakkı, çalışma saatleri, iş-aile uyumu gibi başlıca çalışma şartları da dahil olmak üzere her alanda güçlendirmeye, toplumda ve ekonomide daha etkin roller almalarına büyük önem veriyoruz” dedi.
Tüm bu faaliyetlerin temel hedefinin kadın istihdamında istenilen ivmeyi yakalayarak, işgücüne katılma oranlarını ve istihdam oranlarını tarihin en yüksek seviyesine çıkarabilmek olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kadın istihdamı alanında yeni bir projenin duyurusunu yaptıklarını aktardı. Işıkhan ‘Milli Müdafaadan Milli Kalkınmaya Türkiye Yüzyılı’nın Kadınları’ sloganıyla ‘İş Pozitif’ isimli projeyle 10 bakanlığın ortaklığında tüm kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasındaki istihdam eşleştirme süreçlerinin kayıt altına alınacağını söyledi. Proje ile yeni yüzyılı emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapma yolunda çalışacaklarını ifade eden Işıkhan, atılan adımın zamanla büyük bir çalışmaya dönüşeceğini dile getirdi.
Bakan Işıkhan, 2024 yılının bir farkındalık yılı olacağına yürekten inandığını belirterek, “Türkiye’de kadınların istedikleri ve azmettikleri taktirde başaramayacakları hiçbir şeyin olmadığına inanıyorum. Bildiğiniz gibi biz sosyal paydaşlarımızla her daim dirsek teması içerisinde hareket eden, istişare ve ortak akla en fazla değer veren kurumlardan biriyiz. Bu anlamda projemize dair değerli akademisyenlerimizin, uzmanlarımızın, sosyal paydaşlarımızın görüş ve önerilerini çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.