SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Doç. Dr. Ali Kafkasyalı, “İran Türkleri” adlı kitabının ardından şimdi de “İran Coğrafyasında Türkler” adlı eserini Türk dünyası araştırıcılarının ilgisine sundu.
Atatürk Üniversitesi, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kafkasyalı, 972 sayfalık “İran Türkleri” adlı hacimli kitabından sonra İran Türklüğünü incelediği “İran Coğrafyasında Türkler” adlı yeni kitabıyla okurlarıyla yeniden buluştu. Kafkasyalı, eserini oluştururken İran’daki Türk-Fars gruplar arasında ayrım yapmayı değil, bilimsel çalışmalar ışığında, görmezden gelinen 35 milyon Türk varlığının gücünü, sosyal ve kültürel yapısını ve dünya medeniyetleri arasındaki yerini ortaya koymayı amaçladığını söyledi.
İRAN TÜRKLERİ YOK SAYILAMAZ
Dünyada 35 milyonluk nüfusa sahip İran Türk’ünü yok saymanın ihanet olacağını kaydeden Kafkasyalı, “Tarih boyunca Türklük bilgi ve şuurunu yeterli manâda taşıyamamanın, bizden olana farklı gibi bakmanın bedellerini daha da ağırlaştırmamak gerekir. Dış mihrakların bizden koparmak adına farklı kimlikleri benimsetmeye çalıştığı, benliklerinde gurbete dönüşen bir Türklük şuuruyla yaşayan 35 milyon İran Türk’ünü yok saymak, aslına ihanettir.” diye konuştu.
“İran Coğrafyasında Türkler” adını taşıyan yeni kitabının, zamana, zemine ve basiretsiz aydınlara karşı büyük bir cesaretin de yansıması olduğunu anlatan Kafkasyalı, “Kitapta İran Türklüğünü tanımanın onlarla her anlamda iş birliği içinde olmanın Türk Dünyasını daha güçlü kılacağı vurgulanmıştır. Bu doğrultuda bin yıldır uyuyan bir milletin idrakine sunulan bu eser, mutlaka okunmalıdır.” dedi.
“İran Coğrafyasında Türkler” adlı 232 sayfalık orta boy kitap renkli kuşe kâğıda basılı olarak Bilgeoğuz yayınları arasında çıktı.
KAFKASYALI, İRAN TÜRKLERİNİN “AŞIK MUHİTLERİ”Nİ KALEME ALMIŞTI
Öte yandan “İran Türkleri” adlı kitabın yazarı Doç. Dr. Ali Kafkasyalı’nın daha önce yayımlanmış eseri “İran Türkleri Âşık Muhitleri”nin, 2009 yılında Tebriz’de Farsça olarak “Menâtık-ı Âşık Türkân-ı İran” adıyla bir basımının yapıldığı öğrenilirken, eserin Ahmed Beşir Şahin tarafından Farsça’ya çevrildiği bildirildi. Türk milletinin kültürel kimliğini ölümsüz kılan âşıklık geleneğinin, İran Türklüğünde de tüm canlılığı ve özgünlüğüyle muhafaza edildiğine dikkat çekilen eserde Tebriz-Karadağ, Urumiye, Sulduz-Karapapak, Zencan, Kum/Save, Horasan/Türkmensahra, Kaşkay Âşık muhitleri anlatılıyor. Kitapta aşık muhitleri anlatılırken, öncelikle demografik yapıları hakkında bilgiler veriliyor, ardından ilgili muhite mensup âşıklar tanıtılıyor, eserlerinden örnekler sıralanıyor. Kitapta ayrıca bu aşık muhitleri çalgı aletleri, âşık, ozan ve edebiyat ocakları, destanları, aşık ocakları gibi özellikleri bakımından da tanıtılıyor.