ERZURUM(GHA) – Fransızlar tarafından 1869 yılında inşa edilen Süveyş Kanalı’nın, Erzurum, Trabzon ve Tebriz kentini aynı kadere mahkum ettiği bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç, Dr. Lütfi Sezen, ekonomik anlamda tarihte aynı kaderi paylaşan üç şehrin, Erzurum, Trabzon ve Tebriz olduğunu söyledi. Süveyş Kanalı’nın inşa edilmesinin, bu üç şehri aynı anda etkilediğini vurgulayan Sezen, Tebriz, Erzurum ve Trabzon transit yolunun, bu kanalın yapılmasıyla birlikte cazibesini kaybettiğini belirtti.
Erzurum’un dünü ve bugünü ile büyük bir şehir olduğunu anlatan Sezen, “Bu büyük şehrin asırlar boyu süren hayat safhalarında nice sahneler vardır. Burası yıllar yılı koca Şark'ın ticaret ve kültür merkezi olmuş, Batı'ya gidenlere konak olmuş, geçit vermiş, yol olmuştur.” dedi. Teknolojik gelişmenin aileye, sosyal ilişkilere, üretim ilişkilerine etkilerinin çok olduğuna işaret eden Sezen, “Bizim toplumumuzda da yaklaşık iki asırdır Batılılaşma yolunda gösterilen çabalar, birtakım kültürel değişmelere, ticari ve teknolojik alanda yenileşmelere neden olmuştur. 20. asır başlarından itibaren görülmeye başlanılan ekonomik ve teknolojik gelişmeler, beraberinde yeni kültürel oluşumlar da getirmiştir. Son yıllarda izlenen süratli şehirleşme ve bunun getirdiği problemler ise, sosyal yapıyı büyük ölçüde etkilemiştir.” diye konuştu.
İSTANBUL VE İZMİR’DEN SONRA EN İŞLEK GÜMRÜK ERZURUM’DAYDI…
Erzurum’un, tarih boyunca bir kilit noktası olma hüviyetini kazandığını dile getiren Sezen, “Asırlar boyu, Hint'ten, Çin'den, İran'dan Batı'ya giden kervanların Anadolu'da ilk konakladığı yer Erzurum olmuştur. İsmail Habib Sevuk'ün ifadesiyle 12. asırda Garb'ın şimdiki Berlin'i henüz doğmamış, Paris taşlık bir beldecik, Londra sisler içinde meçhul bir belde, oysa Erzurum, dört cephede dört kapısı ile bir refah şehridir.” dedi.
17. yüzyıl ortalarında Erzurum'u ziyaret eden ve burada gümrük katipliği yapan Evliya Çelebi’nin de, şehrin ticari yönü hakkında kayda değer bilgiler aktardığına işaret eden Sezen, Çelebi’nin naklettiği şu bilgileri verdi: “Hakirin kâtibi bulunduğum gümrük bundadır. Dört çevresinde Arap, Acem, Hint, Hıtay, Hoten bezirgânlarının haneleri vardır. İstanbul ve İzmir gümrüğünden sonra, en işlek gümrük bu Erzurum gümrüğüdür. Zira tüccarına adalet ederler."
18. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı-Rus çarpışmalarına ve 19. yüzyıl başlarında ilk defa Rus istilâsına sahne olan Erzurum’un, kısa zamanda toparlandığını ve 19. yüzyıl ortalarında nüfusunun 100 bini aştığını anlatan Sezen, “Erzurum, bu gelişmesini bir iktisadi denklilik üzerine kurmuştur. İran, ithalat ve ihracatının yarıdan fazlası Trabzon ve Tebriz yoluyla yapılıyordu. Bu kervan yolu, Erzurum'u asırlar içinde, eşrafıyla, ayanıyla, ulemasıyla, esnafıyla tam bir Ortaçağ şehri olarak kurmuştu. Bu transit yoldan her yıl 30 ile 40 bin deve, belki iki misli katır işliyordu. Bunlar, Tebriz'den gelişinde ve Trabzon'dan dönüşünde kumanyasını daima Erzurum'dan tedarik ediyordu. Hayvanlarını nallatıyor, at eğeri, yük semeri, nal, gem, ağızlık, hülâsa, her türlü eksiklerini buradan tamamlıyorlardı.” şeklinde konuştu.
TEBRİZ, ERZURUM VE TRABZON TRANSİT YOLU, 32 SANAT KOLUNU AYNI ANDA BESLERDİ
Eski Erzurum'da bu ticaret hayatı ve kervan yolunun 32 sanat kolunu birden beslediğini anlatan Sezen, Dabaklar, saraçlar, semerciler, dikiciler, çarıkçılar, mesçiler, kürkçüler, kevelciler, kunduracılar, kazazlar, arabacılar, keçeciler, çadırcılar, culfalar, ipçiler, demirciler, bakırcılar, kılıççılar, kuyumcular, zarcılar, sandıkçılar, kaşıkçılar, tarakçılar, boyacılar, dülgerler, yabacılar, sabuncular ve mumcuların bunlardan sadece bazıları olduğunu söyledi.
Erzurum'un ve Erzurum'la aynı kaderi paylaşan Trabzon'un da ticari hayatını baltalayan en önemli olumsuz gelişmenin, Fransızlar tarafından inşa edilen, Akdeniz'le Kızıldeniz'i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı olduğuna işaret eden Sezen, “168 kilometre boyundaki bu kanal, Tebriz, Erzurum ve Trabzon transit yolu taşımacılığını daha ucuz ve ekonomik olan deniz yoluna kaydırmıştır. Bundan dolayı Erzurum ve Trabzon'un ticari hayatı büyük ölçüde zarar görmüştür.” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen, Trabzon, Erzurum ve Tebriz bağlantılı transit demiryolu projesinin gerçekleştirilmesiyle birlikte bu üç şehrin yeniden ekonomik bir canlılığa kavuşacağına işaret ederek, konunun önemine işaret etti.