AZİZİYE’NİN KURTULUŞ GÜNÜ YOK
Ilıca ilçesine Aziziye isminin verilmesinin birinci, ilçede gerçekleştirilen kurtuluş törenlerinin iptal edilmesinin ise, yapılan ikinci hata olduğunu vurgulayan bölge halkı, “11 Mart 1918 tarihinde Ilıca’da yaşanan kurtuluş coşkusu, unutulabilecek ve üzeri kapatılabilecek kadar basit değildir” diyerek, törenlerin kaldırılmasını, geçmişi Erzurum şehrinin tarihi ile neredeyse eşit olan Ilıca’ya yapılmış bir haksız olarak nitelendirdiler.
Tarihciler ise, Ilıca’nın tarihe tanıklık anlamına geldiğine dikkati çekerek, “Erzurum’un düşmandan temizlenmesi, öncelikle Ilıca’nın ele geçirilmesiyle mümkün olmuştur. Ilıca bir tarihtir, tarihe tanıklıktır” dediler.
ILICA’NIN TARİHİ GEÇMİŞİ, ERZURUM’LA NEREDEYSE AYNI YAŞTA…
Sümer ve Babilliler tarafından ‘cennetin kaynağı’ olarak adlandırılan Ilıca’nın, Erzurum Ovası ve Doğu’nun kaderini teşkil etmekle birlikte, Doğu’ya yapılan seferlerde tüm komutan ve hükümdarlardan özel bir ilgi gördüğü belirtildi. Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve 4. Murad başta olmak üzere çoğu Osmanlı sultanının Doğu seferlerine çıkarken mutlaka uğradıkları, hatta konakladıkları bölge olan Ilıca, tarihteki yerini, Ermeni vahşetine tanıklık etmesiyle de aldı. Ilıca’nın Ermeni istilasından kurtuluşu, büyük bir coşkuyla kutlanırken, Erzurum’un kurtuluş müjdesi de, yine Ilıca’dan verildi.
KAZIM KARABEKİR PAŞA’NIN ILICA YAKLAŞIMI
11 Mart 1918’de Alaca yönünden Ilıca kasabasına giren 1. Kafkas Kolordusu Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın, burada karşılaştığı manzara karşısında şaşkına döndüğü, yine kendisine ait hatıratlardan bilinirken, Ermenilerin en acımasız cinayetleri işledikleri kasabalar arasında Ilıca da yer aldı. Ilıca’yı düşmandan geri alan ve 11 Mart gününü Ilıca halkına ‘kurtuluş tarihi” olarak armağan eden Kazım Karabekir Paşa’nın, hem Ilıca’nın, hem de Erzurum’un kurtuluş müjdesini 3. Ordu Komutanı Mehmed Vehib Paşa’ya bizzat telefonla verdiği bildirildi. 3. Ordu Komutanı Mehmed Vehib Paşa’yı arayan ve Kurmay Başkanı Ömer Lütfi Bey’e “Ben, ordumla birlikte Ilıca’da karargahtayım. Kuvvetlerimiz hakim olmuş, Mevla zaferi müyesser kılmıştır. Ilıca bizimdir. Birazdan Erzurum’a hareket edeceğim. Geniş kapsamlı raporumu da, yarın inşallah Erzurum’da yazacağım” şeklinde müjde veren Kazım Karabekir Paşa’nın, ertesi gün de Erzurum’un kurtuluşuna giden yolu açtığı kaydedildi.
ILICA HALKI DA TEPKİLİ, TARİHÇİLER DE
Dadaşkent’le birleştirilerek Aziziye adını almadan önce her yılın 11 Mart günü düşman işgalinden kurtuluşunu kutlayan Ilıca’da, bu yıl kurtuluş törenleri düzenlenmeyecek. Merkez ilçe statüsüne alındığı için düşman işgalinden kurtuluşunu Erzurum’la birlikte kutlayacak olan Ilıcalılar, “Bu tarihe karşıya yapılmış bir haksızlıktır. Biz, işgalden kurtarılışımızın coşkusunu, kendi bölgemizde doyasıya yaşamak istiyoruz. Kurtuluş törenlerinin birleştirilmesi mantık dışı bir uygulamadır” diye konuştular.
DÜZENLEMENİN MANTIĞI YOK
Tarihçiler ise, Ermeni mezaliminin tüyler ürperten yönleriyle yaşandığı Ilıca’nın, kurtuluş törenlerinden azade tutulmuş olmasının, tarihi bir hata olacağına vurgu yaparak, “Ilıca tarih demektir, tarihe tanıklık demektir. Ilıca ile ilgili olarak böyle bir tasarrufta bulunmak, haksızlıktır. Unutulmamalıdır ki, Erzurum’un düşman işgalinden kurtulması, öncelikle Ilıca’nın teslim alınmasıyla mümkün olmuştur” şeklinde konuştular.