Kanser’in sebebi bilinen ölümler sıralamasında Kalp ve Damar Hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığı belirtildi.
1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla Sağlık İl Müdürlüğü’nce yapılan yazılı açıklamada, öldürücü olması, bıraktığı sakatlıklar ve tedavideki yüksek maliyetler nedeniyle de kanserin ülke ekonomisi ve iş gücünde ağır kayıplara neden olduğunu belirtilerek, “Bu yönüyle önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır.
Dünyada her yıl kansere bağlı 8.8 milyon ölüm gerçekleşmekte ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu sayının 14 milyona (yılda) yükselmesi beklenmektedir” denildi.
Ülkemizde erkeklerde en sık görülen türlerin; tütüne bağlı kanserler önemini korumakla beraber, akciğer ve prostat kanseri olduğu kaydedilen açıklamada, “Kadınlarda en sık görülenler ise meme ve tiroid kanseridir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda bağırsak (kolorektal) kanseri üçüncü en sık görülen kanser türüdür. Ülkemizde son 5 yılın verileri değerlendirildiğinde; kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadığı söylenebilir. Türkiye’de görülmekte olan kanserin sıklığı Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre daha düşüktür” ifadelerine yer verildi.
Yaygın kanser türlerinin en az üçte birinin daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebileceği belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi;
“Kanserin önlenmesi hususunda; Tütün ve alkol mamullerinden uzak durmak, Sağlıklı beslenmek (yeterli miktarda meyve ve sebze ile lifli gıda tüketimi), İdeal vücut ağırlığını korumak ve düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak (her gün 30-40 dk yürüyüş) oldukça önemlidir.
Ayrıca ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önüne geçilmesi ile kanser hastalığı daha da aza indirilecektir.
Kanser, hastanın hastaneye geç başvurması nedeniyle çoğunlukla geç tanı konan bir hastalı grubudur. Oysa erken teşhis tedavinin başarılı olması adına atılan ilk ve en önemli adımdır. Kanser taraması, kanser belirtisi ve şikâyetleri olmadan önce kanseri saptamaya yönelik olarak yapılan muayene, görüntü ve laboratuvar işlemlerini içermektedir. Sağlık Bakanlığımız meme, rahim ağzı ve bağırsak kanserine yönelik 3 tarama programını yürütmektedir. Bu taramalar kapsamında; 40-69 yaş arası tüm kadınlara Meme Kanseri taraması için 2 yılda bir tekrarlanan mamografi çekimi, 30-65 yaş arası tüm kadınlara rahim ağzı kanserine yönelik olarak 5 yılda bir tekrarlanan HPV DNA testi, 50-70 yaş arası tüm kadınlara ve erkeklere Bağırsak Kanseri taraması için 2 yılda bir tekrarlanan GGK testi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuştur. İlimizde de bu kapsamda hizmet veren bir KETEM ve bir mobil mamografi aracımız mevcuttur.
Sağlık taramalarınızı Aile Sağlığı Merkezleri’ne, Toplum Sağlığı Merkezleri/ İlçe Sağlık Müdürlükleri’ne ve KETEM’e (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi) başvurarak kolayca yaptırabilirsiniz.
Erken teşhisin önemine vurgu yapmak amacıyla her yıl 1-7 Nisan Kanser Haftası olarak belirlenmiştir ve ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu sene 1-7 Nisan Kanser Haftası etkinlikleri kapsamında Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü olarak Sevdiklerimi En Çok Ben Korurum yarışması düzenlenmiş öğrencilerimizin tarama programları ile ilgili bilgilenmesi sağlanmıştır. Ayrıca il ve ilçe merkezlerimizde Sağlıklı Yaşam Araçlarımız ve stantlarımız aracılığıyla halkımızın kanserin en önemli risk faktörlerinden olan tütün kullanımı ve sağlıksız beslenme konularında bilgilenmeleri sağlanmış, karbonmonoksit ölçümleri yapılmıştır.”