Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ihracatta dünya pazarından yüzde 1 değil yüzde 1,5 alma hedefinde olduklarını belirterek, “İhracat işi artık bir memleket meselesi. Türkiye eğer büyüyecekse, kalkınacaksa temelinde ihracat olacak” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı’na katıldı. Ekonomideki gelişmeler sürecinde ihracatın önemine vurgu yapan Gülle, ihracatın artık sadece ihracatçının meselesi olmadığını, bir memleket meselesi haline geldiğini kaydetti. Türkiye’nin büyümesi söz konusuysa bunun temelinde ihracat olacağını vurgulayan Gülle, ihracatta dünya pazarından yüzde 1 değil yüzde 1,5 alma hedefinde olduklarını kaydetti.
“BU ÜLKENİN EN BÜYÜK DEĞERİ İHRACATÇILAR”
Göreve seçimlerden sonra geldiğini hatırlatan Gülle, “Çok yakın zaman öncesinde, seçimlerden sora görevi aldık. Daha koltuğa yeni oturmuşken öyle bir sürecin içine girdik ki ne olduğunu anlamadık ama herkesin anladığı bir şey var; bu ülkenin en büyük değeri, işi ihracatçılar. İhracat yapmak bu ülkeye en büyük hizmet. Kendimize yaptığımız en büyük iyilik. Biz bu yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bugünkü kadar hiçbir zaman anlamamıştık. Biz biliyoruz ki herkes ‘ihracat ne oldu?’ diye soruyor. Yaptığımız iş o kadar anlamlı ki hepinize çalışmalarınız için teşekkür ediyorum. Yeni şeyler söylemek yapmak lazım. Yeni bir dönemi başlatmak zorundayız. TİM’i onay makamı olmaktan çıkarıp Türkiye’nin geleceğine hizmet eden bir şekle kavuşturmamız gerekiyor. Bunu biz yapmazsak yaptıklarımızın bir ayağı boşta kalır. Biz, Türkiye’de bu kadar önemli işi yapan, övgülerle taçlandırdığımız insanların birliklerinin çok daha etkili olması için çalışıyoruz” diye konuştu.
“İHRACAT, ARTIK MEMLEKET MESELESİ”
İhracat işinin artık memleket meselesi olduğunu kaydeden Gülle, “Bu sadece ihracatçının ihracat meselesi değil. Artık biz bu ülke için bir şeyler yapar hale gelmişiz. Biz bunu başarmak zorundayız. Bunu da lafla sözle değil ihracatla yapabiliriz. Herkes biliyor ki bu borçların altından, bu parasal dar boğazın altından ihracatla kalkarız. Biz bunu yaparız. Allah’ın izni ile yaptıklarımıza daha akıl katarak, daha uğraşarak yapabiliriz. EİB’e teşekkür ediyoruz. Çelik ihracatında yüzde 83, hububatta yüzde 61, kuru meyvede yüzde 61, demirde yüzde 50 artışlarını görüyoruz. Demek istersek bunları başarabiliyoruz. İhracat yapılan 20 ülkenin 18’inde Egeli ihracatçıların artışı var. Hindistan gibi rekabette zorlandığımız bölgede ihracat başarınız çok anlamlı” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE EĞER BÜYÜYECEKSE TEMELİNDE İHRACAT OLACAK”
Yeni ekonomik programın ana merkezinde ihracat olduğunu söyleyen Gülle, “Türkiye eğer büyüyecekse, kalkınacaksa temelinde ihracat olacak. Yeni projeler ve yeni fikirler üreterek bunu yapabiliriz. Yeni pazarlara gitmemiz gerekiyor. Hazır giyim ihracatında Ege olarak İspanya, Almanya ve İngiltere’de büyük yoğunluk var oysa Fransa ve Japonya’da da bu ihracatımızın yoğunlaşması gerekiyor. Hububatta Hindistan, Almanya ve Cezayir’e ihracat yapmışız. İhracatımızı aynı zamanda Çin, Japonya ve Meksika’ya yoğunlaştırmalıyız. Kuru meyvede ana pazar AB ülkeleri, ABD, Japonya ve Kanada olmuş. Ancak Hindistan ve Brezilya’ya da olmamız gerekiyor. Su ürünleri sektörü Irak’ta yoğun. Çin, Hindistan, Belçika ve Meksika’da da yoğun olmalı. Deri ihracatında yüzde 15’lik artış var. Almanya, Hindistan, Fransa’ya ihracat yapıyoruz. ABD, Kanada ve Güney Kore’ye de yapmalıyız. Zeytin ve zeytinyağında başarı gösteriyoruz. Bunu Uzak Doğu ülkelerine de yapmalıyız” dedi.
“2023’TE DÜNYA PAZARINDA YÜZDE 1,5 ALMAK HEDEFİNDEYİZ”
Yapılanların yanında yapılacakların da her zaman var olduğunu vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, şöyle konuştu: “Şu anda pazarda yüzde 1 alıyoruz. 2023’te dünya pazarında yüzde 1,5 almak hedefindeyiz. Bu pazarlarda bu ürünü alanlara yoğunlaşmamız başarı hikayelerimizden biri olacak. İhracatçıların sorunlarını biliyor ve çözmeye çalışıyoruz. Her bir ihracatçı kıymetli. Kaybedecek bir tane ihracatçımız yok. Sorunların çözümü konusunda ısrarcıyız. Süreci ayakta kalarak götürmemiz lazım. Bugün basit bir tedavi ile tedavi edeceğimizi sorunu yarın ağır ameliyat gerektirmeden çözmeliyiz.”
“İHRACATIN 5.7’Sİ TL İLE”
Katılımcıların sorularını yanıtlayan Gülle, TL ile ihracat hakkındaki soruya, "TL ile ihracat ile ilgili çalışmalar konusunda açıkçası bu kadar iyi bir performans beklemiyordum. İhracatın 5.7’si TL ile. TL ile ihracatın performansı bakımından bu iyi bir rakam. Burada gelinen son uygulama ile ilgili Ankara’da bir çalışma yapılacak. Orada bunun gelinen noktayı, uygulamayı görüşeceğiz" cevabını verdi.
“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİNE İHTİYACI VAR”
Önümüzdeki süreçte Türk insanının refahı için ağırlıklı olarak üretim ve ihracatın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini kaydeden EİB Koordinatör Başkanı Jack Eskinazi de, “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dediği gibi Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Bu başarı nitelikli üretim ve katma değerli ihracattan geçiyor. ABD ile yaşanan krizin sona ermesi ile birlikte Türkiye’de döviz kuru ve enflasyon ile ilgili rakamların normalleşeceğini umuyor, projelerin hayata geçmesi için daha uygun bir ekonomik iklim oluşacağına inanıyorum. Türk ekonomisinin içinde bulunduğu kaotik ortamdan kurtulmasının yolu ihracatı arttırmaktan geçiyor. Bu süreçte ihracatın önüne taş koymamak lazım” ifadelerini kullandı.
“EXİMBANK HARİÇ KREDİ ALAMIYORUZ”
İhracatın ithalata bağımlı hale geldiğini beliren Eskinazi, şöyle konuştu:
“İthalatı döviz ile yapacağımıza göre dövize ihtiyacımız var. Şu anda ihracatçı krediye ulaşmada da çok zorluk çekiyor. Eximbank hariç kredi alamıyoruz. Bu son yaşanan olaylar sonrasında bankaların mali durumları ortada. İhracatçı istediği döviz kredisine ulaşamıyor. Ulaşamayınca tabi zaten sıkıntı çekiyor. Malını almak için dövize ihtiyacı var. Biz kendi dövizi bozduracağımıza kendi dövizimizi kendi alımlarımızda kullanmamıza olanak sağlanmalı.”
TALEPLERİ İLETTİ
Konuşmasında talepleri de ileten Eskinazi, şunları söyledi:
“Biz TİM’in; ticaret heyeti, kadro cetveli, personele yapılacak performans ödemesi, etkinliklerimize üniversite hocalarının götürülmesine olur vermek yerine; ihracatımızın artırılmasına yönelik yol haritaları belirlemek başta olmak üzere stratejik konulara yoğunlaşmasını istiyoruz. Bir diğer husus; daha yeni ödül aldığını duyduğumuz SAP programı; birliklerimiz işleyişine uymamakta, bize gereken esnekliği ve çabukluğu sağlayamamaktadır. Bizleri, manuel sistemi aratır hale getirmiştir. Bu konuda yol alabilmek için her birliğin sorunlarına anında çözüm geliştirebilecek ayrı ayrı sap uzmanları tahsis edilmeli; bu uzmanlar 7/24 ulaşılabilir olmalıdır.”