Kars Kuzey Doğu Gazeteciler Cemiyeti (KKDGC) Başkanı Ercüment Daşdelen, Hocalı soykırımının 26. yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Daşdelen, medeniyetlerin gözü önünde işlenen söz konusu soykırımın akıllardan silinmeyeceğini belirtti.
Azerbaycanlı yaşlı, kadın, çocuk demeden soydaşlarımızın katledildiği bu insanlık dışı saldırının, başta Azerbaycan halkı olmak üzere tüm Türk halkının yüreğinde derin bir acı bıraktığını ifade eden Daşdelen, “Amerika, Fransa, Hollanda, İngiltere ve Almanya’nın Hocalı katliamında gözlerine perde mi indi? Yoksa o an gözleri görmüyor muydu? Asıl dehşet ’medeniyim’ diyen milletlerdedir. Ermeniler’in asılsız iddialarını soykırım sayacaksın Hocalı soykırımını görmeyeceksin. Bu çifte standarttır. Hocalı soykırımının üstünden bin yılda geçse unutulmayacaktır” dedi.
Takvimlerin 26 Şubat 1992’yi gösterdiğinde tarihe kara bir leke olarak düşecek olan olayın tam da o gün yaşandığına dikkati çeken Daşdelen,
“Soykırımın üzerinden yıllar geçti fakat unutulmadı. Hocalı Katliamının yıl dönümünde, tüm öldürülenler tekrar hatırlanıyor. Azeri resmi kaynaklarına göre, 1992 yılında Ermeni güçleri 25 Şubatı 26 Şubat’a bağlayan gece Hocalı kasabasının giriş ve çıkışını kapadılar. 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 Azeri vahşice öldürüldü, toplam 487 kişi ağır yaralandı. Sekiz aile tamamen yok oldu, 487 kişi sakat kaldı ve 1275 kişi esir alındı. Esir alınanlardan 68’i kadın ve 28’i çocuk toplam 150 kişinin yaşayıp yaşamadığı belli değildir. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ Savaşı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak niteledi. Azerbaycan Parlamentosu katliamın "soykırım" olduğunu ilan etti” diye konuştu.
Ermenistan’ın çeyrek asırdır işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çekilmesi yönündeki çağrılarını, bu Hocalı katliamı vesileyle bir kez daha tekrarladıklarına vurgu yapan Daşdelen, “Her zaman olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de, bu haklı davada Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Sözde soykırım iftiralarıyla Türk milletine çamur atmayı ilke edinen Ermeni çeteleri, Hocalı soykırımını dünyanın gözü önünde yapmıştır. Yapanlar belli, göz yumanlar belli, kamera çekimleri, fotoğraflar ortada. Buna rağmen dünya hala sessizlik içinde. Katliamın sorumluları yargı önüne çıkarılmadı. Katliamın siyasi sorumluları ise kendi vicdanları ile hesaplaşmak yerine Avrupa ve Amerika’da parlamentolarda Türklerin soykırım yaptığına yönelik kararlar çıkarmaya çalışıyorlar. Hocalı’da katledilenlerin çığlıkları hala yankılanıyor ve kendine insanım diyenlerin vicdanları hala sızlıyor. Bir kez daha vurgulama ihtiyacı duyuyoruz; Türk, yok edilmeye, soykırıma uğramaya ve sessiz kalmaya mahkum bir milletin adı değildir. Türk, insanlığın, ahlakın, faziletin ve doğruluğun bütünleştiği bir milletin adıdır. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde soykırım gibi bir insanlık suçu işlememiştir. Ancak; arkasını her döndüğünde emperyalist güçlerin güdümündeki soysuzların katliamına maruz kalmıştır. Hocalı da bunun en acı örneğidir. Unutulmamalıdır ki, zulüm asla payidar kalmayacaktır. Hocalı soykırımını ne unutmamız ne de unutturmamız mümkündür” şeklinde konuştu.