Türkiye’de nesli tükenmek üzere olan koyun, keçi, sığır, manda ve at ırklarını koruma altına alabilmek için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından proje hazırlandı.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’ın destek verdiği proje çerçevesinde, Hınıs ve Malakan isimli yerli at cinslerinin de Erzurum’dan temin edileceği bildirildi.
//NESLİ TÜKENİYOR
Nesli tükenmekte olan yaklaşık bin 350 hayvanın hücre, sperm ve embriyo gibi canlıya dönüşebilecek materyallerinin kurulan iki ayrı gen bankasında muhafaza altına alınmasına başlandığı belirtilirken, projede başarı elde edilmesi halinde uygulama diğer hayvanlar üzerinde de denenecek.
Aralarında Sivas kangalı, Van kedisi ve Erzurum Hınıs, Malakan atlarının da bulunduğu yerli ırklar, proje sayesinde tescillenmiş ve aynı zamanda karakterize edilmiş olacak.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde, TÜBİTAK’ın da destekleriyle yürütülen proje için hayvan teminlerine başlandığı kaydedilirken, 50’şer adet Gökçeada koyununun İstanbul Üniversitesi’ne, Karakaya koyunu ve Ankara keçisinin Ankara Üniversitesi, Güney Anadolu kırmızı sığırı ve Akkaraman koyununun Selçuk Üniversitesi, yerli karasığırların Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ulaştırıldığı, Hınıs ve Malakan gibi yerli at örneklerinin de Erzurum ve Kars bölgesinden toplanmasına başlandığı öğrenildi.
ERZURUM’UN BİYO-KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİ
Irklara, DNA ve hücre izolasyonu yapılarak gen bankalarında depolama işlemi uygulanacağı, edinilen bilgiler arasında yer alırken, konu ile ilgililer, Anadolu’nun, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasından dolayı çok zengin bir biyo-kültürel yapıya sahip olduğunu ifade ettiler.
Proje yürütücüleri, zararlı gibi görünen her canlının, ekolojik dengede bir görevi olduğunu ve korunması gerektiğini belirterek, çevre kirliliği, düzgün olmayan yapılaşmalar ve insan faktörü gibi nedenlerle yılda 27 bin bitki ve hayvan türünün dönüşümsüz olarak yok olduğunu dile getirdiler.
Anadolu topraklarının göçe maruz kaldığını, bu nedenle biyolojik çeşitliliğin çok zengin olduğunu vurgulayan ilgililer, Anadolu’daki hayvan ırklarının büyük çoğunluğunun Türklerle birlikte Orta Asya’dan geldiğini, bu türlerin bir bölümünün de Anadolu’dan Avrupa’ya gittiğini kaydettiler.
Proje yürütücüleri, 4.5 yıl sürecek projede öncelikle nesli tükenme tehlikesi bulunan 30 yerli ırkın hücreleri, sperm ve embriyo gibi canlıya dönüşebilecek materyallerini, gen bankasında muhafaza etmeyi planladıklarını, 9 milyon YTL bütçeli proje sonunda söz konusu ırkları koruma altına almış olacaklarını sözlerine eklediler.