Hakkarili annelerin evlat nöbeti 30. haftada

Hakkari'de çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını belirten ailelerin eylemi 30'uncu haftada da devam ederken, eline çakıl taşları alarak HDP binasına yönelmek isteyen kadını polis sakinleştirdi.
Kentte çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen aileler, 30'uncu haftada da Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya geldi. Çevre, Şehir ve Kültür Başkan Yardımcısı ve YKM Başkanı Şaban Arslan'ın da destek verdiği eylemde aileler, ellerinde Türk bayrakları ile çocuklarının fotoğrafları ve üzerinde 'Çocuklarımız kimsenin piyonu olmayacak', 'Artık yeter, yakamızdan düşün' yazılı dövizler taşıyarak yürüdü. HDP İl Başkanlığı binasına kadar slogan atarak yürüyen aileler için polis de güvenlik önlemi aldı. Aileler, bina önüne geldiklerinde 'Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP', ‘Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir’ sloganları attı. Parti binasındaki HDP'liler yüksek sesle müzik açıp eylemi engellemeye çalışırken, aileler eylemlerini sürdürmeye devam etti.
14 yaşındayken çocuğunun dağa kaçırıldığını belirten Zümrüt Salim, eline çakıl taşı alarak HDP binasına yürümek isterken kadın polisler tarafından engellendi. “Çocuğumu istiyorum” diye feryat eden kadını polisler güçlükle sakinleştirdi. Kaynının PKK tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen Leyla Çiftçi de, Hakkari ve Van aileleri olarak burada toplandıklarını söyledi. Çiftçi, "Bizler burada yılmadan, yıkılmadan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz. Gün birlik günüdür. Başta Hakkari halkı olmak üzere tüm halkımız artık uyansın. Hain PKK'nın ve taşeronlarının gerçek yüzünü görsün. PKK kaybettiği zaman hiçbir annenin yüreği yanmayacak, kan ve ölümler son bulacaktır" dedi.
Yaklaşık 7 yıl önce çocuğunun kandırılarak dağa çıkartıldığını anlatan Zümrüt Salim ise, "Çocuğum Hamza Salim’i 14 yaşında dağa kaldırdılar. 7 yıldır dağda. Ben çocuğumu istiyorum. HDP'nin önüne gelerek çocuğumun beni görmesini ve teslim olmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Oğlum beni duyuyorsan gel teslim ol. Senin hasretine dayanamıyorum. Artık gücüm kalmadı yavrum" şeklinde feryat etti.