Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde gerçekleşen programa Rektör Hacımüftüoğlu'nun yanı sıra; ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Azerbaycan Dendroloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Mammadov, Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Turan ile hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak birçok akademisyen ve öğrenci katıldı.
“ÜNİVERSİTEMİZ, BİYOÇEŞİTLİLİK BİLİM MÜZESİNE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR”
Hibrit olarak gerçekleşen programın açılışında bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, konunun önemine vurgu yaparak sözlerine başladı. Ortaya konan bu vizyon nedeniyle emeği geçen herkese teşekkür eden Rektör Hacımüftüoğlu, Uluslararası 7. Avrasya Biyoçeşitlilik Sempozyumuna 27 farklı ülkeden 500'den fazla bilim insanının katıldığını aktardı. Büyük bir çoğunluğun sempozyuma online olarak katıldığını akran Prof. Dr. Hacımüftüoğlu şunları söyledi: “Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir olması konuları çok konuşuluyor. Alanım gereği deneysel tekniklerin bir kısmını ortak kullanıyoruz. Kullanmış olduğumuz bazı yaklaşım ve metotlar, biyoçeşitlilik çalışmalarında da kullanılan teknikler. Dolayısıyla konuya kişisel olarak da çok uzak değilim. Bununla ilgili şu anda Atatürk Üniversitesinde Araştırma Merkezi ve Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi var. Program sonunda müzemizi ziyaret edeceksiniz. Dolayısıyla böyle önemli bir merkezin ve müzenin Atatürk Üniversitesinde olması, bu olaya ne kadar önem verildiğini gösteriyor. Biyoçeşitlilik alanının kökleri burada mevcut, bu kökler biyoçeşitliliğin geleceğinin de burada olduğunun gösteriyor."
HACIMÜFTÜOĞLU: “BUGÜN BURADA BUNLARIN KONUŞULMASI GELECEK ADINA UMUT VERİCİ”
Biyoçeşitlilik alanının stratejik bir alan olduğunu ve bu sebeple konuya hassasiyetin en üst seviyede olması gerektiğini belirten Rektör Hacımüftüoğlu: "Bu nedenle ilgili alana yönelik yapılacak tüm çalışmalara üniversite olarak destek olma arzusu içerisindeyiz. Dünyanın sayılı biyoçeşitlilik araştırma merkezi ve müzesine sahip olan üniversitemizin kapısı, bu alana yönelik çalışma yapma arzusunda olan tüm bilim insanlarına açıktır. Canlı türlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması hayati bir önem taşıyor. Tarımsal faaliyetlerin teknoloji ile buluşması, ülkeleri bu alanda bir adım öne çıkarıyor. Ülkemizde de gerçekleşen atılımlar ile teknolojinin tarımda kullanılması yaygınlaşıyor. Bununla birlikte endemik türleri korumak da dünya mirası açısından önem arz ediyor. Bugün, burada bunların konuşulması gelecek adına umut verici. Bu düşüncelerle; üniversite olarak böylesine önemli bir programa paydaş olarak katkı sağlamaktan mutluluk duyuyor, sempozyum sonuçlarının ülkemiz ve dünya tarımsal ve biyoçeşitlilik faaliyetlerine katkı sağlamasını temenni ediyorum" diye konuştu.