Erzurum Güneş Vakfı Cuma Sohbetlerinin bu haftaki gündemi Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ve Süleyman Nazif’ olacak. Cuma Günü, Saat 19.00’da Uzman Öğr. Mahmut Enes Soysal “Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ve Süleyman Nazif” konulu konferans verecek.
GASPIRALI’DAN KIRIM’A
12 Mart’ta başlayan Güneş Vakfı Cuma Sohbetlerinde. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.. Dr. Ahmet Beşe “Kızılderili Kabilesi Navajolar”; Erzurum Teknik Üniversitesi(ETÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Kemal Bakır “Gaspıralı İsmail Bey’in Dil Politikası’; Ardahan Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Ranetta Gafarova “Kırım, Kırım Türkleri: Geçmişi, Bugünü” konulu konferans verdi.
SÜLEYMAN NAZİF KİMDİR?
SÜLEYMAN NAZİF (1869 – 1927)
Diyarbakır doğumlu olan Süleyman Nazif 1. Dünya Savaşı sonrasında “Hadisât” gazetesini çıkarır. İzmir’in işgali, Ermeni sorunu üzerine radikal yazılarından ve “Kara Bir Gün” adlı makalesinden dolayı İngilizler tarafından Malta’ya sürülür. Sürgün yıllarında milli ve iman dolu şiirler yazar. Nasıl ki Bursa’nın işgali Mehmet Akif’e “Bülbül” şiirlerini yazdırırsa Süleyman Nazif’e de “Dâussıla” şiirini yazdırır.
Sanatçı, şiir ve nesir alanında eserler verir. İlk dönem şiirlerinde Tanzimat şairleri Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan etkisinde kalarak ölüm ve felsefe konulu şiirler yazar. Bu şiirler gazel, murabba gibi eski nazım biçimleriyle yazılır. Sanatçı, Servet-i Fünun’un etkisinde kalır. Dil, konu, üslup ve sanat anlayışı yönünden bu topluluğun anlayışıyla aynı çizgide eser verir. 1908 sonrası ise sosyal konulara ilgi duyar. Türkçülük düşüncesini benimseyen şair, hece ölçüsüyle, sade Türkçeyle şiirler yazar. Sanatçı, özellikle Malta’da esirken yazdığı vatan şiirleriyle ünlenir, bunları “Malta Geceleri, Dâûssıla, Son Nefesimle Hasbihâl” adlı şiirleriyle dile getirdi. Ayrıca S. Nazif’in abartılı hiciv ve nükteleri de vardır.
VİLAYAT-I ŞARKIYE MÜDAFAA-İ HUKUK-I MİLLİYE CEMİYETİ
Mondros Anlaşmasının 24 Maddesine göre Müttefikler Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Harput ve Sivas’tan oluşan Vilayet-i Sitte Bölgesini gerekli gördüklerinde işgal edebileceklerdi. Müttefiklerin ve Ermeni Patriğinin çalışmaları Bölgenin Ermenilere verilmek istendiğini gösteriyordu. Bu gelişmeler üzerine Doğu kökenli Osmanlı milletvekilleri Meclis içinde Şark Vilayetleri Grubunu oluşturup ortak bir çalışma içine girmişlerdi. Avrupa’nın yetkili çevrelerine yönelik yaptıkları çalışmalarla Doğu Anadolu nüfusunun Müslüman olduğunu ve Ermenilere vermenin haksızlık olacağını savunuyorlardı. Bunlardan Erzurumlu Hoca Raif Efendi ile Diyarbakırlı Süleyman Nazif öncülüğünde bir ekip 4 Aralık 1919’da, Doğu Anadolu’daki Müslüman halkın hukukunu korumak için İstanbul’da Vilayat-ı Şarkıye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti adında bir örgüt kurmuşlardı. Cemiyetin başkanlığına Eski Bitlis Valisi Mahmut Nedim, yönetim kurulu üyeliklerine de Diyarbakır Milletvekili Rasim, eski Beyrut Valisi İsmail Hakkı ve Süleyman Nazif getirilmişlerdi. Cemiyet Hadisat adlı Türkçe, Le Pays (Memleket) adlı Fransızca iki gazete yayınlayarak çalışmalarını sürdürmüştü.
Doğu illerine yönelik İstanbul’daki çalışmalar yetersiz kalacağı için 6 Mart 1919’da örgüt çalışmalarının Doğuya nakledilmesine karar verilmiş ve 10 Martta da Erzurum şubesi açılmıştı. Kuruluş bildirgesinde neye mal olursa olsun Erzurum’un Ermenilere verilmesine karşı çıkılacağı belirtildi. Erzurum şubesi ilk görev dağılımında Hacı Fehmi’yi şube başkanlığına, Cevat Dursunoğlu’nu sekreterliğe, Binbaşı Süleyman’ı da saymanlığa getirmişti. Çalışmalarını çevre il ve ilçelere yayan örgüt 19 Martta yayınladığı bir bildiriyle halkın örgüt çalışmalarına katkı vermesi istemişti. Nisan 1919’da Kazım Karabekir Paşa 15. Kolordu Komutanlığına atandıktan sonra Cemiyetin ordu ile ilişkileri güçlenmiş, Erzurum Valisi Münir Bey’in de desteğiyle Bölgedeki etkinliği iyice artmıştı. Şube Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti ile işbirliği halinde Erzurum Kongresi hazırlıklarını sürdürürken Mustafa Kemal ve Rauf Bey’i Erzurum’a çağırmıştı. Çağrı üzerine Erzurum’a gelen Mustafa Kemal ve Rauf Bey kongre çalışmalarına katılmışlardı. Erzurum Kongresi’nde bu şube ile Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti feshedilerek ikisinin yerine Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulup başkanlığına Mustafa Kemal seçilmişti. Bu cemiyet de Sivas Kongresinde tüm cemiyetler birleştirilerek oluşturulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine katılmıştı.