Gündemde “Dadaş Sinerjisi” var..

ERZURUM gazetesi

Erzurum’da sona eren 25’inci Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın makro açıdan bakıldığında kentin tanıtımı ve kış turizminin geleceği bakımından başarılı bir organizasyon olduğu bildirildi. ENER Başkanı Vahdet Nafiz Aksu, organizasyon sayesinde Erzurum’un, FISU dâhil olmak üzere, spor camiası ve özellikle dünya kış turizmi ailesinin birinci sınıf ferdi olma vasfını kazandığını belirtti.

Erzurum’da 27 Ocak - 6 Şubat günleri arasında gerçekleştirilen 25’inci Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın başarılı bir şekilde tamamlanmış olmasının kent ve ülke için önemli olduğunu kaydeden ENER Başkanı Vahdet Nafiz Aksu, bu başarıda Erzurumluların ülke çapında fikir, gönül ve eylem birliğinin büyük etkisinin olduğunu söyledi. Dadaşlar’ın, oyunlar öncesi ve sırasında tek bilek ve tek yürek halinde organizasyonun başarısı için seferber olduğunu anımsatan ENER Başkanı Aksu, tüm ülkeyi saran bir ‘Dadaş sinerjisi’ oluşturulduğunu dile getirdi.

DADAŞLAR OYUNLAR’I ‘MİLLİ SPOR SEFERBERLİĞİ’NE DÖNÜŞTÜRDÜ

Yurdun dört bir yanına dağılan Erzurumluların bulundukları yeri küçük bir 2011 Kış Oyunları merkezi haline getirdiğini ifade eden Aksu, “Erzurum’un ülke çapındaki üstün prestijinin de etkisiyle, 2011 Kış Oyunları yerel bir organizasyon olmaktan çıkmış, adeta tüm milleti ekranlara kilitleyen ‘Milli bir spor seferberliği’ haline dönüşmüştür. Organizasyon hakkında eleştirilerde bulunmak isteyenler dahi, bu niyetlerini organizasyon sonrasına erteleyerek bu şenlik havasını bozmamaya gayret etmiştir.

BAŞBAKAN’A TEŞEKKÜR

Oyunlar’ın Erzurum’a kazandırılması ve yatırımların bir an önce bitirilmesi konusunda üstün çaba gösteren iktidar partisine, her aşamada muhalefet partilerinin yerel teşkilatları da katkıda bulunmuşlardır. Bu duyarlılık sayesinde, çoktandır özlemini duyduğumuz ‘Dadaş kaynaşması’ bu vesileyle tesis edilmiştir. Bu anlayış ve titizliğin, şehrin çıkarlarının söz konusu olduğu tüm iş ve eylemlerde sergilenmesi en büyük dileğimizdir. Türkiye’nin neresinde yaşıyorsa yaşasın, sosyal mevkisi ne olursa olsun, tüm Erzurum evlatlarının şehir çıkarları söz konusu olduğunda aynı duyarlılığı göstermesi en büyük temennimizdir” diye konuştu.

KALKINMANIN FORMÜLÜ 2011 MODELİ OLMALI

Şehrin kalkınmasının ‘2011 MODELİ’ ile daha kolay gerçekleşeceğini vurgulayan Aksu, “Geri kalmış bölgelerin yerel kalkınma atağı, yerel çabalarla gerçekleşecek bir iş değildir. Kesinlikle Hükümet çapında desteğe, planlamaya ve kaynak teminine ihtiyaç vardır.

2011 Kış Oyunları, bu anlayışla işlerin süratle ve başarıyla sonuçlandığını göstermiştir. Başbakan’ın kefaleti ve şahsi takibi olmadan, Bakan ve milletvekillerinin ilgisi sağlanmadan organizasyonda başarıdan söz edebilir miydik? Aynı şekilde, hayvancılık, tarıma bağlı sanayi, küçük boy işletmeler, yerel markaların oluşması, teknokent önderliğinde yüksek teknolojiyle ilgili yatırımlara doğrudan Hükümet desteğinin sağlanması da aynı şekilde önemlidir ve bu alanlarda başarı da ‘2011 modeli’ ile yani doğrudan hükümet desteği ve devlet kaynağı ile mümkün olacaktır. 2011 Kış Oyunları organizasyonun yerel çaptaki icra şekline, mikro aksaklıklara nelerin neden olduğunu yerel değerlendirme mekanizmalarına bırakarak, şu konunun altını önemle çizmekte yarar görüyoruz” diye konuştu.

ERZURUM KIŞ TURİZMİ AİLESİNİN BİRİNCİ SINIF FERDİ OLDU

Organizasyonun, Oyunlar’ın icra takvimi içinde şehir ekonomisine direk veya dolaylı katkısını bir yana bırakılırsa, Erzurum’un dünya kış turizmi ailesine dâhil olması bakımından çok önemli olduğunu söyleyen Aksu, şöyle devam etti:

“Bu organizasyon sayesinde Erzurum, FISU dâhil olmak üzere, genellikle spor camiası ve özellikle dünya kış turizmi ailesinin birinci sınıf ferdi olma vasfını kazandı. Artık kış turizmiyle ilgili her etkinlikte akla gelecek merkezlerin içinde Palandöken de vardır.

2011 Kış Oyunlar’a kadar yerel ve ulusal bir mahiyet arz eden Palandöken, artık küresel bir marka haline gelmiştir. Yapılan araştırmalarda, daha büyük organizasyonlar olan olimpiyatların bile, organizasyonun yapıldığı şehirlere büyük ekonomik yararlar sağlayabilmiş değildir. Eğer yapılan etkinliğin prestiji kalıcı hale getirilebilir, oluşturulan sinerji sonraki yıllara yayılarak, tesisler çalıştırılmaya devam ederse ancak kalıcı, sürekli ve sürdürülebilir ekonomik yararlardan söz edilebilir. Erzurum, bundan sonra bu amaca kilitlenmelidir. Birlik ve beraberliğini, hemşehrilik enerjisini ve Dadaşlık sinerjisini hiç bozmadan, fikir, gönül ve eylem birliği içinde yoluna devam etmelidir. Kış turizminin topyekun bir kış ekonomisi mantığıyla sürekli canlı tutulması şehrin bu alandaki geleceğini parlak kılacaktır.”