Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Cumhuriyet Gazetesinin yayınladığı karikatürleri eleştirerek, parelel yapı ile Cumhuriyet Gazetesinin iktidara karşı ağabey kardeş ilişkisi içerisinde olduğunu söyledi. Güllüce, “Bizim diyeceğimiz Allah’ım sen bizim sonumuzu hayır eyle. Nereden başladılar nereden bitirdiler” dedi.
Bakan Gülücü, bugün sabah saatlerinde gerçekleştirilen AK Parti Afyonkarahisar 57. İl Danışma Meclis” toplantısına katıldı. Gerçekleştirilen toplantıya, Bakan Güllüce ile birlikte AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yudunuseven, Adalet Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Mustafa Tarlacı ve çok sayıda partili katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Güllüce, Cumhuriyet Gazetesinin Peygamber Efendimize hakaret içeren Charlie Hebdo dergisine ait karikatürleri yayınlamasına tepki göstererek, bunun doğru olmadığını kaydetti. Parelel yapı ile Cumhuriyet Gazetesinin iktidara karşı ağabey-kardeş ilişkisi içerisinde olduğunu ifaden eden Bakan Güllüce, “Bu cumhuriyet Gazetesiyle de ilgili şöyle dua etsin insanlar ‘Allah’ım sen bizim sonumuzu hayır eyle.’ Nereden geldiler nereye gidiyorlar. Bu Cumhuriyet Gazetesi bir zamanlar ki hale öyleler şöyle yazardı ‘dün gece yapılan operasyon sonucunda ayin yapan 4 kişi yakalandı. Bunların evinde 4 tane kırmızı kapaklı kitap iki tane takke 6 tane tespih 3 tane de seccade ele geçirildi.’ Özellikle gençler siz şimdi siyaset yapıyor mübalağa yapıyor sanabilirsiniz. Girin arşivlere. Belli bir yaşın üstündekiler bunu bilir de yaşı 30 yaşın altındakiler bilemeyebilir. Son 10-15 senesi zaten Ak Parti iktidarında zaten bu haltı yapamıyorlar. Ama geçmişi çok fazla bilemeyenler öyle sanıyor. Geçen gün bana bir tane çocuk dedi ki ‘İdris amca o kadar da değildir.’ O kadar oğlum işte aynen o kadar. Kitabından dolayı 163’üncü maddeden insanlar içeride yatardı. Yani kitapta demiş ki Allah şöyle dedi, peygamber böyle dedi diye insanlar içeride yatardı. O kadardı. Peki bu paralelci dediğimiz arkadaşların bir kısmı da o ayin yaparken yakalandı dedikleriydi. Şimdi iktidara karşı abi kardeş oldular. Bizim diyeceğimiz Allah’ım sen bizim sonumuzu hayır eyle. Nereden başladılar nereden bitirdiler” dedi.
ÇED RAPORLARINA KARŞI AÇILAN DAVALAR KONUSU
Konuşmasında otoyollara ve hidro Elektrik Santrallere verilen ‘Çevre Etki Değerlendirme Raporlarına’ (ÇED) karşı gelen ve dava açan kurumlar konusuna da değinen Bakan Güllüce şunları söyledi:
“Türkiye’de de bir kısım insanlar bu ülkenin iki yakasının bir araya gelmesini istemezler. İzmir Barosu önceki gün dava açmış bizim için İzmir otoyoluna ÇED vermişiz diye. Sonra havaalanına Marmaraya Boğaz Köprüsüne ÇED vermişiz diye. Yani ne demek bu bu ülke kalkınmasın bu ülkenin iki yakası bir araya gelmesin. Ya ak parti ne yapıyorsun diyorlar. Bu milletin iki yakasının bir araya gelmesi için niye çaba harcıyorsun diye getirmeye çalışıyorlar. Bu milletin iki yakasının bir araya gelmemesi için mahkeme mahkeme uğraştırırız sizi demeye getiriyorlar. Biz de diyoruz ki uğraştırın kardeşim, biz uğraşmaya geldik. Size rağmen başaracağız. Bahaneleri de çok. HES’ler olmasın rüzgar santralleri olmasın. Ya arkadaşım iyi Türkiye enerji fakiri bir ülke yapmak lazım bunları diyoruz. Termik santral hiç olmasın. Nükleer o da olmasın. Geçen bir arkadaşım dedi ki bir ‘sor bakalım telefonları nerede şarj edecekler?' Madem bu kadar elektriğe enerjiye karşılar nasıl yapacaklar. Aslında enerjinin olmaması kalkınmamanın olmaması anlamına geliyor. Tabii bunu direk söylemiyorlar ama kalkınmanın olmamasını arzu ediyorlar. Geçen gün bir mühendis kalkmış demiş ki, ‘bu nükleer Akkuyu santralinin ÇED’i doğru değil. Ben bunu kabul etmiyorum.’ Ben de dedim ki sen o kıytırık halinle onun doğru olmadığını nerden biliyorsun, koca koca profesörler koca koca mühendisler bu işi bilenler imzaladı dedim. Hemen lafı çevirdiler mühendislere kıytırık dedi ettiler. O işi de başka hale getirdiler.”
“İZTUZU PLAJINA İNSAN AYAĞININ DEĞDİĞİNDEN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY DEĞMEYECEK”
Konuşmasında gündemdeki yerini koruyan Muğla Dalyan’daki İztuzu Plajı konusuna da değinen Bakan Gülücü, plaja sadece insan ayağı deyeceğini ifade ederek, “Her şeye bir bahane bulmaya çalışıyorlar. Caretta Carettalarla ilgili çadır madır kurdular. Sanki bu ülkedeki insanlar hayvan tabiat sevgisi yokmuşcasına. Oraya ilgili de çabalarımız var. Orayla ilgili yaptırdığım araştırmada bilim adamaları o İztuzu Plajında hiçbir şezlongunda olmaması gerektiğini belirttiler. Ben bunu bilmiyordum yakında öğrendim. Yaptığımız bir toplantıda öğrendim. Bu nedenle bilim adamlarına da teşekkür ediyorum. İztuzu Plajında insan ayağından başka hiçbir şey olmaması lazım. Sadece insan olması gerekiyor. Orayı öyle bir hale getireceğiz ki insan ayağının değdiğinden başka şezlong-mezlong, şemsiye-memsiye hiçbir şey olmayacak. Öyle bir hale getireceğiz. Biz hayvanları onlardan daha çok seviyoruz. Bizim amacımız da hakikaten budur. Çünkü biz bütün yaratılmışlara karşı kendimizi sorumlu hissederiz. Bu konuda çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Toplantı, Bakan Güllücü’nin konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.