Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, ÇED raporunun onaylanmasıyla ilgili, "Putin’in gelmesiyle ilgisi yok. Biz zaten bunun üzerinde çalışmıştık. Putin’in geldiği güne denk geldi" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kütahya Belediyesi arasında Kentsel Dönüşüm içerikli protokol anlaşması imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında toplamda bin 300 konutun bulunduğu bölgede kentsel dönüşüm yapılacağı açıklandı.
Protokol töreninde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, ”Kentsel dönüşüm yeni bir alan ve gördüğünüz gibi yeni bir protokol daha yapıyoruz. Bu anlamda Kütahya Belediyemize bu hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum. Protokolde imzalayacağımız alanlar rezerv yapı alanları olarak isimlendirdiğimiz yerlerdir” ifadesini kullandı.
Bakan Güllüce, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu alanlar riskli bölgelerin veya yapıların belirlenmesi ve rezerv alanlara taşınması için yapılmıştır. Bu alanların olduğu illere örnek vermek gerekirse; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kütahya, Diyarbakır, Eskişehir, Kocaeli, Adana, Erzincan, Elazığ, Sakarya, Karaman, Aksaray, Gaziantep gibi illerimizdir. Toplamda 37 adet rezerv alanı belirlenmiş olup, bu da 42 bin 500 hektar alana denk düşmektedir. Bu çalışmalar için bakanlığımız kaynak sağlayacaktır."
“TÜRKİYE BAHSEDİLDİĞİ KADAR BOŞ BİR ÜLKE DEĞİL”
Bakanlık tarafından onaylanan ÇED Raporu’na yönelik Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin yönelttiği eleştiriler ve idari yargıda açacağı davayla ilgili soruya Güllüce, şöyle cevap verdi:
“Bu nasıl acele ki 2 sene öncedir yapılıyor. 2011’den itibaren çalışmalar yapılıyor. Putin’in gelmesiyle ilgisi yok. Biz zaten bunun üzerinde çalışmıştık. Putin’in geldiği güne denk geldi. Biz komşu ülkeyiz ve dostluklarımızın gelişmesini istiyoruz. Burada sadece bizim değil, Rusya’nın da menfaati var. Teknik konulara gelince o beyanat doğru değil. Türkiye bahsedildiği kadar boş bir ülke değil. Bu ülkenin bilim adamları, üniversiteleri var. Bir ülkenin mühendisler odası başkanı olarak bunları benden daha iyi bilmesi gerekiyor. Türkiye’nin nükleer enerji konusunda yetenekli insanlarını küçük görmek doğru değil.”
“ÖNCE OTURUN KENDİ ARANIZDA KARAR VERİN”
Güllüce, Ovacık’taki maden çalışmaları ile ilgili muhalefetin çevreyi kirlettiği yönündeki iddiaları üzerine Ovacık’da bir çalışmalarının olup olmadığıyla ilgili soruyu, ”Son 10 gündür televizyon ve gazetelere bakarsanız çok yaygın bir iddia var. Tabi burada çok tuhaf olan da Cumhuriyet Halk Partili (CHP) vekillerin iddiaları. Bir kısım CHP’li vekiller niye verilmiyor derhal daimi çalışma raporu verilsin diye beyanatta bulunuyor. Bir kısım CHP’li vekiller de nasıl verilir efendim herkes kanser oldu diye beyanatta bulunuyor. Şimdi ben onlara diyorum ki önce oturun kendi aranızda karar verin. Biz ne yaparız iki eleştiriyi de ciddiye alırız. Onlar kendi içlerinde farklı düşünebilirler. Sonuç ne olur bilmiyorum ama biz inceleriz ona göre karar veririz. Bu iş bilim, teknik ve hukuk işidir. Onlara da bakıp, ona göre karar veririz” şeklinde cevapladı.
Güllüce, ayrıca önümüzdeki haftalarda Kütahya’da; Kütahya’nın geleceğiyle ve tarihi dokularının ve mevcut halinin korunması için neler yapılması gerektiğiyle ilgili bir çalıştay yapılacağını da kaydetti.
Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ise, “Kütahya şu anki kültürüyle yapılarıyla belki de kendini en iyi korumuş şehirlerden bir tanesidir. Biz de bu değerleri gelecek nesillere aktarmak adına önemli çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
“İLK OLARAK 6 YÜZ KONUTU İHALEYE ÇIKARACAĞIZ”
Saraçoğlu, Kütahya'nın 1970’li yıllardan itibaren başlayan çarpık kentleşmede değerlerini kaybetmede önemli eksiklikler olduğunu vurgulayarak şunları dedi:
"Geldiğimiz noktada 13 bölgemiz kentsel dönüşüm için bizden önceki belediyemiz tarafından müracaat edilmiş. 5 yüz hektarlık çok büyük bir alanı kapsamakta. Belki de Türkiye’deki bu anlamda birinci kent diyebilirim. Bize düşen görevi biz ekip arkadaşlarımızla beraber çalışmalarımızı yaparak bakanlığımıza sunduk. Bu işlerin bütün finansmanını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstlenecek. Yapacağımız projede Kütahya’nın tarihi dokusuna uygun adımlar yapacağımızı düşünüyorum. Toplamda bin 300 konutu kapsayacak bu anlaşmada ilk olarak 6 yüz konutu ihaleye çıkaracağız. İhale işlerini belediye olarak biz takip edeceğiz. Çalışmalar ilk olarak Sultandağı ve Ziraat Mahallelerinde başlayacak. Son olarak bakanımıza, ekibine ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum."
GÜLLÜCE, PERU İKLİM ZİRVESİNE KATILACAK
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 20. Taraflar Konferansı (COP20) Peru/Lima’da bugün başladı. Zirveye 195 ülkeden 10 binin üzerinde ülke, STK, medya, uluslararası kuruluş ve gözlemci kuruluş temsilcisi katılım sağlıyor.
2 hafta sürecek olan ve çok sayıda toplantının yapılacağı iklim zirvesini Türkiye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar’ın başkanlığında, Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel ve diğer ilgili Bakanlıklardan yaklaşık 50 kişilik bir heyet ile takip ediyor. Toplantının 9-12 Aralık 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek üst düzey bölümüne Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce katılım sağlayarak ülkemiz adına konuşmalar yapacak. Ayrıca Bakan İdris Güllüce’nin ülkelerle ikili görüşmelerde bulunması bekleniyor.
İklim konferansının açılış konuşmalarını Peru Çevre Bakanı ve İklim Zirvesi Başkanı Manuel Pulgar-Videl ve BMİDÇS Genel Sekreteri Christina Figueres yaptı. Ayrıca, toplantının açılışında konuşan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Rojendra Kumar Pachauri, sıcaklık artışının 2 santigrat derece ile sınırlandırılması için ortak çabanın önemini belirterek, iklim değişikliğine ilişkin somut bilimsel bulgularını ortaya koyarak ve tarafların acil eyleme geçmeye davet etti.
Bilindiği üzere; uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler kapsamında, Kyoto Protokolü’nün ardından hayata geçecek küresel yeni bir iklim anlaşmasının müzakerelerini sürdürüyor. 2015 yılı sonunda tamamlanması ve 2020 yılında yürürlüğe girmesi hedeflenen mezkur anlaşmanın müzakerelerinde yoğun bir sürece girdi.
Peru’da şu anda gerçekleştirilen iklim konferansında; 2020 yılında uygulamaya konulması öngörülen anlaşmanın temel unsurları üzerinde uzlaşmaya çalışılacak. 2015 yılı sonunda Paris’te gerçekleştirilecek konferansında ise söz konusu yeni anlaşmanın sonuçlandırılarak imzaya açılması hedefleniyor.
Türkiye Peru’daki iklim konferansında; tüm tarafları kapsayacak, adil ve her ülkenin sosyo-ekonomik göstergelerine, gelişmişlik düzeylerine, imkan ve kabiliyetlerine, tarihi sorumluluklarına göre kendi belirleyeceği hedeflere dayalı esnek bir sistemin oluşturulması yönünde bir tutum benimseyecek.
Bu temel prensipler çerçevesinde oluşturulacak yeni anlaşmada, başka bir deyişle, 2020 sonrasında, küresel sorunlara tarih boyunca da hiçbir zaman sessiz kalmayan Türkiye, üzerine düşen görevleri imkanları ölçüsünde yapmaya hazır olduğunu vurgulamaktadır. Bu meyanda; ülkemiz, uluslararası iklim müzakerelerine aktif bir şekilde katılım sağlayarak milli menfaatlerimizin korunmasına yönelik çabalarını da sürdürüyor.