Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bu topraklarda kalkınmak için güçlü ekonomi, güçlü millet ve birbirine sarılı bir toplum olunması gerektiğini ifade ederek, "Biz bin yıldır bu topraklardayız. Bin katrilyon yıl da kalacağız bu topraklarda. 76 milyon öpüşerek, sarılarak kardeş olarak kalkınacağız. Oyuna da tezgaha da gelmeyeceğiz" dedi.
Bakan Güllüce, Türkiye'nin hızla kalkınan, dünyada en büyük kalkınma başarısını sağlayan ve inşaat sektöründe de dünya ikincisi olan bir ülke olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin, tank yapacak kadar endüstrileşen, bütün şehirlerine üniversite kuran, yüksek teknolojiye talip olan ve bu konuda mesafeler kaydeden bir ülke olduğunu anlatan Güllüce, 180-200 yıldır kendi silahını yapamamanın acısını yaşayan, vatan bütünlüğü noktasında kimi zaman sıkıntılar çeken, silah almakta zorlanan Türkiye'nin şimdi gelişmiş ve gelişmemiş ülkelere silah satabilen, savunmasının yüzde 70'ini yapabilen dev bir ülke haline geldiğini söyledi.
ÇEVRE VURGUSU
Bakan Güllüce, bu arada, ormanları geliştirmenin müthiş bir şey olduğunu anlattı.Sanayileşme, gelişme ve üniversiteleşmeyi başka ülkelere zarar vererek yapmadıklarını vurgulayan Bakan Güllüce, "Batı ülkelerinin, sanayi devrimi yaparken, gelişmemiş ülkeleri çöplük olarak kullandığını" aktardı.
Bakan Güllüce, Türkiye'nin hızlı kalkınan dünyada ikinci ülke konumunu devam ettireceğini belirterek, bunu yaparken çevre duyarlılığının da artırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiğini söyledi.
"BİZ DÜNYANIN EN ÇEVRECİ MİLLETİYİZ"
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, hızlı kalkınmak ve sonraki kuşaklara daha güzel tabiatı olan bir dünya bırakmak için çevre bilincinde olan insanlara ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'de aşağı yukarı 200 yıldır yerlilikten kaçış hali olduğunu ifade eden Bakan İdris Güllüce, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çevre konusu Amerika'da 1972'de başlandı deniliyor. Ne 1972'si? Konuşmaya, yazı yazmaya başlayan bir millet olduğumdan beri çevreyi bilen bir milletim. Bu çevreciliği, 60'lara, 72'lere getirmenin gereği yok. Orman için de aynı şeyi söylüyorum. Bin yılın üzerindedir çevreyi, ormanı biliriz. Problemimiz, yerli dilimiz, anlayışımız ve iletişimimizle ormanı ve çevreyi anlatmayışımızdır. Dünyaya haykırmalı ve demeliyiz ki; biz dünyanın en çevreci milletiyiz. Bizim asırlardır, kültürümüzde, değerlerimizde, komşuluğumuzda hak kavramıyla beraber çevre vardır. Çevreyi de kalkınmanın ve gelişmenin önüne engel bir enstrüman olarak kullanmayız."
TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİNİ İSTEMEYENLER VAR
Bakan Güllüce, Türkiye'nin gelişmesini, kalkınmasını, tankını, uçağını yapan bir ülke olmasını istemeyen güçler bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Asırlardır bizi Anadolu'da işgalci gören düşünce dünyasının olduğunu biliyoruz. Doğu meselesi diye bizim Anadolu'da olmamızı kabullenmeyen dünyanın olduğunun farkındayız. O yüzden de 'Bu topraklar tekin değil' deriz. Bu topraklarda kalkınmak için güçlü ekonomi, güçlü millet ve birbirine sarılı bir toplum olmamız gerektiğini her zaman bilir ve konuşuruz. Bunun için de çevreyi koruyarak, çevrecileri yanımıza alarak, bu ülkeyi kalkındırın. Biz bin yıldır bu topraklardayız. Bin katrilyon yıl da kalacağız bu topraklarda. 76 milyon öpüşerek, sarılarak kardeş olarak kalkınacağız. Oyuna da tezgaha da gelmeyeceğiz."