Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Buradan bir kez daha hatırlatmak isterim ki terör örgütlerinin bölgenin geleceğinde hiçbir yeri yoktur ve asla da olmayacaktır. Terörle mücadelede geldiğimiz seviye, terör örgütünün nifak ve ayrılık tohumları eken hain emellerini yerle bir etmiştir. Ezelden beri kardeş olan Türkler ve Kürtlerin birlikteliği ebede kadar sürecektir” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hakkari’ye gelen Bakan Güler, öğretmenevinde gazetecilerle bir araya geldi. Bakan Güler, "Hakkârili hemşehrilerimiz; millî ve kültürel değerlerimize bağlı, misafirperver, sıcakkanlı, aynı zamanda Hakkâri’nin haşmetli dağları gibi sarsılmaz dik duruşlarıyla bilinen mümtaz insanlardır. Bu bakımdan Hakkâri’de sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyor, sıcak karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ediyorum. Toplumu bilgilendirme gibi son derece kritik bir görev üstlenerek hayatımızın her alanında önemli bir yer tutan değerli basın mensuplarımıza da hoş geldiniz diyorum. Sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hakkâri; köklü tarihi, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla ülkemizin en güzide şehirleri arasında yer almakta. Cumhuriyetin serhat şehri olan Hakkâri, sahip olduğu konum itibarıyla da stratejik ehemmiyeti oldukça yüksek bir şehir” dedi.
"Terörden temizlenen dağlarımızda, yaylarımızda gençlerimiz artık rahatça kamp yapıyor, dağcılık sporunu icra ediyor”
“Devletimiz Hakkâri’nin önemini bilmekte ve buraya büyük önem vermektedir” diyen Bakan Güler, şöyle devam etti: “Zira bir devletin temel görevi; vatandaşlarının güvenlik ve huzurunu sağlamak, aynı zamanda refahını temin etmektir. Bu kapsamda, yıllardır büyük bir azim ve gayretle terörle mücadele ediyoruz. Son yıllarda sizlerin de yakından takip ettiği üzere kahraman Mehmetçiğin fedakârlık ve özverisiyle terörle mücadelede büyük başarılar elde edildi. Yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen etkili operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbeler vuruldu. Çok şükür artık Hakkâri’nin güvenliği, sınırlarımızın ötesinden sağlanmakta. Örgütün içeride hareket kabiliyeti de bitme noktasına getirildi. Bölge terörden temizlendikçe, güvenlik ve huzur temin edildikçe Hakkâri’ye yapılan yatırımlar hız kazandı. Hükümetimiz tarafından yürütülen hizmet siyasetiyle ulaştırmadan sağlığa, eğitimden spora, tarımsal kalkınmadan hayvancılığa, çevre-şehircilikten turizm ve kültüre kadar her alanda büyük yatırımlar hayata geçirildi, geçiriliyor. Devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla daha müreffeh bir Hakkâri için var gücüyle çalışıyor. Artık, Hakkâri’nin dillere destan olan doğal güzellikleri gün yüzüne çıkıyor. Hakkâri yaylaları, kafileler halinde yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Başta sportif faaliyetler ve gençlik festivalleri olmak üzere sosyo-kültürel etkinlikler güvenle ve huzurla icra ediliyor. Terörden temizlenen dağlarımızda, yaylarımızda gençlerimiz artık rahatça kamp yapıyor, dağcılık sporunu icra ediyor. Hakkârili gençlerimiz, sporun her branşında büyük başarılara imza atarak şehrin gururu oluyor. Başta hayvancılık olmak üzere şehrin ekonomisi her alanda gelişiyor, bölgenin imaj ve itibarı da her geçen gün daha fazla yükseliyor. Dört mevsim turizm potansiyeli olan ve Doğu Anadolu’nun bu alandaki yeni parlayan yıldızı Hakkâri’nin, önümüzdeki dönemde bu kabiliyetlerini daha iyi değerlendirerek hak ettiği konuma ulaşması için gereken desteği vereceğiz."
“Amacımız Hakkârili kardeşlerimiz için eser ve hizmet üretmektir”
Bakan Güler, amaçlarının ülkenin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi ayırt etmeksizin her bir köşesine hizmet götürmek olduğunu ifade ederek, “Amacımız Hakkârili kardeşlerimiz için eser ve hizmet üretmektir. Binlerce yıldır şehitlerimizin ve gazilerimizin kanıyla sulanan cennet vatanımız, kahraman ecdadımızın bizlere miras bıraktığı en kutsal emanettir. Bizler de bu mirasa sahip çıkma ve onu gelecek nesillere daha müreffeh ve daha güvenli bir şekilde aktarma sorumluluğunu taşıyoruz. İçinde bulunduğumuz ortam ise hepinizin malumu, bölgemizde ve dünyada her alanda büyük değişimlerin olduğu, hassas gelişmelerin yaşandığı, özellikle savunma ve güvenlik alanında risk ve tehditlerin arttığı karmaşık bir dönem. Böylesine kritik bir süreçte, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bizler de ülkemizin savunması, güvenlik ve huzurumuz için gece gündüz var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda şanlı ordumuz; Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı, en yoğun ve en etkili faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bir yandan hudutlarımızın güvenliğini sağlarken terörle mücadelede de büyük başarılar elde etmektedir. Bu konuda verilen emeklerin, gösterilen çabaların en yakın şahidi Hakkârili hemşehrilerimdir. Buradan bir kez daha hatırlatmak isterim ki terör örgütlerinin bölgenin geleceğinde hiçbir yeri yoktur ve asla da olmayacaktır. Terörle mücadelede geldiğimiz seviye, terör örgütünün nifak ve ayrılık tohumları eken hain emellerini yerle bir etmiştir. Ezelden beri kardeş olan Türkler ve Kürtlerin birlikteliği ebede kadar sürecektir. Şurası muhakkaktır ki terörle mücadelemiz, son terörist de etkisiz hâle getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörle mücadelede elde ettiğimiz büyük başarıların yanı sıra Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasına yönelik faaliyetlerimizi de büyük bir şevk ve gayretle sürdürüyoruz. Ayrıca başta Kıbrıs ve Azerbaycan olmak üzere kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davasına destek veriyor; küresel ve bölgesel barış ve istikrara katkı sağlıyoruz. Bu faaliyetlerimizle eş zamanlı olarak; Karada, denizde ve havada bugüne kadarki en kapsamlı tatbikatlar icra ederek ordumuzun gücünü daima diri tutuyor; etkinlik ve caydırıcılığını daha da artırıyoruz. Sürekli geliştirilen yerli ve millî savunma sanayi ürünü silah sistemleriyle, şanlı ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini de daha yukarılara taşıyoruz. Ülkemiz; köklü tarihi, stratejik coğrafi konumu, büyük ve güçlü ordusu, her alanda sahip olduğu imkân ve yeteneklerle dünyada jeopolitik önemi yüksek bir ülkedir. Son 20 yılda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, içeride çok daha gelişmiş; dışarıda ise çok daha güçlü ve sözü dinlenen bir ülke haline gelmiştir. Ülkemizin ulaştığı bu üstün seviyeden, Hakkâri’nin de hak ettiği payı alması için çok çalışıyor ve gerekli çabaları gösteriyoruz. Bunun için bölgede büyük emeklerle tesis edilen huzur, güvenlik ve istikrar ortamının korunması ve şehrimizin geliştirilmesi her şeyden önemlidir ve en büyük önceliğimizdir. Bu konuda güvenlik güçlerimiz kadar Hakkârili vatandaşlarımıza da önemli sorumluluk düşüyor. Unutmayalım ki Hakkâri’de bugün tesis edilen güven ve huzur ortamına kolay gelinmedi. Kahraman Mehmetçik, jandarmamız, güvenlik korucularımız ve polislerimiz bir bütün halinde özverili mücadele ederek büyük bedeller ödedi. Şehit ve gazilerimiz oldu. Dolayısıyla vatan ve millet uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin fedakârıyla elde edilen kazanımlarımızın korunması hayati önemde. Bu hepimizin boynunun borcu. Bu noktada bizlere düşen devlet ve millet olarak birlik ve beraberliğimizi her zamankinden daha sıkı ve daha sağlam tutmaktır. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da ifade ettiği gibi ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.’ İnanıyorum ki daha güçlü ve daha büyük bir Türkiye ve Hakkâri için hep birlikte çok çalışacak; ülkemizin dirlik ve bütünlüğüne hep birlikte sahip çıkacağız” diye konuştu.
“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda üzerine düşen ve kendisine verilen her türlü görevi yerine getirmeye, büyük bir şevk ve gayretle çalışmaya devam edecektir” diyen Bakan Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu vesileyle; Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Hakkârili hemşehrilerime gösterdikleri sıcak ilgi ve misafirperverlik için bir kere daha teşekkür ediyorum."