18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Var olduğumuz cennet vatanımızdaki varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla düzenlenen törende şehit aileleri ile bir araya geldi. Bakanlığın konferans salonunda gerçekleşen törende konuşan Bakan Güler, şöyle konuştu:
“Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi dönemde, Çanakkale’de ortaya konan mücadele ruhundan aldığımız ilhamla, ülkemizi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm dünyada gerginliklerin tırmandığı, çatışmaların arttığı bir süreçte Türkiye olarak Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret sarf ediyoruz. Ülkemizin böylesine önemli misyonlar üstlendiği bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de son bir asrın en yoğun, en etkili faaliyetlerini icra ederek birbirinden kritik görevleri aynı anda yerine getirmektedir. Ordumuz; geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine, bugün; terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile, ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyor. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir.”
“Milli meselemiz olan Kıbrıs’ta, Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin huzuru ve güvenliği için kararlı duruşlarını her zaman sürdüreceklerini söyleyen Bakan Güler, “Terörle mücadelemizle eş zamanlı olarak Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de kararlılıkla koruyoruz. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta, Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz. Komşumuz Yunanistan ile Atina Bildirgesi çerçevesinde iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ancak, barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken; milli hak ve menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimiz de bilinmelidir” ifadelerini kullandı.
“Gardaşımız Azerbaycan’ı ‘iki devlet, tek millet’ anlayışıyla desteklemeye devam edeceğiz”
Azerbaycan’a yönelik desteklerin devam edeceğini dile getiren Bakan Güler, “Aynı şekilde Kafkasya’daki güvenlik ortamının korunması, istikrarın sürdürülmesi ve bölgenin gelişmesine katkı sağlayacak projelerin bir an önce hayata geçirilmesini öncelikli görüyoruz. Bu anlayışla her koşulda bir ve beraber olduğumuz can gardaşımız Azerbaycan’ı ‘iki devlet, tek millet’ anlayışıyla desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Son dönemde Mısır ile olan ilişkilerimiz de yeniden bir ivme kazandı ve gelişim kaydediyor”
Akdeniz ülkeleri ile ilgili ilişkilerden bahseden Bakan Güler, “Akdeniz’deki faaliyetlerimiz de çok yoğun ve çok yönlü bir şekilde devam ediyor. Diğer yandan Akdeniz’deki komşumuz Libya ile imzaladığımız antlaşma ile bölgede önemli inisiyatifler üstlendik, üstleniyoruz. Son dönemde Mısır ile olan ilişkilerimiz de yeniden bir ivme kazandı ve gelişim kaydediyor. Diğer yandan Gazze’deki İsrail saldırganlığı ve katliamının son bulması için Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle aktif bir şekilde girişimlerimiz sürüyor” diye konuştu.
“Ukrayna’da ikinci yılı geride kalan savaşın sonlandırılması için en başından itibaren devam eden aynı kararlılıkla devam ediyoruz”
Türkiye’nin, birçok ülkede barışın sağlanması için öncü rol üstlendiğini ifade eden Bakan Güler, “Son dönemde etkin olduğumuz sahalardan biri de dost ve kardeş ülke Somali’dir. Bölgede devam eden askeri eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimize ilave olarak, yakın bir zamanda Somali ile imzaladığımız askeri iş birliği anlaşmasının da bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik değerli bir adım olduğunu belirtmek isterim. Tüm bunlarla beraber gönül coğrafyamızdaki ülkelerden Katar’da, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok bölgede güvenlik, huzur ve barışın tesisine önemli katkılar sağlıyoruz. Öte yandan Ukrayna’da ikinci yılı geride kalan ve büyük bir yıkıcı etki oluşturan savaşın sonlandırılması için Türkiye olarak en başından itibaren devam eden çok yönlü çabalarımıza, aynı kararlılıkla devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Var olduğumuz cennet vatanımızdaki varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin her geçen gün gücüne güç kattığını söyleyen Bakan Güler, “Birbirinden kritik böylesine önemli görevleri icra edebilmemizde, başta aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin seçkin personelinin fedakarlığı, şüphesiz belirleyici etken olmuştur. Bu kapsamda özellikle belirtmeliyim ki asırlardır var olduğumuz cennet vatanımızdaki varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir. Bu doğrultuda her geçen gün yenilerini envanterimize kazandırdığımız yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle, şanlı ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini daha üst seviyelere çıkartıyoruz. Bu faaliyetlerimizin yanı sıra ordumuzun gücünü daima diri tutmak, personelimizin niteliklerini artırmak ve daha da geliştirmek maksadıyla eğitim ve tatbikatları da kesintisiz sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Şehitlerimizin aziz hatıralarını kalbimizde yaşatacak; fedakârlıklarını daima şükran ve minnetle yad edeceğiz”
Şehit ailelerine hitap eden Bakan Güler, “Sizler, üstüne titrediğiniz sevdiklerinizi, kutsal değerlerimiz uğruna feda ettiniz. Yeriniz, başımızın üzerindedir. Çok iyi biliyoruz ki aziz şehitlerimizin ve siz değerli ailelerinin hakkını hiçbir zaman ödeyemeyiz. Ancak bizler, büyük bir aile olarak acılarınızı paylaşmak ve gözyaşlarınızı dindirmek için daima yanınızda olacak; sizleri asla yalnız bırakmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatıralarını kalbimizde yaşatacak; fedakârlıklarını daima şükran ve minnetle yad edeceğiz” dedi.
“Onlar, vatan ve millet uğruna canlarını vererek bizlere vatanı emanet eden toprak altındaki köklerimizdir”
Irak'ın kuzeyinde teröristlerin saldırısı sonucu 24 yaşında şehit olan Teğmen Duabey Onur Öztürkmen'in babası Derde Öztürkmen, törende yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Kahraman şehitlerimiz, milletimizin ortak bir değeri haline gelmiştir. Onlar vatan ve millet uğruna canlarını vererek bizlere vatanı emanet eden toprak altındaki köklerimizdir. Milletimizin canından aziz bildiği vatanını ve bayrağını korumak uğruna gösterdiği fedakarlık ve kahramanlığı bütün dünya dün olduğu gibi bugün de çok iyi bilmektedir. Oğlum, Şehit Piyade Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak üzere gerçekleştirilen harekat kapsamında Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırıda şehit olmuştur. Şehitlerimizin yokluğuna hiçbir zaman alışamasak da Allah katında ulaştıkları makamları düşündükçe, taşıdığımız gurur bizleri ayakta ve güçlü tutmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğini her zaman yanımızda hissediyoruz. Başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi özlem ve minnetle anıyor, saygılarımı sunuyorum.”
Şehitler için gerçekleştirilen saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören '18 Mart Özel Klibinin' izletilmesiyle devam etti. Klibin ardından sahne gösterisinin yer aldığı tören, toplu fotoğraf çektirilmesinin ardından tamamlandı.