Halk arasında “karasu” olarak bilinen göz tansiyonunun tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olabileceği bildirildi. Göz tansiyonunun (glokom) sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu dile getiren uzmanlar, rahatsızlığın çoğunlukla tesadüfen fark edildiğini söylediler. İleri dönemlere kadar hiçbir belirti vermeyen hastalığın doktor muayenesi olmadıkça ortaya çıkarılmasının güç olduğunu kaydeden uzmanlar, “Göz muayenesi sırasında göz tansiyonunun ölçülmemesi ihmal edilmemelidir. Göz tansiyonu yavaş seyreden fakat sürekli ilerleyen ve giderek göz siniri tahribatına yani görme kaybına yol açan karakteristik bir belirtisi olmayan kronik bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde görmenin tümüyle kaybına neden olan bir hastalık olduğundan teşhis edildiğinde hastalığın niteliği ve ciddiyeti doktor tarafından hasta ve hasta yakınlarına açıkça anlatılmalıdır. Çünkü hasta, hastalığın ciddiyetinin tam bilincinde olmadığı için genellikle tedaviyi sürdürmemekte bu da görme kaybıyla sonuçlanmaktadır.” dediler.
Türkiye’de tanısı konulan 80 ila 90 bin göz tansiyonu hastası olduğunu açıklayan uzmanlar, ancak ülke genelinde 400 bin glokom hastası bulunduğunu tahmin edildiğini belirttiler. Göz hastalıkları uzmanları, Erzurum’da da muayeneye gelen hastalarda göz tansiyonuna sıkça rastlandığına dikkat çektiler.
Uzmanlar, 45 yaş üzeri insanlar, ailesinde glokomlu yakınları bulunanlar, şeker hastaları, yüksek numara gözlük kullananlar (aşırı miyop ve hipermetroplar), gözüne darbe alanlar, uzun süre kortizon kullananlar, vücut tansiyonu yüksek ve düşük olan, gece hipertansiyon ilacı kullananlar, gözleri saydam kısımları ince ilanlar ile migreni bulunanların, göz tansiyonu riski yüksek gruplar arasında yer aldığına işaret ettiler.
//GÖZ TANSİYONU HASTALIĞININ ÜÇ ÇEŞİDİ VAR…
Göz tansiyonu çeşitleri hakkında da açıklama da bulunan uzmanlar, “Göz tansiyonu 3 çeşittir. Birincisi açık açılı glokomdur. Sık rastlanan halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen asıl hastalık budur. Kronik glokomda gözün içerisinde üretilen sıvı gözü terk etmekte güçlük çeker ve göz tansiyonu yükselir. Göz tansiyonu yükselince görme sinirleri tahrip olur. Tahrip olan sinirler gözün görme alanını daraltır. Hastalık müdahale edilmediği zaman körlüğe kadar ilerler. Glokomun diğer bir çeşidi göz tansiyonu krizi tipi hastalıktır. Gözde ön odacık denilen bölge vardır. Bu aniden kapanır, göz tansiyonu yükselir ve hasta tansiyon krizine girer. Yaş ne kadar ilerlemiş, katarakt gelişmişse ve mercek kalınlaşmışsa göz tansiyon krizine girme riski o kadar artar. Göz tansiyon krizi genellikle 40 ve üstü yaşlarda görülür. Bir de sekonder glokom adı verilen bir glokom türü mevcuttur. Sekonder glokomda gözde göz içi basıncının yükselmesine neden olan travma göz içi iltihapları, katarakt gibi bir göz hastalığı vardır. Bebeklikte ve çocukluk çağında izlenen glokom türlerinde ise, gözde sulanma ışığa karşı hassasiyet ve gözde büyüme gözde mavimsi bir renk izlenir.” diye konuştular.
Glokomun teşhis edildikten sonra tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu anlatan uzmanlar, “Ancak zamanında teşhis edilmeyip hastalık göz sinirinde tahribat yapar ve görme derecesini düşürdükten sonra teşhis edilirse, yapılan tedavi ancak mevcut görmeyi korumaya yardımcı olur. Kayıpları geriye getiremez. Bu nedenle hastalar görme kayıpları oluşmadan ve göz siniri tahrip olmadan erken dönemde yakalanırsa, görme kaybına engel olunarak kolayca tedavi edilir.” ifadelerini kullandılar.